Kapattık Çeviri Portekizce
816 parallel translation
Dekorasyon sebebiyle kapattık.
Fechámo-lo para decorações.
Seyir subayı, 2.5 dakika açığımızı kapattık mı?
Navegador, já compensámos os dois minutos e meio?
Hanımefendinin odasında gazı kapattık.
Desligámos o gás no quarto de Madame.
Evet, mahsulü önceden 5 sente kapattık... savaş çıkınca fiyatlar tavana vurdu.
Sim, comprámos grãos a 5 cêntimos, depois veio a guerra e o preço subiu em flecha.
Tezgahı kapattık sadece.
Fechamos a loja.
Hem de hepsi, birazcık bile. Kalplerimizi dünyaya kapattık ve duygusuzlaştık.
Todos nós, em menor grau, endurecemos o coração e crescemos insensíveis.
Kapattık.
- Está fechado.
Kapattık artık.
Estamos encerrados.
Bu kat ve yukarıdaki hariç,.. ... ki onu da güvenlik nedeniyle kapattık. Diğerleri olağan şekilde hizmet veriyor.
Exceptuando este andar e o de cima, que vedámos por segurança, o resto funciona normalmente.
Yaşlılarla beraber yukarı çıkmayı reddediyor, biz de onu odaya kapattık. Kim bağırıyor böyle?
- Quem grita dessa maneira?
Patlağı kapattık.
Já tapámos o buraco.
Bilmiyorum, Mac, burada herşeyi kapattık.
Não sei, Mac. Já desligámos tudo.
Gidin temiz hava alın. Kapattık.
Um pouco de ar.
Kapattıktan sonra işlem çok karışık.
Depois que fechamos, é complicado.
Ölenlerin üzerlerini gazete kâğıtlarıyla kapattık.
Era sempre a primeira coisa a fazer, antes do funeral, para não estragar o moral. Cobríamos os mortos com jornais.
Sanırım günü 60 uçak kaybıyla kapattık. Bu kimseyi memnun etmedi.
Acho que acabámos o dia perdendo cerca de 60 aviões, coisa que não alegrou ninguém.
Kendimizi sımsıkı buraya kapattık, bu...
Encerramo-nos deste modo neste...
Kendimizi sımsıkı buraya, bu öğrenim yerine kapattık.
Encerramo-nos deste modo neste lugar de aprendizagem.
Anne, kapattık.
Mamã, estamos fechados.
İkimiz de yanılmayı sevmeyiz. Buraya kapı açtık... burayı da kapattık. Ben hiç sevmem.
Ninguém gosta de se enganar, querida.
Gözlerimizi kapattık ve çıtımızı çıkarmadık.
Tapámos os olhos e ouvidos e nada dissemos! Mas isto é diferente!
Saat 20 : 00'de kapattık.
Fechámos por volta das 8.
1 km yarıçapındaki tüm yolları kapattık.
Tudo bloqueado no raio de 1 Km em volta do alvo.
Yolu kapattık!
A estrada está vigiada!
Hiçbirimiz bir odaya girip, tüm kapıları kapattıktan sonra, deneyimle ilgili notlarımızı karşılaştırmadık.
Nós não juntamos num quarto, trancamos todas as portas, e discutimos a nossa relação.
Bak, enerjiyi kapattık, jeneratörleri durdurduk... sektörümüzü genişlettik.
Desligamos a energia, baixamos os geradores porque é que a cidade não re-materializou?
Pazartesi sabahı dükkanı kapattık ve oraya gittik.
Assim, na Segunda de manhã fechámos a loja e lá fomos.
On iki numaralı ocağı 6 metre daha kazdık, sadece manganez çıktı, biz de kapattık.
Aprofundámos 7 m em 12 poços, só achámos manganita, e fechámos.
Evet sanırım açığı kapattık.
Está bem. Sim, penso que resolvemos a fuga.
- Kapattık.
- Estamos fechados.
Birileri, işe almaya çalıştığım her kıza engel oluyor. Kasabadaki bütün ajanslar kapılarını kapattı bana. Tek sen varsın.
Escute, Weston, alguém interferiu em todas as que eu quis contratar e agora todos os agente da cidade me fecharam as portas, menos você.
- Sen de kızıp kapattın mı?
- Então ficou furioso?
