Anlamadınız Çeviri Rusça
446 parallel translation
- Anlamadınız mı?
До вас не дошло?
Korkarım anlamadınız.
Боюсь, вы не понимаете.
- Doktor, anlamadınız mı?
- Разве вы не понимаете?
Anlamadınız mı?
Разве нет?
O adamın etrafı karanlıkla çevriliydi hala anlamadınız mı?
Вы всё ещё не поняли, что человек окружён темнотой?
Belki de anlamadınız. Evet anladım.
Спасибо, но чтобы вы ни предлагали, мне не нужно.
Hala anlamadınız mı?
Неужели не понимаешь?
Gördük ki, siz bunları anlamadınız.
Мы лишь сейчас обнаружили, что вам все это невдомек.
Siz beni anlamadınız.
Вы меня не так поняли.
- Beyefendi, anlamadınız mı?
Я вижу, вы меня совсем не поняли.
Gerisini, belki de siz anlamadınız. Önemli olan, kızımla anlaşmanız.
А вот, что касается всего остального, вы неправильно поняли.
Hiçbir şey anlamadınız.
- Вы не поняли. Я сама вас закрыла.
Hayır, bakın Bay Comolli, beni anlamadınız.
Или позади вас, как вам удобнее.
Tam olarak anlamadınız.
О, нет. Вы просто не понимаете.
Şimdi anladınız mı, anlamadınız mı?
Так что или деньги, или ничего.
Bir dakika... Durun biraz. Anlamadınız.
Постойте, погодите, вы не поняли.
Hala neyle uğraştığınızı anlamadınız, değil mi?
Вы до сих пор не понимаете, с чем имеете дело, не так ли?
şakayı anlamadınız mı?
Вы что, не оценили шутки?
Efendim, galiba anlamadınız. Bizim paramız yok.
Ваша честь мне кажется, вы не понимаете.
- Anlamadınız mı? Devrim oldu.
- Говорят тебе, революция.
Hayır, anlamadınız.
Вы меня не так поняли, Ваше Величество...
Sanırım anlamadınız.
По-моему, вы не понимаете.
Anlamadınız?
Стол.
Beni anlamadınız mı?
Вы меня поняли? ... Убирайтесь!
- Hayır, anlamadınız. Bakın...
Нет, вы не понимаете.
Tanrım, Powell, Burdakilerin ne çeşit insan olduklarını söyledim anlamadınız.
Ради Христа, Поуелл,... я же сказал, с какими людьми вы здесь имеете дело.
Beyler, hala anlamadınız mı?
Вы все еще не поняли?
Anlamadınız, Simpsonlar!
Симпсоны, вы не понимаете! [Визжит]
Belkide ne dediğimi tam olarak anlamadınız bayan.
Знаете, дамочка, вы, может, чего не поняли?
Burada bir sorun var Tam olarak anlamadınız.
Тут кроется нечто, что вы не совсем уяснили
Hayır, anlamadınız.
Нет, вы не понимаете.
Bize neden bu kadar ilgi gösterdiğini anlamadığınızı söylemiştiniz.
Помните, вы говорили, что не понимаете, почему он принимал в нас такое участие.
Bayan Merlyn, durumumuzu anlamadığınızı düşünüyorum.
Итак, миссис Мерлин, посмотрим, в порядке ли он. Мне кажется вы не вполне владеете ситуацией.
Sizin de anlamadığınızı biliyorum.
Вы говорите, что понимаете, но я уверен, что это не так
Adam, onun ne istediğini anlamadığınızı söylüyor.
Говорит, Вы не понимаете, что ему нужно.
- Ve açıkçası tavırlarınızı anlamadım.
- Я искренне не понимаю ваше отношение?
Diyeceğim ki : Kızınızı çok seviyorum. Defalarca anlattım ama anlamadı...
Когда мне девушка нравится, и если она не понимает, я делаю всё, чтобы объяснить ей...
Yanlış anlamadıysam Sayın Profesör çalışmalarınız Profesör Marchard'ın çalışmalarını tamamlıyor
Если я хорошо понял, господин профессор, ваши исследования связаны с работой профессора Маршана?
- Hâlâ anlamadınız mı?
Но если месье не понимает...
Anlamadığınız bir şey olursa, bana hemen söyleyin. Hayır, Bay Barnier.
Но если вы что-нибудь не поймете, вы меня переспросите.
Hiç, hiç, hiç, hiçbir şey. Eğer yanlış anlamadıysam, bu beyin aracılığıyla sattınız...
Если я все правильно понял, вы продали через господина...
Kız mısın, oğlan mısın anlamadım.
Я не пойму, парень ты или девчонка.
Hala anlamadınız mı?
Разве вы не поняли?
Adamla senin dostun kızın pek anlamadığı bir şeyle meşgul ama sanki ağızla cinsel temas gibi bir şey tarif ediyor o da bu eyalette artık yasak değil.
В этот момент он, и твоя подруга, что-то хотели делать. Что именно, она не поняла. Я подозреваю, что они хотели заняться минетом.
Anlamadığınız bir şey var.
Есть что-то, что вы не понимаете.
Anlaşılan anlamadığınız bir şey var, bunu size açıklayacağım.
Кажется вы не поняли. Я объясню вам.
Çöpü karının attığını kızının ot içtiğini, bunun yasal olduğunu ve senin teknelerden anlamadığını.
Мы знаем, что твоя жена сама выносит мусор дочь курит травку, а это незаконно и ты ни хрена не смыслишь в лодках.
Anlamadığı şey şu ki, sanatın iyi olup olmadığının bir önemi yok. - Önemli olan satması. - Evet, haklısınız efendim.
Он так и не понял, что не важно, хороша ли картина, главное, чтобьı ее купили.
Bayan Clayton'ı neden tutuklattığınızı anlamadım.
Я не понимаю, зачем Вы арестовали миссис Клейтон?
Fakat dediklerimi anlamadığın için ayrılacağız.
Но мы должны попрощаться, потому что ты не понимаешь ни слова.
Anlamadım? Kaptanın yemeğini yalnız ben pişiririm.
Я единственный, кто готовит для капитана на этом корабле.
anlamadınız mı 20
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamı ne 66
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20
anlamı ne 66
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20
anlamıyorlar 19
anlamıyorsunuz 352
anlamalısınız 22
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamalıydım 30
anlamaya çalış 103
anlamıyorsunuz 352
anlamalısınız 22
anlamadın mı 132
anlamalısın 63
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamalıydım 30
anlamaya çalış 103