English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ö ] / Özgürlük

Özgürlük Çeviri Portekizce

4,035 parallel translation
Koalisyon Kralları, Özgürlük'le birlikte çalışıyor.
Reis da Coligação a trabalhar com a Liber8?
Julian Randol'a özgürlük! Hayır!
Libertem o Julian Randol!
Hayır, Özgürlük Projesi'ndeki eş başkanım yargıç ile yakın arkadaş ben de yardım etsin diye aradım.
Não. O meu co-presidente, no Projecto Liberdade é amigo do juiz, por isso, apenas pedi um favor.
Geleneksel Özgürlük Projesi'ndeki baş masayı bizim için satın aldım.
Acabei de comprar a mesa principal do seu Projecto Liberdade de beneficência anual.
Ama, Patricia, eminim ki Özgürlük Projesi'nde defalarca temyizden bahsedilmiştir.
Mas, Patricia, certamente que o Projecto Liberdade já foi abordado vezes sem conta para recorrer.
Bu yüzden planım, yanlış suçlananlara sadece paramı değil Özgürlük Projesi'ne zamanımı da bağışlayarak yardım etmek.
E é por isso que tenciono redobrar os meus esforços para ajudar os injustamente acusados, doando não apenas as minhas finanças, bem como o meu tempo ao Projecto Liberdade.
Umutla bir gün herkes için özgürlük ve adaletin bulunduğu bir dünyada gerçekten yaşayabiliriz.
Com a esperança de que um dia poderemos viver num mundo de liberdade e justiça para todos.
Karşılığında özgürlük istiyorum.
O meu preço é a liberdade.
Özgürlüğü ayaklar altına almayı amaçlayan herkesin özgürlük feryadına yenik düşeceğini gösterelim!
E que aqueles que procuram pisar a garganta da independência irão tombar perante o grito da liberdade!
Daha sonra Claremont'a Özgürlük Forumuna gidiyoruz ve yine Obama'nın yarattığı ekonomiyi nasıl düzeltiriz onu konuşacağız.
Depois vamos para Claremont para um Fórum da Liberdade às 11 : 00, onde ele irá falar sobre a economia estagnada pelo Obama e como o corrigir.
Özgürlük istiyoruz.
Queremos liberdade.
Yaşam, özgürlük ve aile.
Vida, liberdade e família.
Ben 4 Temmuz törenlerinde Küçük Özgürlük Güzeliydim.
Eu fui... a Miss Liberdade no desfile da independência.
Özgürlük!
Liberdade!
Kalabalığa özgürlük sözü verdiniz.
Prometeste liberdade à multidão.
Oh be! Özgürlük!
Liberdade!
Artık özgürlük.
Livre por fim. Agora está tudo bem.
Beyaz büyükannemin ve zenci büyükbabamın Özgürlük Sürücüsü olduklarını biliyorum.
Bem, sei que a minha avó branca e o meu avô negro eram Cavaleiros da Liberdade.
Volm da, tıpkı Contras gibi özgürlük savaşçıları.
Os Volm lutam pela liberdade, como os Contras.
Bu duvarın öteki tarafında gayet düzgün ve özgürlük yanlısı insanlar var ama özgürlük aşkı, onları biraz sabırsız yapıyor.
Do outro lado estão pessoas decentes que amam a liberdade, mas o amor delas pela liberdade, torna-as impacientes.
Vaad ettikleri özgürlük saçmalıktan ibaret.
Qualquer liberdade que eles prometem, é mentira.
- Şu Mike'ın peşinden giden askeri tarikat ahbapları, hepsi Özgürlük 13'tenmiş.
- Os lorpas militares da seita que foram atrás do Mike fazem parte da Liberdade 13.
- Oğulları, Özgürlük 13'ün bir üyesi.
O filho é membro da Liberdade 13.
- Yani her ikinizin de eskiden Özgürlük 13'ün üyesi olduğunuzu... -... ve arkadaş kaldığınızı biliyoruz.
E sabemos que são ambos membros da Liberdade 13 e continuam a ser amigos.
