Bu hep olur Çeviri Portekizce
193 parallel translation
Bu hep olur.
Acontece com frequência.
Bu hep olur.
Acontece imensas vezes.
Bu hep olur.
Está habituado a isto.
- Merak etme, bu hep olur.
Que se passa? .. Não te preocupes.
Daha mı küçük? Bu hep olur.
Há quanto tempo mora aqui?
Gün bata gün doğar, bu hep olur.
Nascer do sol. Pôr do sol.
Bu hep olur.
Está sempre a fazer isto.
Önceden kararlaştırmadan bahsediyorsun, ki bu hep olur.
Fala da pré-determinação, que está sempre a acontecer.
Yılın bu zamanı buralar hep böyle olur.
Aqui é sempre assim nesta altura do ano.
Bu iş hep böyle olur.
Que queres, é assim!
Bu mevsimde hep böyle olur.
Está sempre, nesta altura do ano.
bu tür şeyler hep olur.
Essas coisas acontecem.
Tabii buralarda hep olur bu.
O que não é estranho por aqui.
Bu şeyler hep olur.
Essas coisas acontecem constantemente.
Kışın da kıvrılıp uyumak ve içmek için Meksikaya gider rahatlarım şimdi ve sonra bu hep böyle olur...
De vez em quando vou ao México para...
Bu hep böyle olur.
Isto acontece sempre.
"Herkesin bir işi var." Bu hep sonuncusu olur.
"Toda a gente tem emprego." Essa é sempre a última.
Bu hep böyle olur.
É sempre assim.
Bu tür şeyler hep olur.
Bem, estas coisas... acontecem.
Bu tip şeyler hep olur ama gelecek sefere dikkatli ol.
São coisas que acontecem... mas lembra-te disso para a próxima.
Siktir git! Bu görgüsüz hep böyle, insana hep dert olur!
Este cretino é sempre um chato do caralho!
Belki tüm bu insanları senin evine davet edersem senin için daha iyi olur ve hep birlikte kaynaşırız?
Talvez prefiram que eu os convide para ir lá a tua casa. Podemos conviver lá.
Evet, bu eski kulübelerin hep tamire ihtiyacı olur.
Sim, estas cabanas precisam de muita manutenção.
Korkunç Korsan Roberts yılın bu zamanında hep Florin yakınlarında olur.
O Infame Pirata Roberts está sempre perto de Florin nesta altura do ano.
- Bu tür pislikler hep olur.
- Estas merdas acontecem.
Bu şarkıyı söylediğimde hep olur.
Fico assim sempre que canto esta canção.
Bu şeyler hep olur tamam mı?
Estas coisas acontecem.
Bu bazen dolu olur ama, 9 : 00'da hep yer vardır.
Este fica cheio, por vezes, mas há sempre lugar no das 9.
Ama ben gerçekten inanırsam, kağıt da elime gelirse bu sihir gibi olur derdim hep.
Mas eu sabia se acreditasse mesmo e conseguisse era mesmo magia.
Önce yanılıyorum sandım, çünkü gece nöbetlerinde bu tip şeyler hep olur.
Pensei que os meus olhos me estavam a enganar, acontece muito no turno da noite.
Bu hep böyle olur. Helen Hudson'un... adıma imzaladığı iççamaşırlarının... gelmesini bekliyorum.
Mas eu ainda estou à espera... de um genuíno par de cuecas "Helen Hudson"... assinadas especialmente para mim.
Bu benim laboratuarımda da hep olur.
Mas a substituição é uma operação fácil.
Randi, evet. Hep olur bu.
Ouço muito isso.
Bu olur hep.
- Acontece.
Yılın bu zamanında hep olur.
É sempre um problema nesta época.
Yılın bu zamanında hep olur.
É um problema nesta época.
- Dudağıma Chanel ruj deyince, hep olur bu.
- Acontece se fico com Chanel nos lábios.
Hayır. Yılın bu zamanında hep ciddi basur durumlarım olur.
Nesta altura do ano, fico sempre com um problema hemorroidal muito grave.
Ve bu hayatta hep böyle olur.
E que na realidade não há mais nada nesta puta de vida.
Bu tür şeyler hep olur merak etme, yakında düzelir.
Não és tu quem vai casar com a Lola, mas o teu filho.
Bu şeyler kanallarda hep olur ama hemen keserler.
Não, estas- - estas coisas acontecem sempre nos programas, mas eles cortam sempre.
Düğünlerde hep olur bu biliyorsun.
Isto acontece sempre nos casamentos, sabes?
Bu hep olur.
Acontece todos os dias.
Bu çocuklara hep bir sey olur.
Bom, há sempre qualquer coisa com estes miúdos.
Olmaz, kesin duyar bu herifler, hep öyle olur.
Eles vão acabar por saber, sabem sempre.
Bu hep olur.
Não!
Biri beni evine alırdı ve tam "Vay canına, bu benim ailem" diye düşünmeye başladığımda taşınırlar, bir bebekleri olur ya da alerjileri çıkardı. Hep aynı hikaye...
Levavam-me e quando começava a pensar que finalmente tinha uma família mudavam de casa, nascia um bebé ou eram alérgicos.
Bu çocuklara hep bir şey olur. Yürü!
Bom, há sempre qualquer coisa com estes miúdos.
Bu soruşturmalarda hep değişiklik olur.
Estas investigações têm altos e baixos.
Hayır, yılın bu zamanı hep büyülü olur.
- Está como sempre. - Não... fica sempre diferente nesta altura do ano.
Bu ziyaretçilere hep olur.
É comum acontecer aos visitantes.
olurdu 43
olursa 17
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olursa 17
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48