English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ U ] / Uyuyorum

Uyuyorum Çeviri Portekizce

802 parallel translation
Evet. Dadı, emin ol ve diğerlerini tembihle. Yüzbaşı Butler gelince beni sorarsa, uyuyorum.
Mammy, não te esqueças de dizer ao Capitão Butler, quando ele voltar, que eu estou a dormir.
Çok az yemek yiyebiliyor, bahsi bile edilmeyecek kadar az uyku uyuyorum.
Pouco posso comer e o meu sono é tão leve que nem o nome merece.
Sadece talimatlara uyuyorum.
Estou a obedecer às instruções.
- Hayır, uyuyorum.
- Não, estou a dormir.
Hayır, saatlerdir uyuyorum.
Não, há horas que dormia.
- Uyuyorum.
- Estou adormecida.
- Ben bir mahkumum. Burada çalışıyorum, yemek yiyorum ve bu kötü kokulu kıyafetlerle uyuyorum.
Eu vivo, trabalho, como e durmo nestes beliches porcos.
Beni sıkıştırma. Talimatlara harfi harfine uyuyorum.
Calma, estou fazendo isto certo.
Beni yatağımda bıçaklayacağı için, tek gözüm açık uyuyorum ben.
Fico com um olho aberto, quando durmo, porque ela vai-me esfaquear na cama.
Evet, tatlım uyuyorum.
Sim, querido, estou dormindo.
Ben 2-3 arası uyuyorum.
Eu durmo a minha das duas às três.
Hayır. Kiracı aldığımdan beri artık alt katta uyuyorum.
Não, eu durmo cá embaixo, desde que arranjei uma pensionista.
- Uyuyorum!
- Estou a dormir.
Kurallarına uyuyorum ama onları sevdiğim anlamına gelmez.
Sigo as suas regras, mas não quer dizer que me agradem.
- Bir dostumun öğüdüne uyuyorum.
Estou seguindo os conselhos de um amigo...
- Hayır, bırak beni uyuyorum.
- Não, deixa-me dormir.
Buna ek olarak ta, geceleri soğukta uyuyorum.
Mais reumatismo por passar noites ao frio.
Evde uyuyorum.
Estou a dormir em casa...
Şimdi o sınır kasabasındayım. Beyaz çarşaflarda uyuyorum.
Agora, pertenço àquela terra de fronteira, a dormir em lençóis brancos.
- Tavsiyene uyuyorum.
- Sigo seu conselho.
Hepinizin bildiği gibi hapiste bir tek hücre var ve kilidi kırık ve orada ben uyuyorum.
Todos sabem que a prisão só tem uma cela, que a fechadura está partida, e que eu durmo lá dentro.
Sıkıca uyuyorum.
Profundamente adormecido.
Oturma odasında bir kanepede uyuyorum.
Dormia no sofá da sala.
Uyuyorum, anne.
Eu estou a dormir, mamã.
- Uyuyorum.
Estou a dormir.
Uyuyorum!
Estou a dormir!
Genç bir kadınım ve her gece burada yalnız uyuyorum.
Sou uma mulher nova que dorme só todas as noites.
Emirlerinize uyuyorum.
Sigo as suas ordens, Capitão.
- Çok rahat uyuyorum, hanımefendi.
- Eu durmo muito bem, minha senhora.
- Uyuyorum.
- Durmo.
Bununla uyuyorum.
Durmo com isto.
- Aman Tanrım, ayakta uyuyorum.
- Deus, estava sonhando.
Eski evimde daha rahat uyuyorum.
Eu durmo melhor na casa velha.
Peki neden bu kadar az uyuyorum?
E porque durmo tão pouco?
Eğer evime girmeyi düşünüyorsanız, bir tüfekle uyuyorum.
Vou dormir com uma arma ao lado para o caso de apareceres.
- Ben kurallara uyuyorum.
- Estou só a cumprir ordens.
Hatta, ben üzerinde uyuyorum.
Alias, tenho dormido em cima dele.
- Ne kadar zamandır uyuyorum?
- Dormi muito tempo?
Uyuyorum.
Estou a dormir.
Uyuyorum ve rüya görüyorum.
Estou a dormir e a sonhar.
Böylece daha iyi uyuyorum.
Durmo melhor assim.
İşimi bitirip eve gidiyorum, bir kitap okuyorum, birkaç bira içip, tek başıma yürüyüş yapıp, sonra da uyuyorum.
Acabo o trabalho, vou para casa, leio um livro... tomo umas cervejas, vou dar um passeio e vou para a cama.
Gündüz biraz acı çektirebilirsem gece iyi uyuyorum.
Se puder infligir umas dorzinhas à tarde, durmo muito melhor à noite.
Ben bu işin neresine uyuyorum?
E onde é que eu entro nisso?
Çoğu gece ağlaya ağlaya uyuyorum.
Tenho chorado até adormecer.
Ve şu binayı gözlüyorsun. Ben de arka koltukta uyuyorum.
Vigias o prédio enquanto eu durmo.
İyi yiyiyorum, iyi uyuyorum.
Como bem, durmo bem.
- Uyuyorum.
- Estou a dormir.
Ben uyuyorum.
Em vez disso, ficas com o primeiro turno.
- Uyuyorum.
- A dormir.
- Sen ne yapıyorsun? - Emirlere uyuyorum.
- O que está a fazer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]