Ben giderim Çeviri Portekizce
1,947 parallel translation
Gitme bir yere yoksa ben giderim. Yeterince üşüdüm!
Fica aqui ou eu vou, Estou com frio o suficiente como é.
Ben giderim
Sabes que mais? Eu é que devo ir.
Tamam, pekala, ben giderim.
Está bem, eu vou lá fora.
Ya çizmeler çıkar, ya da ben giderim.
Ou vão as botas ou vou eu.
Ben giderim.
Eu vou. Tome.
Ben giderim, sen burada kal.
Eu vou, deixa.
Oraya ben giderim.
- Vou para ela.
- Ben giderim.
- Eu vou.
Ben giderim.
Eu vou.
Hayır, hayır.Ben giderim.
Não, tudo bem.
Cuma para yatmazsa ben giderim
Sim, mas não pagam a sexta-feira, já me vou.
Hep ben giderim.
Eu vou sempre.
Termal kamerayı yanıma alarak ilk ben giderim.
Vou primeiro com a câmara térmica.
Ben giderim.
Eu irei.
Ben giderim.
Vou lá eu.
Hayır, hayır, ben giderim.
- Não, eu vou.
Siz nerde olduğunu söylerseniz, ben giderim.
Espere, espere. Desculpa, desculpa. O quê?
Nerede olduklarını söyle ben giderim.
- Diga-me onde estão e...
- Hayır, ben giderim.
- Não, eu vou ter com ele.
Sorun değil. Ben giderim.
- Não é problema, eu vou.
Ben giderim, Efendim.
Eu vou, coronel.
Hayır, ben giderim Frank.
Não, eu vou.
Ben giderim, Şef!
Eu vou, Chefe!
Peki, ben giderim.
Bem, eu vou.
Hayır, ben mezuniyet gösterisinde sahne alacağım ve belki kim bilir, ardından Juilliard'a giderim.
Não, vou actuar no espectáculo de finalistas e depois, quem sabe, talvez a Juilliard.
Ben giderim
Não!
Ben de tek başıma giderim.
Vou sozinha, então.
Eşyalarla ben ilgilenirim ve sonra şu Bartolo denen adamı görmeye giderim.
Arrumo os suprimentos, - e depois falo com o Bartolo.
Eğlenceli görünüyor. Belki ben de giderim.
Parece legal, talvez eu vá la depois checar.
Ben eczaneye giderim.
Eu vou à farmácia, o mais rapidamente possível.
İyi o zaman ben de kulübe sensiz giderim ve altıma "eve tek dönmeyeceğim" kotumu giyerim.
Bem, então vou para a boate sem você, vestindo minha calça de "não volto pra casa sozinho".
Ben seve seve giderim ahbap.
Eu não me importo de ir, malta.
Ben bu taraftan giderim.
- Espera, estou a ouvi-lo.
Ben tek başıma giderim.
Mãe, não faz mal.
Ben peşinden giderim, hangarda görüşürüz.
Eu vou segui-lo e encontrar-me contigo no hangar.
- Tamam, ben giderim.
Hã... certo. - Eu vou.
- Hayır, ben giderim.
Eu vou.
Siz nerde olduğunu söylerseniz, ben giderim.
Diga-me onde está, irei ter com ele.
Ben de memnuniyetle giderim.
Aposto que sim. Também adoraria ir.
Ben giderim. Onu limana getirip, sizinle buluşurum.
- Levo à marina e os encontro.
Ben gazeteye yürüyerek giderim.
Vou a pé a partir daqui.
Oraya bizzat kendim giderim, bunu ben yapabilirim.
Coloque-me lá em pessoa, eu posso fazer isso.
Dostum, nereye giderim ki ben?
Pah, e onde é suposto que eu vá?
Ben de kiliseye giderim.
Vou à igreja.
Hayır, ben giderim.
Não.
Pekâlâ, bu tüneller buranın güneyinin birkaç blok ötesinde birleşiyor, yani sen soldan git, ben sağa giderim.
Este túneis voltam a juntar-se a uns quarteirões a sul daqui.
Evet, belki ben de bir ara oraya giderim.
Pois, talvez o faça um dia destes.
Görünüşe göre kemancı çocuk kötüye gidiyor, ben de ona giderim.
Parece que o miúdo do violino piorou, por isso vou verificar isso.
- Ben giderim!
- Eu vou!
Ben de giderim, dostum.
E eu também vou, meu.
Ben onunla giderim.
Eu vou com ela.
giderim 112
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gelmiyorum 98
ben gidip 27
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25
ben gelmiyorum 98
ben gidip 27
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitmiyorum 138
ben gitsem iyi olacak 25
ben görüyorum 25