Yapmamalısın Çeviri Portekizce
746 parallel translation
Hayır, bunu yapmamalısın!
Não, não te devias ir embora!
Hayır, hayır, böyle yapmamalısınız Bayan.
- Não voltará nunca. - Não, não se preocupe com êle.
Böyle yapmamalısın!
Não devias ter feito isso!
Hayır, yapmamalısın.
Não, você não deve.
Evet. Helen, bunu bir daha yapmamalısınız.
Então, Helen, não volte a fazer isto.
Bunu yapmamalısın.
Não deves fazer isso.
Bunu yapmamalısın.
Não podes fazer isso.
Harry, yapmamalısın.
Harry, não podes.
- Bunu yapmamalısınız.
- Não se deve fazer isso.
Yapmamalısın.
Tens de...
Henüz atlama yapmamalısın.
Acho que não devias saltar já, Bonnie.
Oh Heathcliff, bunu yapmamalısın.
Oh, Heathcliff, não podes fazer coisa tão cruel.
Bunu yapmamalısın.
Mas não pode.
- Johnny, böyle bir şey yapmamalısın.
Mas não pode ir.
Yapmamalısın.
Não podes.
- Yapmayın, yapmamalısınız.
- Tenente, não pode. Não deve.
Hanımım, yapamazsınız, yapmamalısınız.
Senhora, não pode! - Não deve!
Böyle şeylerin şakasını bile yapmamalısın.
Não conte piadas!
- Hayır Albay, bunu yapmamalısınız.
- Não, Coronel, não faça isso.
- Bunu yapmamalısın.
- Não deve fazer isso.
Böyle bir şey yapmamalısınız.
Não deve fazer isso.
Bunu yapmamalısınız bayım.
Não pode, senhor!
- İyi, iyi de,... güzel bir hanımefendi hakkında dedikodu yapmamalısınız.
Estávamos falando sobre ela.
Yapmamalısın. Sadece sen ve Bay Carpenter ile ilgili değil.
Tom, não deves fazer isto, não sabes o que estás a fazer.
Şüpheli hiçbir şey yapmamalısın.
Não faças nada suspeito.
Bunu şimdi yapmamalısın.
Nada disso agora.
- Hayır, Sanırım yapmamalısın.
- Não, acho que não.
Bir bıçağı daha iyi tanımalı ve bunu asla yapmamalısın.
- Quem usa facas não faz isso.
Bunu yapmamalısın.
Não devias.
Lütfen, bu tür şeyler yapmamalısınız.
Por favor, não é preciso que faça isso.
- Ben hala yapmamalısın diyorum.
- Ainda acho que não deveria fazê-lo.
Böyle şeyler yapmamalısın.
Não devias ter feito aquilo.
Yapmamalısın.
Você não deve fazer isso.
Böyle bir şey yapmamalısın, gerekli olmayacak.
Não deves fazer isso, não vai ser preciso.
Bunu yapmamalısın.
Sabe que não deve.
Böyle bir şeyin şakasını yapmamalısın.
Não devias brincar com uma coisa dessas.
Ama bunu yapmamalısınız.
Sabe? Não deveria.
- Böyle yapmamalısın.
- Não devia fazer o que fez.
- Aptalca hareketler yapmamalısın.
- Não deve tomar riscos.
- İşte tam da bunu yapmamalısın!
- É exactamente o que näo deve fazer!
- Bana sert hareketler yapmamalısın.
- Sim? - Tens que me tratar com cuidado.
İşteyken, hız sınırını aşma ihtimali hiç yok, var mı? - Yapmamalısınız, Bay Collignon.
Não fale assim, ele não tem culpa...
Baba, bunu yapmamalısın.
Pai, não deve fazer isto.
Bu yolculuğu yapmamalısınız, efendim.
Não deves fazer esta viagem, senhor.
Bunu yapmamalısınız.
Não pode fazer isso, Inspector.
Onu yapmamalısın!
Não pode fazer isso.
Oh, bir kitap! Yapmamalısın!
Oh, é um livro!
Ogden, yapmamalısın.
Ogden, não faça isso.
Hayır efendim, yapmamalısınız!
Não, senhor! Não pode fazer isso.
- Dr. Zaius, yapmamalısınız.
Dr. Zaius, não pode!
- Yapmamalısın.
- Não deves...
yapmamalısınız 16
yapmayacağım 170
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmayacağım 170
yapma 5445
yapmalıyım 51
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapmak istemiyorum 51
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmayın 745
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmak zorundayım 47
yapma ama 158
yapmayın 745
yapmazsan 25
yapmaz 37
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28