Bu her zaman olur Çeviri Portekizce
197 parallel translation
Bu her zaman olur.
Acontece sempre.
Bu her zaman olur.
Isto ocorre com frequência.
- Childs..... bu her zaman olur, ahbap.
Acontece a todo o momento.
Bu her zaman olur.
Acontece a toda a hora.
Bu her zaman olur. Ama bana olamaz.
Mas não comigo.
Bu her zaman olur.
Está sempre a acontecer.
Texas'ta bu her zaman olur.
Há montes de assassinos de estrada pelo Texas.
Bu her zaman olur.
Isto acontece muitas vezes.
Pek değil. Bu her zaman olur.
Que ideia, isso acontece-me constantemente.
- Bu her zaman olur. Hele de fırtınada. Jeneratörü çalıştırayım.
Está sempre a acontecer aqui no campo.
Bu her zaman olur. Evet, belki senin dünyanda.
Sim, talvez no teu mundo.
Bu her zaman olur.
Acontece o tempo todo.
Bu her zaman olur.
- Está sempre a acontecer.
Bu her zaman olur.
Bem, acontece o tempo todo...
Bu her zaman olur.
Acontece sempre isto.
Bu her zaman olur. - Eveet.
Está sempre a acontecer.
Bu... bu her zaman olur.
Estao sempre a fazer isto.
Bu... bu her zaman olur.
Estão sempre a fazer isto.
Bu, her zaman olur.
Demasiado amável. Sempre me passa.
Her zaman olur bu.
Acontece a qualquer tempo.
Mahkemenin ilk günü her zaman olur bu.
Sempre tenho no primeiro dia de julgamento.
Bu tür şeyler her zaman olur.
- Calma, estas coisas acontecem.
Bu tür şeyler her zaman olur da ne demek?
Que tipo de atitude é essa?
Konu şu ; eğer o odayı sevmediğiniz ortaya çıkarsa... o odayı bunun kadar beğenmediğinize kesin karar verene dek... sizi her zaman buraya taşıyabiliriz, ama bence buna gerek yok.... o durumda oturur konuşuruz, yuvarlak masada tartışır, kafa patlatırız... ve de bu... çocuk oyuncağı olur. Ne acaba?
Resumindo o quê?
Bu aşamada pek çoğumuzun Hal Philip Walker'ı sorularını anlamadığını söylemek doğru olur. Ama bir sorusuna cevap vermek gerekirse Noel bana her zaman portakal gibi kokmuştur.
O mais prudente neste momento seria dizer que a maioria não sabe a resposta... ao Hal Phillip Walker, mas respondendo a uma de suas perguntas, em realidade, a mim o Natal sempre cheirou a laranjas.
Bu tür şeyler her zaman olur.
Essas coisas acontecem.
Bu tür şeyler her zaman olur.
Papai que fatura a babá é uma história antiga. Vive acontecendo.
Bu cinsiyet değişikliği her zaman olur.
Este tipo de mudança de sexos acontece muitas vezes.
Ve her zaman başka toplumları merak edip durdun. Ve bu yüzden onlar hakkında okumana izin verdim. Çünkü bu şekilde bir yok sayma, en büyük düşmanımız olur.
Sentia curiosidade por outros povos e te permiti que lesse sobre eles, porque opino que a ignorância é nosso maior inimigo.
Bu tür yerlerde her zaman en iyi yemekler olur.
Lugares como este têm sempre boa comida.
Bu, her zaman olur.
Acontece muitas vezes.
Tamam, bu olur. O zaman her tarafımız haçla kaplı.
Pronto, cruzes já temos...
Hızlı ve acısız ve kansız olursa iyi olur gerçi bu, her zaman olası değildir sanırım.
Algo rápido, indolor e, de preferência, sem sangue. Embora imagine que nem sempre seja possível. Espera aí!
- Evet, bu bölgede her zaman suçla ilgili bir şeyler olur.
Esta área sempre foi conhecida pelo elemento criminal.
Ama her zaman şimdi ve sonra çok sık değil ama, bu olur, böyle olmayan bir dünya gözünüze takılır.
Mas de vez em quando, não são muitas vezes, mas acontece, tens um vislumbre de um mundo que não funciona assim.
- Bu yerlerde her zaman çok eski ürünler olur.
- Estes lugares sempre tiveram produtos antigos.
Bu fikre alışsan iyi olur, çünkü burada olan her şeyi doğrulayan bir kanıtı, çok yakın bir zaman içinde gün ışığına çıkardık.
É melhor se acostumar com a idéia... porque acabamos de achar um artefato que vai confirmar tudo o que viu aqui.
Nellis'de her zaman bir şeyler olur ve çoğu zaman bu olanlar gariptir.
Há sempre algo a acontecer em Nellis, e na maior parte do tempo é estranho.
- Bu her zaman olur.
- Está sempre a acontecer.
Biliyorum bu... Ama ben fakirdim ve her zaman olur bu.
Sei que foi uma mas eu era pobre e...
Saçmalama. - Çünkü bu tip şeyler her zaman olur, bilirsin.
Porque essas coisas acontecem.
Ama bekar bir kadının çok parası olması, her zaman sorun olur. Bu çok saçma!
Mas, quando uma mulher solteira tem dinheiro, é um problema.
Bu tür şeyler her zaman olur.
Eu sei que isso acontece a toda a hora.
Bu olaylar her zaman olur.
Está sempre a acontecer.
Bu hukukta her zaman olur.
Isto acontece muito em Direito.
Her zaman iyi fikirlerin olur ama, bu benim için özel.
Você tem boas idéias o tempo todo. Para mim, esta idéia foi especial.
Ve Mr. Neelix Toluncan Sıtmasından ağrılar çektiğine inandığı zaman - - her grip sezonunda olur - - onunla tartışma, sadece bu tesirsiz maddeyi ver.
E quando o Sr. Neelix estiver convencido que está sofrendo de calafrio toluncano, o que faz a cada época gripal, não discuta com ele, apenas lhe dê um comprimido.
Bu işler her zaman zor olur Jack.
Tu não mudas. Estás sempre em cima do acontecimento.
Şey, bu durumda, risk sermayecileri bunu görmezden gelemezdi onlar sadece her yerde Linux duymaktan bezdiler : ) ve benden bıktılar, birazcık, hani olur ya her yerde her zaman sürekli gözlerine soktum
bem, naquele ponto, os capitalistas de risco não podiam ignorar mais eles simplesmente ficaram doentes de ouvir sobre Linux em todo lugar e eles ficaram cansados de mim, apenas mostrando aquilo a eles toda semana, naquela altura.
Bu insanlara her zaman olur.
Acontece aos humanos, a toda a hora.
Bu gibi şeyler bize her zaman olur.
É o tipo de coisas que nos está sempre a acontecer.