Gayet normal Çeviri Portekizce
608 parallel translation
- Gayet normal.
- É normal.
Melanie, doktora dava için ise, gayet normal olduğunu söyledi.
A Melanie disse não fazia mal pois era para o bem da Causa.
- Sevgili kaptan İngiltere kıyılarından 450 km açıkta, 45. enlemde bir İngiliz uçağında Alman destroyeri tarafından vurulduğunuzda akabinde yarı batmış bir kanat üzerinde diğer sıkıntılı insanlarla saatler boyu boğulmayı bekleyince gazeteci olduğunu söylemeyi unutması gayet normal oluyor.
- Meu caro capitão... quando se é atacado num avião britânico por um bombardeiro alemão a 480 km da costa inglesa... Latitude 45... e se andou à deriva numa asa meia-submersa durante horas... à espera de se afogar com meia dúzia de outro seres humanos feridos... é sujeito a esquecer-se por momentos que é um jornalista.
Size gayet normal görünüyorlar değil mi?
Parecem-lhe perfeitamente normais?
Gayet normal.
Está óptimo.
Evli. " Şimdilik gayet normal.
Casado. " Até agora, tudo normal.
- Gayet normal bu fiyat.
Vamos, homem!
Evet, gayet normal.
Bem, faz todo o sentido.
Hayır, gayet normal, efendim.
Não, isto é normal, senhor.
- İçtiği şişeye bakılırsa gayet normal.
Ele bebeu uma garrafa sozinho.
Biraz kilo verdi ama bu gayet normal.
Perdeu algum peso, mas é natural.
Yaptığın şey için pişmanlık duymayı bırak, beni delirtmek senin için gayet normal bir şey.
É humano que estivesse tão zangada comigo. Mas agora, por fim parece que a sabedoria... prevaleceu em você e que soube vencer.
- Dişleri gayet normal.
- Os dentes são normais?
Kulaklarının paslanmış olması gayet normal. Önceden kulakları onu sadece bir meyve yere düşerken ya da tehlikeli bir hayvan ona yaklaşırken uyarıyordu.
Os ouvidos só serviam para o alertar para os frutos que caíam ou para a aproximação dum animal perigoso.
Aslında suç daha işlenmeden olay yerine gidilmesi gerekirdi ama sizin durumunuzda bu hata gayet normal.
Desta vez, sem dúvida, devido a um erro na organização... chegaram lá antes de crime. Mas, como já estou acostumado vindo de vocês... de pouco isso serviu.
Hiç bir kızın benle bir şey yapmak istememesi gayet normal.
O touro do Nybacken. Não estranha que as garotas já não me olhem.
- Hayır, çan seslerini duymamanız gayet normal... gerektiğini merak ediyorum.
- Por isso não ouvia sinos... não tem campainha! - Não tem graça.
Gayet normal bir arzu. O 42 yaşında!
É uma necessidade bastante normal.
Ben çok korkmuş bir kadındım. Kan örneği gayet normal.
A amostra de sangue já normalizou.
Ne var, bunlar gayet normal.
Você está em permanente situação de apuro.
Görüyorsunuz, gayet normal görünüyor.
Como vêem, parece tudo muito normal.
Olaylar gayet normal gelişiyor.
As coisas acontecem como devem acontecer.
En vahşi olanları da son anda ortaya çıkacak ama bu itaat zincirine müdahil olan herkes için her şey gayet normal görünecek.
Os indivíduos mais cruéis são usados para cometer a violência final mas sempre tornando a obediência confortável para todos.
Ses duymak gayet normal.
Näo há problema em ouvir vozes.
Sanıldığını aksine, gayet normal insanlar.
São pessoas normais, mas mal orientadas.
Buraya kadar olanlar gayet normal gözüktü. Şu alerji dışındakiler tabii ki.
Bem, a mim, isso parece-me perfeito, com excepção das alergias!
Aslında ben bizimkilerin gayet normal bir ilişkisi olduğunu düşünüyorum.
Na verdade, eu penso que os meus pais tem uma relação normal.
Bu şartlar altında sinirlerinin bozulması gayet normal.
Bem, dadas as circunstâncias, é compreensível. Sim.
- Bu yaşlarda gayet normal.
- É da Idade.
Sanırım karşımızda gayet normal bir kız var... Sadece iki gündür cehennem hayatı yaşayan bir kız.
Penso que só temos uma miúda normal que passou por dois dias infernais...
Oldu mu, tamam? Bu gayet normal?
Estas datas são correctas, Rodney?
Daireniz gayet normal gözüküyor.
O seu apartamento está em ordem.
Gayet normal! Bir çok insan kendi kendine konuşur.
Feche os olhos e diga adeus!
Her şey gayet normal görünüyordu.
Está tudo por ordem.
Bu gayet normal, bu hafta her gün geç kaldı, Bayan Palmer.
De facto, chegou sempre tarde esta semana, Sra. Palmer.
- Onlar, gayet normal bir çift.
- São um casal normal.
Evet, bir adrenalin yüksekliği vardı, ama bence bu gayet normal.
Tenho um nível alto de adrenalina, mas isso é bastante compreensível.
Boş verin, bana gayet normal geldi.
Acho normalíssimo.
Gayet normal.
É natural.
Bu adamlar senin ve benim gibi gayet normal gözüküyorlar.
Estes tipos parecem tão normais como tu e eu.
Eğer onunla Bart`tan bahsetmeden konuşursanız gayet normal olduğunu göreceksiniz.
Se falar com ele, durante cinco minutos sem mencionar o Bart... verá o quão saudável ele é.
İki kez testettik. C24 ve C26 seviyeleri gayet normal.
Fizemos a análise duas vezes e os níveis de C24 e C26 estão normais.
Gayet iyi görünüyordunuz.
Pareceu-me normal.
Şartlar göz önüne alındığında başınıza konan talih kuşunun akıbetinin bu şekilde olması gayet anlaşılabilir ve normal bir durumdur.
Há simplesmente normais e compreensíveis protuberâncias e condições que se vão com qualquer brisa.
Böyle zeki ve yakışıklı bir dayın olunca bu gayet doğal.
Com um tio tão encantador e inteligente como ele, é normal.
Beni delirtmek senin için gayet normal bir şey.
É humano que estivesse tão zangada comigo.
D ve C için gayet sağlıklı 28 yaşında bir hasta telothane anesteziye geçiyor ve geri dönülemez komaya giriyor.
Paciente normal de 28 anos de boa saúde para um D e C submetida a anestesia com telotane, acaba num coma irreversível.
Aklı karışması gayet dağaldı.
A desorientação normal.
Kendimi gayet sıradan hissediyorum.
Sinto-me perfeitamente normal.
Altıncı his, insanlarda görülmeyen doğaüstü güçler haşereler için gayet doğal, normal bir şey.
Percepção extra-sensorial. Os poderes paranormais... que são raros nos seres humanos... são perfeitamente naturais em insectos!
- Röntgenler gayet iyi.
- A radiografia está normal.
normal 211
normalde 71
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
gayet iyi 353
gayet güzel 79
gayet iyiyim 119
gayet iyi biliyorsun 23
normalde 71
normal mi 38
normaldir 23
normal değil 24
normal davran 19
gayet iyi 353
gayet güzel 79
gayet iyiyim 119
gayet iyi biliyorsun 23