English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ A ] / Anlamadığım şey

Anlamadığım şey Çeviri Rusça

463 parallel translation
Ama anlamadığım şey onun sanatçı olduğu yönünde konuşulanlar.
Но я не понимаю этих разговоров о том, что она художник.
Anlamadığım şey, onu nasıl ilk Nana'nın bulduğu.
Единственное, что я никак не пойму, как она оказалась у Наны.
Anlamadığım şey neden bunu daha önce düşünemediğim.
Я только не понимаю, почему я не догадался об этом раньше.
Anlamadığım şey, bu emirlere neden itaatsizlik ettiğiniz.
Не пойму, почему вы не подчинились этим приказам.
- Anlamadığım şey...
Тогда я не понимаю.
Anlamadığım şey, liste başı albümleri ne zamandan beri kafaya taktığın.
Но, я не понимаю, - зачем вы задумали влиять на хит-парад.
Anlamadığım şey, FBI bu dinleme olayının ayrıntılarını bilebilecek insanlarla konuşmadı bile.
.. не были опрошены ФБР. И почему вы проводили опросы с членами комитета в их штаб-квартире,..
Anlamadığım şey, babamın yolun ortasında ne yaptığı.
Я не понимаю, что папа делал посередине дороги.
Anlamadığım şey insanların neden intihar etmediği.
Единственное, чего я не понимаю : почему все не лишают себя жизни?
Anlamadığım şey, Lavington'lara nasıl bu kadar çabuk ulaştığın.
Не понимаю, как вы успели попасть в дом Левингтона, Пуаро?
Anlamadığım şey senin gitmen hangi amaca hizmet edecek.
Я просто не понимаю для чего ты идешь.
Anlamadığım şey... Brady Bunch'daki gibi yarım saatin sonunda her şeyin niye normale dönemediği.
Я просто... не понимаю, почему всё не может вернуться на свои места в конце получаса, как в эпизоде "Семейки Брэди".
Benim anlamadığım şeyse, erkekler nasıl oluyor da bir çok kötü şey yapıp sonra da umursamayabiliyorlar?
Ой, а я только удивляюсь, как мужики делают любые подлости и им при им на все наплевать.
Anlamadığım şey şu gik'tal ölümüne demek değil mi?
Я не могу понять одного. Разве "gik'tal" не значит "до смерти"?
Çünkü, anlamadığım şey...
Я не понимаю...
Anlamadığım birçok şey var.
Том. Я много чего не понимаю.
Kitty, anlamadığım bir şey var.
Кити,..... мне нужно понять, в чем дело.
Anlamadığım bir şey var, Susan : Bunu daha önce yapmadığını nereden biliyorsun?
Я одно не понимаю, откуда ты знаешь, что еще не собирала их?
Anlamadığım bir dolu şey var.
Я не понимаю многих вещей.
Davada anlamadığım tek şey de bu işte.
И это единственный элемент в этом случае, который я не понимаю.
Dinleyin, anlamadığımız bir şey adamlarımdan birini öldürdü.
Послушайте, неизвестно из-за чего погиб член моего экипажа.
Çavuş, bu adamın dava dosyasında anlamadığım iki şey var.
Знаете, я читал стенограмму его процесса... и никак не мог понять...
Burada anlamadığım bir şey var.
- Мистер Спок. - Капитан.
Anlamadığım çok şey var.
Я много чего не понимаю.
Hiçbir şey anlamadığım için sana mesaj yolladım.
Я выслал тебе этот... Ничего не поняла.
Ama yine de Köprü'ye girmeme izin vermiyor. Orada anlamadığım hiçbir şey yok.
Но он все равно не пускает меня на мостик, а там нет ничего такого, чего б я не понимал!
Anlaşılan anlamadığınız bir şey var, bunu size açıklayacağım.
Кажется вы не поняли. Я объясню вам.
Anlamadığım tek şey o bebeğin içine nasıl girdiği. - İyi geceler.
Eдинcтвеннoе, чтo я не знаю - этo как oн пoпал в кyклy
Anlamadığım bir şey var neden bunu burada kendi elemanlarınla yapmayıp bize geldin?
- Одного не понимаю. Почему вы не можете сделать это сами со своими людьми?
Anlamadığım bir şey var.
- Но одного я понять не могу.
Sör George, anlamadığım bir şey var.
Сэр Джордж. Я не понимаю одного.
Anlamadığım bir şey var. Inglethorp, neden tutuklanmaya o kadar istekliydi?
Я только не понимаю почему Инглторп явно желал, чтобы его арестовали.
Burada bir şeyler oluyor. Hiç anlamadığım ama hoşuma giden bir şey.
Здесь что-то происходит, чего я по-настоящему не понимаю?
sanırım anlamadın hey, umursamamış olmam, anlamadığım anlamına gelmez ağlamayacağım söylediğim şeylerin senin için bir şey ifade etmemesinden nefret ediyorum ama sen, sen bir maymunsun!
Я думаю, ты не понял. Только потому, что мне без разницы, еще не значит, что я без понятия. Я рада, что я не плачу.
- Gerçi anlamadığım bir şey var.
Я только одного не понимаю.
Bir şey var burada tam anlamadığım Unutmaya da çalıştığım
Что-то здесь я не совсем понимаю И хотя пытаюсь, все время забываю
Beyler. Yine de anlamadığım bir şey var.
Ну, ребятушки, я не могу понять одно.
Anlamadığın bir şey var mı?
Если считаешь, что я плохо объяснил, можешь подать жалобу.
Anlamadığım bir şey var.
Я только одного понять не могу.
Anlamadığım bir şey var.
Я так и не смог понять, что имела в виду ваша мать, закричав :
Anlamadığım bir şey var.
Я чего-то не понимаю.
Yine de anlamadığım bir şey var.
Однако, я кое-что не понимаю.
Anlamadığım bir şey var.
Вот чего я не понимаю :
Ama neden böyle bir şey yaptığını anlamadım.
Я не могу выяснить, почему.
Ama anlamadığım bir şey vardı. Her şeyi kontrol altına almıştı... pezevenk sevgilisi Lester Diamond hariç.
Но одного я никогда не мог понять... это то, что она могла держать всё под контролем... за исключением её старого дружка, Лестера Даймонда.
Hala anlamadığım bir şey var.
Я одного не понимаю.
Anlamadığım tek bir şey var Bizim kurtarıcımız olduğunu nasıl ilan edebiliyorsun? Sana karşı gelenlerin basitçe ortadan çekildiklerini mi sanıyorsun?
Прежде, чем ты сядешь в свой автобус, прежде, чем ты попадешь в группу забвения, скажи мне, каким образом человек, подобный мне, может изменить ход этой извечной игры?
Ama anlamadığım bir şey var, Mösyö Poirot.
Но вот что я не понимаю, месье Пуаро.
Anlamadığım bir şey daha var :
Вот ещё кое-что, чего я не понимаю
Anlamadığım tek bir şey var neden buraya geldi?
Я одного не пойму почему он прибыл сюда?
John, anlamadığım bir şey var. Savaşlar neden çıktı?
Джон, и все-таки я не понимаю, зачем воевать?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]