English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ H ] / Hayatını kurtardım

Hayatını kurtardım Çeviri Portekizce

2,775 parallel translation
Az önce hayatını kurtardım bir teşekkür fena olmazdı.
Eu salvei a tua vida. Um obrigado seria bom.
Hayatını kurtardım ve sana enfes kıyafetler verdim anasını satayım.
Salvei a tua vida de merda e emprestei-te roupas mesmo requintadas.
Değilim ; ama hayatını kurtardım.
Não, mas salvei-lhe a vida.
Ben senin hayatını kurtardım.
Eu salvei-te.
Arızalıyım. Arızam da polis olmak parlak zekâlı. Az önce hayatını kurtardım.
O meu problema, génio, é que sou polícia e acabei de salvar a sua vida.
Hayatını kurtardım.
Eu salvei-te a vida.
Hayat kurtardığım için suçlayamazsın beni. Ayrıca hayat kurtardığım için yemeği kaçırdığımdan ötürü benden ayrılacaksan o zaman zaten seninle romantik bir şeyler yaşamak istemem. - Miranda.
Não podes culpar-me por salvar vidas e se vais acabar comigo por faltar a um jantar por estar a salvar uma vida, então eu nem quero nada de romantismos contigo.
Hayatımı kurtardın.
Salvou a minha vida.
Hayatını kurtardığım için.
Por salvar a tua vida.
Hayatımı kurtardın ve sonra da beni çöplükten çıkartıp, ikinci bir şans verdin.
Salvaste-me a vida, e tiraste-me das cinzas, deste-me uma segunda oportunidade.
Dışarıda bir sürü insan var ama... Sen hayatımı kurtardın.
Há muitos tipos que são, mas... tu salvaste a minha vida.
Hayatımı kurtardın.
Salvaste-me a vida.
Ama hayatımı kurtardın ve ister inan ister inanma, bunun benim için bir anlamı var.
Mas salvaste-me a vida e acredita ou não, isso significou alguma coisa para mim.
Cho, hayatımı kurtardın sen.
Cho, salvaste-me a vida.
Bence geçen sene hayatınızı kurtardığım için bana bu kadarını borçlusunuz.
Acho que me deve isso depois de lhe ter salvo a vida no ano passado.
Hey, Doktor hayatımı kurtardığın için teşekkürler.
Ei, Doutor obrigada por ter-me salvo esta noite.
Hayatımı kurtardığın için bir teşekkürdü aslında.
Foi um agradecimento por me teres salvo a vida.
Tekrar hayatımı kurtardın.
salvaste-me a vida outra vez.
Ben beyin cerrahıyım, ve sen Wall Street'ten hayatını kurtardığım önemli bir kişisin.
Eu sou um neurocirurgião, e tu és um magnata de Wall Street a quem eu salvei a vida?
Hayatını kurtardığım için mi?
Porque salvei-te a vida?
Hayatımı kurtardın, zenci.
Tu salvaste-me, preto.
Onun, hayatını kurtardığımı bilmesi, bana ona karşı bir avantaj verir.
Sabendo ele que lhe salvei a vida, ganho a vantagem de que preciso.
Sen hayatımı kurtardın.
Salvaste-me a vida.
Yani onun hayatını mı kurtardım?
Então, eu salvei-a?
Arkadaşımın hayatını kurtardığın için tekrar teşekkürler.
Obrigada por salvares a minha amiga.
Orada hayatımı kurtardın.
Salvaste-me a vida.
Hayatımı kurtardın sen, Rick.
Salvaste-me a vida, Rick.
Hayatını kurtardığımı bilmesi bana ihtiyacım olacak bir avantaj verecek.
Sabendo que salvei a vida dele, dá-me uma vantagem única, que vou precisar.
Kargo gemisinde hayatımı kurtardın.
Salvaste-me a vida no cargueiro.
Hayatımı kurtardığın içi sağol.
Obrigada por me salvares.
Hayatını kurtardığım için yine söylenmeye mi?
Para voltares a gritar comigo por ter salvado a tua vida?
Sizler hayatımı kurtardınız ve her an için minnettarım size.
Salvaram-me a vida, e sou grata todos os dias.
Bugün hem hayatımı hem de babamın işini kurtardın.
Hoje salvaste-me a vida. E o trabalho do meu pai.
Bugün hayatımı kurtardığın için teşekkür etmek istedim. Ama sen dünyadaki beraber yolculuğa çıkılacak en sinir bozucu kişisin.
Só queria agradecer por ter salvado a minha vida, mas é a pessoa mais irritante do mundo para viajar.
Hayatımı kurtardığın için bunun doğru olduğunu farz ediyorum. - Teşekkürler.
Vou dar-lhe o benefício da dúvida por ter salvo a minha vida.
Sen hayatımı kurtardın.
Tu salvaste-me!
Hayatımızı kurtardınız.
Salvaram as nossas vidas.
Nikita, ben hâlâ hayatını birçok kez kurtardığın aynı adamım.
Nikita, sou o mesmo homem que salvaste várias vezes.
Hayatımı kurtardın.
Salvaste-me a vida!
Hayatımı kurtardın, domuz.
Salvaste-me a vida, porco!
Hayatımı kurtardın domuz.
Caramba, salvaste-me a vida, porco.
Sen benim hayatımı kurtardın.
Salvaste a minha vida.
Hayatımı ikinci kez kurtardın.
Salvaste a minha vida duas vezes.
Hayatımı kurtardınız.
Salvou-me a vida.
Hayatını kurtardığımı bilmesi bana ona karşı bir avantaj verir.
Ao ter conhecimento que lhe salvei a vida dá-me uma vantagem interna.
Trager'a dışarıda ihtiyacım var. Hayatını kurtardığımı bilmesi bana gereksinim duyacağım bir avantaj verecek.
Agora preciso do Trager fora, e saber que lhe salvei a vida vai dar-me uma vantagem interna da qual vou precisar.
Bir kaç saat önce, bu şerefsiz beni öldürecekti, ama adamların hayatımı kurtardı.
Há algumas horas atrás, este maldito ia matar-me, mas os seus homens salvaram-me. Estou em dívida consigo...
Bay Hamadi hayatımı kurtardın.
Sr. Hamady, salvou-me a vida.
Tabi az önce bir hayat kurtardım. Aranan bir adamın hayatını.
Sim, salvei a vida de alguém procurado.
Martin babamın hayatını sayamayacağımızdan fazla kurtardı.
O Martin salvou mais vezes o pai do que conseguimos contar.
Benim vampir hayatımı kurtardın, şimdi de onunkini kurtarıyorsun.
Salvaste a minha vida vampira. Agora estás a salvar a dela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]