Yapmalıyız Çeviri Portekizce
5,757 parallel translation
bir "şey" olmaması için bir şeyler yapmalıyız.
Sabe, temos de fazer alguma coisa para "descoisá-las".
Kesinlikle öyle yapmalıyız.
Devíamos fazer mesmo isso.
Bir seçim yapmalıyız.
Temos de fazer uma escolha.
Bir şeyler yapmalıyız.
Temos de fazer alguma coisa.
Bu noktada doğru şeyi yapmalıyız.
Temos de fazer a coisa certa, não é?
Parti yapmalıyız.
Temos de fazer uma festa.
- Hadi ama acele edin! Millet, onu hayatta tutmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Vá lá pessoal, vamos fazer o melhor para mantê-lo vivo.
Ama Tee bunu adım adım yapmalıyız.
Mas T., temos de fazer isto em etapas.
Elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, tamam mı?
- Faz o que pudermos, está bem?
- O kız için birşeyler yapmalıyız.
Temos de fazer alguma coisa sobre a rapariga. Mercy.
- Kesinlikle haberi yapmalıyız.
- Não há dúvidas que temos de fazer a história.
Hepimiz üzerimize düşen yardımı yapmalıyız.
Bem, vamos todos ter que fazer a nossa parte.
İnsanlar bizim hakkımızda konuşmaya başlamadan önce,.... bu konuşmayı yapmalıyız.
É melhor termos esta conversa antes que a bebida comece a falar por nós.
Ama başka bir şeyler yapmalıyız hapse girmem dışında.
Mas temos que fazer alguma coisa, além do ir para a prisão.
İşte bunu yapmalıyız. Onlara kendimizi tanıtmalıyız.
É o que temos de fazer deixar que nos conheçam.
Yakın zamanda ateşlenmediğinden emin olmak için inceleme yapmalıyız.
Precisamos de verificar se não foi disparada recentemente.
Elbette inşaat işine yatırım yapmalıyız.
Devíamos investir todos na construção civil.
Gelip bizi almaları için üssümüzle bir ayarlama yapmalıyız.
Temos de falar com a nossa base para nos virem buscar.
Ooh. Sanırım sigorta bilgi alışverişi yapmalıyız.
Acho que devíamos trocar informações de seguro.
Yarın Robin'i kurtarmak için plan yapmalıyız.
Hoje, descansamos. Mas amanhã faremos planos para resgatar Robin.
Eğer Tanrılar her daim izliyorlarsa bizi elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
Se os Deuses estão sempre a olhar, mais vale darmos um bom espetáculo.
Venezuela'da geçirdiğimiz heyecanlı zamandan sonra... -... düşünüyordum ki belki biraz daha sakin bir şeyler yapmalıyız.
Como as coisas foram meio conturbadas na Venezuela, pensei em fazermos algo mais tranquilo.
Komutanım askeri koşullar altında şu anda ne yapmalıyız?
Centurião. Em termos militares, o que fazemos?
Ama mekanı kapatmalı ve didik didik arama yapmalıyız.
Mas teríamos de lhe fechar as portas e virar o sítio do avesso.
Zarar hesabını yapmalıyız.
Temos de limitar as perdas.
Sana birkaç kan testi yapmalıyız. Trombosit vermeliyiz.
Bem, vamos precisar de uns exames de sangue, a começar pelas plaquetas.
Birkaç test yapmalıyız.
- Vamos fazer uns exames.
Büyük bir kutlama yapmalıyız.
Temos de celebrar em grande.
Tüm silahlar olmadan bunu bir daha yapmalıyız.
Devíamos fazer isto novamente algum dia, mas sem armas.
Hayır bu işi doğru yapmalıyız.
Não. Temos de fazer isto bem.
- Bir şeyler yapmalıyız.
- Temos que fazer alguma coisa.
Ama kimsenin hayatını riske atmadan doğru bir şekilde yapmalıyız.
Mas temos de o fazer de maneira correcta. Sem arriscar a vida de ninguém.
Herkese yapmalıyız.
Temos de libertar todos.
Bunu yapmalıyız. Onunla uğraşacak kişi karşısında beni bulur.
Se alguém quiser chegar-se a ela, tem de passar por mim.
Şu an askerleri göndermek için oylama yapmalıyız.
E depois? Agora devemos votar o envio dos soldados.
Deponun içindekilere de aynısını yapmalıyız.
- Sim Temos de fazer o mesmo com o que está naquele armazém.
Belki de kendimiz yapmalıyız.
Talvez seja necessário sermos nós próprios a fazê-lo.
Yollara geri dönmeliyiz Dean. En iyi yaptığımız şeyi yapmalıyız.
Precisamos de voltar para a estrada, Dean, fazer o que fazemos melhor.
- Hayır, her şeyi sırayla yapmalıyız.
Não, temos que fazer isso como deve ser.
Bunu daha sık yapmalıyız.
Devíamos usar mais este jardim.
- Daha kapsamlı bir test yapmalıyız ama pahalıya patlayacak.
Temos que procurar algo mais pesado. - Mas isso vai ter custos.
Eee kaptan, ne yapmalıyız?
- E então capitão, que vamos fazer?
O yüzden yapmalıyız.
Devíamos ir em frente.
Kutlama yapmalıyız.
Temos de celebrar.
Şu aralar olanlara rağmen yine de Katar ziyareti yapmalı mıyız? Evet.
Com tudo aquilo que está a acontecer neste momento, achas mesmo que devíamos ir ao Qatar?
- Evet, öyle yapmalıyız.
Temos.
Ondan önce birbirimizle bir şeyler yapmalıyız.
Primeiro temos mais algum trabalho para fazermos um com o outro.
O saldırmadan evvel hamlemizi yapmalıyız. Aslına bakarsan sen uyurken o hamle çoktan yapıldı bile.
- Temos de fazer algo antes de ela atacar.
- Ne yapmalıyız?
E o que deveríamos fazer?
Bu işi yalnız başıma yapmalıyım.
É simplesmente algo que tenho de fazer sozinha.
Oylama yapmalıyız.
Temos de votar.
yapmayacağım 170
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapma ama 158
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapma ama 158
yapmayın 745
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmamalısın 52
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmamalısın 52
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmak zorundayım 47
yapma be 35