English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ P ] / Paranı alacaksın

Paranı alacaksın Çeviri Portekizce

264 parallel translation
Merak etme, paranı alacaksın.
Não se preocupe. Terás seu dinheiro.
Paranı alacaksın, general.
E tu, segura no dinheiro para o general pegar.
O bakışı gördün mü? Sabah paranı alacaksın.
Terá o seu dinheiro de manhä.
- Paranı alacaksın.
- Receberás o teu dinheiro.
Paranı alacaksın.
Pago-te depois.
Söz verildiği gibi paranı alacaksın.
Você vai ter o seu dinheiro, como prometemos.
- Endişelenme paranı alacaksın.
Não se apoquente, terá o seu dinheiro.
Paranı alacaksın.
E será pago.
Paranı alacaksın. Herifin cebi boş değil.
Receberão o vosso dinheiro.
- İşi tamamladığında paranı alacaksın.
- Receberás quando fizeres o serviço.
Paranı alacaksın. Ne kadar diyelim?
Terás o teu dinheiro.
- Paranı alacaksın.
- Há-de ter o seu dinheiro.
Paranı alacaksın.
Eu vou conseguir o teu dinheiro.
Merka etme, DiLea, paranı alacaksın.
Não te preocupes, DiLea, terás o teu dinheiro.
Sakin ol lütfen. Paranı alacaksın.
Já vais ter o teu dinheiro.
Dinle, Yangın tatbikatı bitmeden önce paranı alacaksın.
Pago-te antes de acabar a simulação de incêndio.
Paranı alacaksın.
Terás o teu dinheiro.
Yani beni teslim edip paranı alacaksın ve tek derdin para.
Queres o dinheiro pela minha entrega, porque não passas disso mesmo.
Önümüzdeki cumaya kadar paranı alacaksın.
Na próxima sexta-feira, terão o vosso dinheiro.
Paranı alacaksın Morrie.
Morrie, vais receber o teu dinheiro.
Feribota bindiğimizde paranızı alacaksınız.
Serão pagos quando sairmos do ferry.
Paranı alacaksın.
Você terá o seu pagamento.
Paranızı yerleşkeye ulaştığımızda alacaksınız.
Receberão quando chegarmos à colónia.
Paranızı alacaksınız.
Recebê-lo-ão.
- Paranızı yarın alacaksınız.
- Oou-vos o dinheiro amanhã.
Her şey için paranızı alacaksınız, Bayan Hunter.
A Sra será paga, Srta.
Paranı Wichtown'da alacaksın.
- Pagamos em Wichita.
- Paranı geri alacaksın!
- Terás o teu dinheiro de volta.
Paranızı iş bitince alacaksınız. Şimdi gidin.
Quando se fizer o trabalho... se ponha em marcha.
Söz veriyorum, paranızı yarın alacaksınız.
Prometo que terá o seu dinheiro amanhã.
Paranızı yarın sorunsuz bir şekilde alacaksınız.
Terá o dinheiro amanhã sem falta.
Paranın kalanını varınca alacaksın. Adamın büyük bir serveti var.
Ele tem uma enorme fortuna.
- Paranı geri alacaksın.
- O quê? - Vão ter o vosso dinheiro de volta.
Paranı ödeyeceğim. 30 rubleni alacaksın.
Não te preocupes, não ficarás sem kopeks.
- Paranı sonra alacaksın.
- Será pago depois.
Paranızı alacaksınız.
Vão receber o vosso dinheiro.
Paranın yarısını alacaksın.
- E daí? Receberás a tua metade.
Maceramıza yatırım yapıp, Altın Şehir'i bulmamıza yardım edin! Tüm paranızı geri alacaksınız. Yüz katını, hatta bin katını.
É que podem ficar sedentos.
Elimde madalya kalmadı, ayrıca paranı da alacaksın.
Já não tenho medalhas. Mas vais receber o teu dinheiro.
- Endişelenmeyin. Paranızı geri alacaksınız.
Vai receber seu dinheiro de volta!
- Paran olsa da nereden alacaksın ki?
Mesmo que consigas o dinheiro, onde vais compra-la?
Al, eve gelmek üzere ve inan bana paranı geri alacaksın.
- A menos que queiras que desista. - Não.
Paranı alacaksın.
Só tens essa.
Bak, paranı kapatırken alacaksın.
Receberá quando fecharmos.
Paranı yarın alacaksın.
- Eu lhe darei o dinheiro amanhã.
Şimdi paranızı alacaksınız.
Agora, o seu dinheiro.
Alacaksın paranı.
Tenho-o aqui.
- Paranın karşılığını alacaksın.
- Mereça o seu dinheiro.
Paranı 30 gün sonra geri alacaksın, söz veriyorum.
Serás reembolsado em 30 dias, juro-te!
Kimse kımıldamasın. Paranızın karşılığını alacaksınız!
Tão certo quanto meu nome ser Shitou...
Vefat belgesini verirseniz paranızı alacaksınız.
Só preciso de uma certidão de óbito e pode seguir viagem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]