Derinden Çeviri Portekizce
1,040 parallel translation
Bize derinden örselenmiş bir çocuk getiriyorsunuz...
Você nos trouxe um menino profundamente perturbado...
Kendisine derinden minnet duyduğum birisi var.
Tem alguém por quem tenho sentimentos muito profundos para ser só de gratidão.
Ben, her şeyi ilk bakışta derinden...
Apego-me rapidamente às pessoas.
Derinden, derinden etkilendim.
Eu estou profundamente comovido.
Duygular senin kadar beni de derinden etkiliyor.
O afecto é tão profundo em mim como em vós, creio.
Önemli olan tek şey ne hissettikleri ve ne kadar derinden hissettikleri.
O que interessa é o que sentem... e a intensidade do que sentem um pelo outro.
Ve sanırım kadınlar daha derinden korktukları için onları kurban seçiyor, erkeklere nazaran daha derin bir korku yaratıyor.
Suspeito que ataca as mulheres, porque elas se assustam mais, gerando um horror muito maior do que o dos homens.
Ona derinden bir aşk duydu ve Clifford da ona karşı boş değildi.
Amava-a profundamente e ela a ele.
Annesini kaybetmek Louise'i derinden etkilemiş.
Louise parece sentir a perda da mãe, profundamente.
Kararımız, yeryüzünün geleceğini derinden etkileyebilir.
A nossa próxima decisão pode ser de enorme consequência, não apenas para nós mas também para todo o futuro da Terra.
Gezegenin yüzeyinin altından, derinden geliyor.
Vem das profundezas do planeta.
Derinden.
Profundamente.
Bunu daha derinden ele almalıyım...
Tenho de aprofundar a teoria...
Derinden etkiler.
Entra-te dentro.
Çatal konusunda naçizane, samimi derinden özürlerimi kabul edin. Hayır.
Quero pedir desculpas humilde, profunda e sinceramente... por causa do garfo.
Burada olanlar hepimizi derinden etkkiledi.
Estamos todos preocupados com o que aconteceu aqui.
Bu şey beni derinden etkiledi dostum.
Pá, esta cena afecta-me profundamente, amigo.
Sizin kadar derinden hissedebiliyorum.
Posso senti-lo com tanta profundidade como vocês.
1919'da imzalanan Versay antlaşması, Almanya'yı derinden etkilemişti.
O Tratado de Versalhes em 1919 reduzira duramente o território alemão.
Arkadaşlarınızın durumu sizi derinden etkiler, korkunçtur ancak yardım etmeniz mümkün değildir.
A morte dos amigos afectava-nos bastante. Mas não o podíamos evitar.
Avam Kamarası'ndaki herkesi, tüm ülkeyi derinden yaraladı.
A Câmara dos Comuns ficou perturbada e o país também.
Misafir çocukların bir kısmı, ailelerinden uzak kalmanın acısını derinden hissediyordu.
Algumas crianças sofreram muito por ficarem longe das famílias.
İnsanları korkutan... derinden derine, kendileri hakkında bildikleridir.
É o que as pessoas sabem sobre elas próprias... que lhes mete medo.
Derinden etkilendim.
Comoveu-me. Comoveu-me muito.
Majesteleri Prens Otto derinden mutsuz.
Sua Alteza, o príncipe Otto, está muito infeliz.
Derinden etkilendim.
Acredite, senti uma grande emoção.
Ma böylelikle Can kardeşlerini korumuş oldu. Artık çok derinden bağlıydılar. Ma Xing Yi hırslı ve coşkuluydu.
quando fomos salvos por Ma, eu e meu irmão Huang ficamos muito agradecidos ambicioso Ma Hsin-yi era outro homem ambicioso e respeitado pelo seu trabalho era respeitado não só por isso... mas também pelas suas qualidades
Onun sorunu derinden derine hiç kendine güvenmemesi.
" Tem falta de autoconfiança,
Beni derinden sevdiğin müddetçe.
Basta que me amem... Muito.
Derinden etkilenmişti. Ben de öyle.
Estava muito impressionado e eu também.
Bu, 1945'te derinden hissedildi. Dünya liderlerinden iyiliğe en inanmayanı bile bunu hissetti.
Isto era um sentimento muito profundo em 1945, mesmo entre os líderes mundiais mais cínicos.
Sessiz ve derinden gidiyor.
Ele passa despercebido.
Daha yukarı Şimdide derinden ve yavaşaça "Dolores" deyin.
Mais alto. E dizer : "Dolores" profundamente e suavemente.
Beni hep derinden etkilemiştir.
Nunca deixa de me emocionar profundamente.
¤ Tutku çiçeğimin dili onun dilini derinden inceleyecek,...
Sobre minha flor profunda jogará sua língua.
The Chiefs'performansı Stadı dolduran ve bu fiyaskoya çok para ödemiş olan bu 4 bin Charlestown taraftarını derinden hayal kırıklığına uğrattı.
A actuação dos Chiefs vai ser uma desilusão amarga para estes 4.000 e tal fãs do Charlestown que apinharam este War Memorial, a pagarem bom dinheiro para assistir a este fiasco.
- Derinden mi?
- Muito fundo?
Derinden, çok derinden.
Muito fundo.
Derinden bir giriş yapayım.
Deixa-me cá tentar uma coisa mais profunda.
O konuşma Başbakan'ı derinden üzdü.
Aquele discurso está a causar alguns incómodos ao P.M.
"Mafya cinayetleri Atlantic City'yi derinden vurdu!"
"Assassinato em gangues assusta Atlantic City". 246-3100.
Dürüst olayım... Derinden sarsıldım... Egermann'ı 20 yıldır tanırdım.
Para ser franco... estou profundamente chocado.
Bu zor günlerde, acını derinden paylaştığımı bilmeni isterim.
Aceita as minhas condolências nesta hora de tragédia.
Ve çok sevdiğim birini derinden yaraladım.
E magoei profundamente alguém que me é muito querido.
Beni çok derinden etkiledi.
Me inspirou muito.
Derinden gök gürültüsü kükredi kıyılarında
Nas profundezas trovejantes das costas
Ölümü herkezi derinden etkiledi.
O pessoal reagiu muito mal à morte dele.
Küçük bir derinden sorunlular topluluğu.
Tinha poucos auditores profundamente perturbados.
Derinden yaralandım.
Fico muito magoado.
* Derinden gelen bir ses giderek güçleniyor,
Uma voz bem dentro de mim lá bem fundo torna-se mais forte...
Sadece en güçlüler bu kadar derinden gelir.
Só os muito fortes andam tão fundo.
derin 50
derine 26
derinlik 26
derin bir nefes al 74
derin nefes 16
derin nefes al 140
derin uzay dokuz 20
derin nefes alın 33
derine 26
derinlik 26
derin bir nefes al 74
derin nefes 16
derin nefes al 140
derin uzay dokuz 20
derin nefes alın 33