Biraz zaman tanı Çeviri Rusça
403 parallel translation
Moskova'ya biraz zaman tanı.
Дай Москве немного времени.
Biraz zaman tanı.
Нужно дать ей немного времени.
Biraz zaman tanı. Tek ihtiyacı bu.
Немного времени, это то, что ей нужно.
Ona biraz zaman tanı, dayak atma sırası ona gelir. İçeri gel, Dai Bando.
Дай парню время, и это он будет всех бить.
Ruhumdaki şeytanın üstesinden gelmem için biraz zaman tanı.
Время, чтобы отделаться от мысли, что во мне живет какое-то зло.
Kendine biraz zaman tanı.
Со временем.
- Ona biraz zaman tanı.
- Еще успеет...
Tabii, bana biraz zaman tanırsan...
Конечно, если бы вы дали мне чуть больше времени...
Biraz zaman tanı.
Нуда, прошла секунда.
Bize biraz zaman tanı, oldu mu?
Надо просто переждать. Ладно?
Hep karar veren olmak istiyorsun, bana biraz zaman tanı.
Ты всегда хочешь все решать, давишь, дай мне вздохнуть. Господи!
Biraz zaman tanı bana. Biraz sürer.
Слушай, давай прервемся, немного.
- Hayır, ona biraz zaman tanıyalım.
Нет давайте подождём.
Biraz zaman tanı.
Потратьте еще немного времени.
Ona biraz zaman tanımalısın.
Ты должен дать ему какое-то время.
Sanırım bulabilirim ama bana biraz zaman tanıyın.
Думаю, я смогу найти вам что-нибудь подходящее. Но мне нужно время.
Lütfen bize biraz zaman tanıyın.
Пас, Рукава!
Bana biraz zaman tanı. Bize zaman tanı.
Обещаю, я их всех разоблачу ради тебя.
- Biraz zaman tanı.
- Дай время.
Biraz zaman tanı.
Только дай ему время.
Alışkanlıklarımıza alışmaları için onlara biraz zaman tanımamız gerekiyor.
Мы должны дать им время привыкнуть к нашим обычаям.
Bana biraz zaman tanırsanız, açıklamaya çalışabileceğime inanıyorum.
Если мне дадут пару минут, я попытаюсь все объяснить.
Bize biraz zaman tanıyın.
- И не мешайте.
Ama, bize biraz zaman tanımalısın. Oğlunla konuşmak istediğini söyle.
Нам нужно время.
- Biraz zaman tanı.
Ничего, растянутся.
Bize biraz zaman tanıyın.
Дайте нам время.
Tatlım, bana biraz zaman tanı, olur mu?
Дорогой, давай перестань. Хорошо?
Ama abi, biraz zaman tanımalısın.
Но братец, тебе надо просто подождать.
Daha sonra, bence... kendimize biraz zaman tanıyalım.
И тогда, я думаю, нам стоит... подождать какое-то время.
Bence en iyisi... senin terapine bir son verelim... kendimize biraz zaman tanıyalım.
Я думаю будет лучше... если мы прекратим ваше лечение,... подождем какое-то время.
- Kendine biraz zaman tanı.
- Верь в себя.
— Biraz zaman tanımak istedim.
- а потом я с ней поговорю.
Sadece ona düşünmesi için, biraz zaman tanı.
Дай ей немного времени всё обдумать.
Daha sadece birkaç saat oldu. Biraz zaman tanı.
Прошло всего пара часов.
Biraz zaman tanı.
Дай время.
Biraz zaman tanı.
Дай ему время.
Bana kötü davranmanın jeopolitik sonuçlarına katlanmaları için onlara biraz zaman tanıyalım.
У них будет время обдумать геополитические разветвления своего грубого отношения ко мне.
Cedric, ailen konuşunda bana biraz zaman tanı.
Седрик, давай прервемся на время встречи с моими родителями
O zaman "trende tanışmış iki yabancı" ortamını biraz daha ileri götürmeye ne dersin?
Тогда я скажу, что мы вдвойне погорели на этом... как когда встречаешь незнакомца в поезде.
Bana biraz daha zaman tanı.
У меня будет больше времени.
Ama Tanrı'dan tek isteğim birliğin üniformasına itibar etmeyen ve saygısızlık gösterenlerin yaptıklarını kanıtlayıp, askeri mahkemeye çıkarabilmem için bana biraz daha zaman tanıması.
но я молюсь, что справлюсь, что хватит времени, чтобы собрать улики и представить к трибуналу всех тех, кто позорит и бесчестит униформу Союза.
- Onlara biraz daha zaman tanıyalım.
Давайте дадим им еще немного времени.
- Lütfen, bize biraz daha zaman tanı.
Пожалуйста. Пожалуйста, вы должны дать нам время.
Ben ön sunuşu tamamladım. Şimdi biraz gevşeyip... dostlarını dostlarımızla tanıştırma zamanı geldi.
Милая, я только что закончил основную часть презентации, теперь настало время пригласить наших друзей познакомиться с твоими друзьями!
Çalışıyorum, ama mahsuru yoksa bana biraz zaman tanı, ve mikrofonu da kapat.
Отключи микрофон. Послушай, верни листок!
Biraz daha zaman tanı.
Подожди еще немного.
Neyse, tanıştıktan sonra, ne zaman sokakta karşılaşsak.. .. veya lobide, veya her neyse.. .. durup biraz çene çalardık.
Вобщем, после того как мы встретились, каждый раз как мы сталкивались на улице или в холле, или еще где-то мы останавливались и немного болтали.
Onlara biraz zaman tanı.
Дай им хоть время написать.
Yalvarırım, son kararınızı vermeden önce Poirot'a biraz daha zaman tanıyın.
Я умоляю Вас. Перед тем, как вы примете окончательное решение, дайте Пуаро еще немного времени. Пожалуйста.
Birbirimizi tanımak için biraz daha zaman gerektiğini hissediyorum.
И нам нужно ещё немного времени, чтобы узнать друг друга.
Tanınmayan yüzlere alışmak biraz zaman alır.
К незнакомому лицу вскоре привыкают.
biraz zaman ver 21
biraz zaman alacak 42
biraz zaman alabilir 27
biraz zamana ihtiyacım var 20
tania 31
tanıştığımıza memnun oldum 682
tanıştığıma memnun oldum 181
tanıştık 50
tanımıyorum 192
tanıyorum 129
biraz zaman alacak 42
biraz zaman alabilir 27
biraz zamana ihtiyacım var 20
tania 31
tanıştığımıza memnun oldum 682
tanıştığıma memnun oldum 181
tanıştık 50
tanımıyorum 192
tanıyorum 129
tanıyor musun 144
tanıyorsun 27
tanışıyor muyuz 68
tanışmıştık 55
tanıştığımıza çok memnun oldum 59
tanıştırayım 91
tanımıyorsun 24
tanıştığıma çok memnun oldum 22
tanıştığıma sevindim 39
tanıştığımıza sevindim 445
tanıyorsun 27
tanışıyor muyuz 68
tanışmıştık 55
tanıştığımıza çok memnun oldum 59
tanıştırayım 91
tanımıyorsun 24
tanıştığıma çok memnun oldum 22
tanıştığıma sevindim 39
tanıştığımıza sevindim 445