Bir şeyin yok Çeviri Rusça
1,263 parallel translation
Söyleyecek bir şeyin yok, ha?
Ему нечего сказать, а?
Bir şeyin yok ya?
Тебе не навредили?
Bir şeyin yok, değil mi?
Они тебе не сделали больно?
Bir şeyin yok.
Ты должен встать!
Herhangi bir şeyin yok, değil mi?
У тебя ведь нет ничего такого?
Bir şeyin yok tatlım.
Всё будет хорошо, милая!
Aslında hiç bir şeyin yok.
Честно сказать, завидное здоровье.
Ama senin dert edecek bir şeyin yok tabii.
Но вам, конечно, не о чем беспокоиться?
Bir şeyin yok.
Ты в порядке.
- Bir şeyin yok.
- С тобой все в порядке.
Bir şeyin yok ya?
Ты в порядке?
İki gözden başka bir şeyin yok.
Вижу, у тебя только глаза, и больше ничего.
- Söyleyecek bir şeyin yok.
- Тебе нечего сказать ему.
Bir şeyin yok ya?
Всё нормально?
Hâlâ yalnız olduğuna göre kaybedecek bir şeyin yok.
Я сказал себе, что тебе нечего терять, так как ты в данный момент свободна.
- Bir şeyin yok ya, Tobias?
С тобой все в порядке, Тобиас? Я в порядке.
Kızartacak bir şeyin yok mu senin?
Тебе нечего жарить?
- Bana söyleyecek bir şeyin yok mu?
Да! Ничего не хочешь мне сказать?
Söyleyecek bir şeyin yok mu?
Нечего сказать?
Uzun ve sıskalığından başka bir şeyin yok.
Ты ведь просто тощее... пустое место!
Luke, bir şeyin yok ya?
Люк, ты цел?
Bir şeyin yok ya Donna?
Ты цела, Донна?
- Bir şeyin yok ya?
- Всё хорошо?
Bir şeyin yok ya?
Всё хорошо?
Seni ıssız bir yerde, evine gitmen için yeterli ulaşım imkânıyla bıraktığımda ne kadar takmıyorsam, senin de şikâyet edecek bir şeyin yok demektir.
На сколько я знаю, если я оставил тебя в безопасности на суше С адекватной перевозкой домой, Тебе нечего жаловаться.
Bir şeyin yok.
Вы в порядке.
Bayan Evangelista, bir şeyin yok.
Мисс Эванджелиста, всё хорошо.
Korkacak bir şeyin yok.
Тебе нечего бояться.
- Baba, bir şeyin yok ya?
Пап, ты в порядке? - Да.
- Bir şeyin yok ya?
Ты в порядке? Да, да.
Beni kıskandığın insan kuzenin. Benimle yapacak bir şeyin yok ya da burdaki diğer adamları da kıskanmalısın.
Ты своему кузену завидуешь, а совсем не мне, иначе б ты и ко всем остальным тут меня ревновал.
- Söyleyecek bir şeyin yok mu?
- Ничего не скажешь? - Нет.
Ona teklif edecek daha iyi bir şeyin yok mu?
То есть, это все, что ты можешь ему предложить?
Bir şeyin yok, değil mi, Olive?
Тыже в норме, Оливия?
Bir şeyin yok.
Все нормально.
Kilo veriyorum. Hiçbir şeyin önemi yok ve bir karmaşa içindeyim.
Похудел, выбрасываю огромные суммы на случайные связи
Bu arada, bence söylenen hiç bir şeyin değeri yok.
И, честно говоря не все, сказанное здесь, достойно.
Yaptığım şeyin bir önemi yok.
Никакой реальной свободы у меня нет.
Yani içinden bir şeyin patlayıp çıkmasına ihtiyacın yok?
Тебе не нужно выпустить что-нибудь наружу, последствия будут дьявольскими?
Bu lanet olası şeyin kopya edildiği tarih yani, görüşmenin ne zaman yapıldığına dair bir tarih yok.
Это дата, когда файл на эту чертову карточку скопировали, а не когда был записан разговор.
Böyle bir şeyin olmasına imkân yok.
Но существование чего-то подобного невозможно.
Saçmalama. Baş ağrısıdır sadece. Yok bir şeyin.
Нет, милая, это просто головокружение и ничего больше.
- Bana diyecek bir şeyin yok mu?
Уверена, что ничего не хочешь мне сказать?
Annenle benim aramda olan şeyin, seninle hiç bir alakası yok.
Что случилось между мамой и мной не имеет к тебе никакого отношения.
Yiyecek bir seyin yok diye mi?
Потому что в доме нет еды?
Enerji, bu şeyin içinden binanın dışına taşıyor. Bu sayede tespit edebildik. Yani sana bir yararı yok.
Она накапливается внутри, и мы это видим, но на вас это никак не влияет.
Hiçbir şeyin olmaması bayağı kolay, çünkü senden alabilecekleri bir şey de yok.
Bce дoвoльнo лeгкo, кoгдa y тeбя ничeгo нeт, пoтoмy чтo... y тeбя ничeгo нe cмoгyт oтнять.
Uğraştığın şeyin artık bir önemi yok.
Напрасно стараетесь.
Benimle ilgili bilmediğin bir şeyin olma ihtimali yok mu?
Возможно, что есть кое-что, чего ты во мне не знаешь?
Yaptığı şeyin bir özrü yok ama hasta oldukları için binlerce dolar borcu olan milyonlarca insan varsa bunlardan en azından biri bağışlanamaz bir şey yapacaktır.
Ему, конечно, нет оправдания, но из-за болезни у миллионов людей тысячи долларов долгов, хоть один от отчаяния да совершит что-нибудь не то.
Öyle koca bir şeyin destek aldığı zemini yok edersek ne olur diye merak etmştim...
потеряй они основу.
bir şeyin yok ya 29
bir şeyin var mı 19
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
bir şeyin var mı 19
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16