Carroll'u, Özgürlük 13'ten bazı kişilere tanıttı.
Apresentou o Carroll a elementos da Liberdade 13.
O kişisel özgürlük fikrine inanmıştı.
Ele acreditava no conceito da liberdade pessoal.
Silahlı adamlar El Kaide'ye bağlı yerel bir terör grubu olan Kashfar Özgürlük Cephesi'nin üyeleri.
Os homens são da Frente de Libertação Kashfar, um braço terrorista da Al Qaeda.
Özgürlük aradığın için Arcadia'ya bindiğini söylemiştin.
Você procura a liberdade... Você disse que foi o primeiro a se inscrever pra embarcar no Arcadia.
Bu özgürlük.
Isso é... "Liberdade."
Askeri tarikat üyelerinin hepsi Özgürlük 13'ün bir parçasıymış.
Os militares da seita fazem parte da Liberdade 13.
Adı Alex Lipton, eski ordu keskin nişancısı... -... Özgürlük 13'ün üyesi.
Identificado como Alex Lipton, antigo franco-atirador da Liberdade 13.
Ryan'ın da, kontrolsüz bırakıldığı takdirde, faşizme ve özgürlük kaybına yol açabileceği derecede bir narsisizmliği var.
E o Ryan tem um tal nível de narcisismo que, se não for controlado, pode levar ao fascismo e perda de liberdade.
Kensi'yle Timmy Robertson'ın Mali Özgürlük Treni Semineri'ne gideceğiz.
- A Kensi e eu vamos ao seminário do Timmy Robertson sobre liberdade financeira, nesta sexta-feira.
Bayan Özgürlük şamandırası mı?
Estatua da liberdade?
# Bu bir düş değil Sadece özgürlük gerek bana #
Não é especulação Só preciso de libertação
Ve bu da Bayan Özgürlük!
E esta é a Senhora Liberdade!
Sen bilirsin, Bayan Özgürlük!
Sabes que sim, Senhora Liberdade!
İnsanlar başkasının sorumluluğunda olmanın o nadir bulunan özgürlük hissinden keyif alırlar.
As pessoas gostam da sensacao de liberdade quando outra pessoa assume o controlo.
Senin özgürlük kavramını görmek isterim, sonra da benimkini sana gösteririm.
Gostaria de ver a sua versao de livre, e depois mostrar-lhe a minha.
O neredeyse son on yıldır vergi ödemedi ve Brooklyn'de bir kuru temizlemeci zinciri üzerinden bir servet sahibi oldu, hükümet karşıtı ve özgürlük yanlısı olan asabi biri.
É um nervoso, antigoverno e pró-liberdade. Fez fortuna com uma rede de lavandarias em Brooklyn e não paga impostos há uma década.
Özgürlük abartılıyor.
A liberdade é super estimada.
Özgürlük şimdi çevrimiçi oldu.
Freedom online, bom dia!
Kendini, özgürlük şampiyonu olarak görüyor, dinin veya kanunu tutamadığı.
Vê-se a si próprio como um defensor da liberdade, acima de qualquer religião ou lei.
Yok Empire State, yok Özgürlük Anıtı.
O Empire State Building, a Estátua da Liberdade.
Cadılar Bayramı'nı üç yıl üst üste Özgürlük Anıtı'nda geçirdim. Turist de değilim.
Eu fui a Estátua da Liberdade durante 3 anos seguidos pelo Halloween e nasci aqui.
Yaz esrikliği, tasasızlık, özgürlük mutluluk ve neşe.
Então é... A coisa do verão e... a despreocupação, a liberdade... Da tristeza para a alegria.
Özgürlük Anıtı'na gelemeyeceksin.
Não vais ver a Estátua da Liberdade.
Özgürlük getiriyoruz, tecavüz değil.
Libertadores. Não violadores.
Herkes için özgürlük olacak, hiç kimse zincire vurulmayacak!
Liberdade para todos, correntes para ninguém.
Julian Randol'a özgürlük!
Libertem o Julian Randol!
Özgürlük için!
Liberdade?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]