Artık onu kafesine kapattığımın farkında değildi.
Na altura ela não sabia que se estava a fechar a porta da gaiola.
Açık hesapları kapattım.
Eu fiz de todas minhas contas de crédito.
Her zamanki gibi 3 : 30'da kapattık.
Não, Sr. Rankin.
Eğer sebebi buysa, o kızla neden evlenmedin,... şu ormandaki eve kapattığın?
Por isso você não se casou com aquela garota de Brush Flats, não é?
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
Agora já sabes porque não te queria contar, e porque é que temos de sair daqui e encerrar este local e nunca mais cá voltarmos.
Hiç düşmemiş olmanı diledim. Gözlerimi kapattım ve... Çok içten diledim.
Eu pedi que não ficasse K.O. Só fechei meus olhos e desejei com muita força.
Biz o defterleri kapattık.
Terminamos com tudo isso.
Sabunumuzu ve usturalarımızı aldı, duşları kapattı, bize ne üniforma ne de Kızılhaç paketi verdi ve bizi yarım tayına talim ettirdi.
Retirou-nos o sabão e as lâminas, cortou-nos a água dos chuveiros, não nos deu uniformes nem pacotes da Cruz Vermelha, e pôs-nos a meia-ração.
Yalnızca mavi damarlı etlerini kuşakla sarıp kapattın sen, kızım.
Vê se sossegas um pouco, miúda.
Geçidin arka kısmını kapattım, manyetik şişeyi kırarsam beni uzaklaştıracak ayırıcı patlayıcılar yerleştirdim.
- Não sabem o que ela pode ter. - Sabemos. Tem coriomeningite vegana.
Bu kıyağı yaptın çünkü, Corleone Ailesi, casinonun borçlarını kapattı. Ayrıca, Molinari Ailesi'de Freddy'nin güvenliğini garanti etmişti.
Fizeste isso porque patrocinamos o teu casino e a Família Molinari garantiu a tua segurança.
Eğer başarısız olursan, yani Harrod'staki hesabını kapattırırsan ya da kışın Jamaica'dayken az para verirsen, anında bana döner ve yardım etmem için miyavlamaya başlar.
Se lhe falar, como cancelando a sua conta no Harrows ou cortando os Invernos na Jamaica, ela correrá para mim, implorando ajuda.
Barbara'ya artık Burton'a gitmiyorum dediğimde, telefonu yüzüme kapattı.
Quando disse a Barbara que não vou mais ao Burton ela desligou.
Sıkıyönetim ilan ettiniz, etraflarını kapattınız ve durumu ört bas ediyorsunuz.
Olha, se implementas a lei marcial numa cidade, crias um perímetro fechado, e só pioras a situação!
Onları dışarı çıkardılar ve hızla tekrar kapıyı açtılar. Çocukları içeri tıkıp kapıları kapattılar.
Agarraram-nas à força, abriram rapidamente as portas e atiraram-nas todas lá para dentro e fecharam as portas.
Onları kendi hücrelerine kapattığın zaman biraz kızıyorlar.
Eles ficam irritados quando os prendem na própria cela.
Black Rock haydutu bizi bu mağaraya soktu ve girişi kaya parçasıyla kapattılar. Ama başka bir çıkış yolu olmalı.
O grupo do Black Rock atraiu-nos para esta caverna e bloquearam a entrada com um peso pesado, mas tem de haver outra saída.
Üvey babamda korkunç bir değişim meydana geldi, aralarında tekrar bir Roylott görmekten ziyadesiyle memnun olan komşuların ziyaretlerine mukabelede bulunmak ve ahbaplık yapmak yerine, kendini eve kapattı ve kendini son derece kaba münakaşalara hasretti.
o meu padrasto sofreu uma alteração terrível. Em vez de fazer amigos e trocar visitas com os nossos vizinhos que, de início, estavam muito satisfeitos por verem um Roylott de novo à frente da casa, fechou-se na casa e envolveu-se em graves desavenças.
Kapattık.
Estamos fechados.
kapat 275
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapat onu 35
kapatma 86
kapatıyoruz 88
kapatın 81
kapatıyorum 105
kapattım 30
kapattı 55
kapat kapıyı 36
kapat çeneni 171
kapat onu 35
kapatma 86
kapatıyoruz 88