English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ B ] / Birazcık daha

Birazcık daha Çeviri Rusça

564 parallel translation
Sabırlı ol, birazcık daha.
Ну потерпи еще немного.
- Aşkım, birazcık daha bekleyecek kadar... beni sevmiyor musun?
- Милый, разве ты меня не достаточно любишь... чтобы подождать еще немного?
- Peter, birazcık daha kalamaz mıyız?
- Питер, разве мы не можем задержаться?
- Şimdi birazcık daha sakin.
- Сейчас получше.
Birazcık daha.
Чуть подальше.
Ben... ben birazcık daha kalabilirim sanırım.
Ну, конечно, можно еще немного посидеть...
Birazcık daha ilgilenemez miydin sanki?
Гвидо, ты не можешь этим заняться?
Birazcık daha yaklaş.
Нельзя ли лететь быстрее?
- Birazcık daha yaklaştır şu şeyi!
Скорее же, скорей. Что вы творите?
Birazcık daha.
Еще сильнее.
Birazcık daha yaşayabilmem için en ufak şeyi.
Самую малость, чтобы я мог пожить еще немного.
Bir öncekinden birazcık daha iyi görünüyorsun sanırım.
Я думаю, вы выглядите немного лучше прошлого раза.
Anne, neden birazcık daha kalmıyorsun?
Мама, останься еще чуть-чуть.
Sadece birazcık daha.
Чуть-чуть.
Ya da kânunen ve tamamiyle senin olacağım ve kendimi utanmasızca sana verebileceğim zamana dek, birazcık daha beklemek.
.. или подождать еще чуть-чуть мига, когда я отдам себя без колебаний..... когда я буду полностью и бесстыдно и законно твоя?
- Birazcık daha uyuyalım.
- Давай поспим еще немного.
Ben diğerlerinden birazcık daha fazla yapmış olabilirim.
Я, может быть, чуть больше других. Наверняка.
Her geçen gün, birazcık daha iyiye gidiyorum.
С каждым днём, с каждым взглядом у меня получается лучше.
Birazcık daha dayanamaz mıydın?
Почему ты не потерпела ещё немного?
Birazcık daha. 31.000 metre, haydi bakalım.
Просто немного больше. Сто четыре тысяч, вот так.
- Doldurmam, birazcık daha sıvı almam lazım sadece.
- Мне надо догнаться! Взбодриться.
Hayır, bu elimizdeki zamandan birazcık daha uzun sürecektir efendim.
Нет. Это займет чуть больше времени, чем у нас есть, сэр.
Birazcık daha iyi.
Немного.
Yalnız, ona birazcık daha bakabilir miyim?
Я могу просто еще немного полюбоваться на него?
- Birazcık daha kaldır.
- Совсем немножко.
Aslında bazı çok ciddi anlaşmazlıklarımız oldu. Fakat her seferinde birazcık daha iyi karşılıklı anlayışla bunlardan kurtulduk.
Честно говоря, мы еще как спорим, но из-за этого мы всегда все лучше понимаем друг друга.
Masa tenisi gibi ama tek farkı birazcık daha küçük toplarla oynanıyor.
Ну, это такая игра типа... настольного тенниса. Только мячики чуть-чуть поменьше.
Birazcık daha şaşıramaz mıydınız?
Разве вас это не радует?
Şimdi, girişim alanının şiddetini birazcık daha arttırabilirsek.
Теперь, если мы сможем лишь увеличить амплитуду поля помех...
Birazcık daha.
Еще чуть-чуть...
Numaramı mı aldın? Ben de seninkini aldım o zaman, Sandra. Neden bana birazcık daha fazla anne gibi olmayı denemiyorsun?
- Я тоже тебя вычислил, Сандра, тогда веди себя в качестве матери.
Aslında, sanırım birazcık daha konforlu olabilirim.
Даже, думаю, может быть, немного слишком комфортно.
- Birazcık daha...
- Послушай, с ним надо... - Понежнее.
Birazcık daha.
Еще немножко..
Birazcık daha bekle...
Подожди еще чуть-чуть...
Sevdiğiniz insan, bir başkasını birazcık daha fazla seviyor diye kızmak istiyorsanız, bunu tahmin edebileceğinizden daha iyi anlıyorum.
Если вы сердитесь потому, что тот, кого вы любите, любит кого-то больше вас я понимаю это лучше, чем вы думаете.
Sanırım onu okumalıyım, birazcık daha.
Решил, что должен немного прочитать ее.
Bu kadına "birazcık daha sade giyin" demek bu kadar mantıksız mı?
Так ли неразумно сказать этой женщине : "Платье чуть поскромнее"?
Birazcık daha istiyordum.
А я хотел еще немного мороженого.
Sen birazcık daha kötüsün.
Но ты чуть больше.
Sadece birazcık, bir seneden biraz daha az.
Совсем чуть-чуть.
Birazcık oturun. Daha yeni geldim.
Подождите, присядьте на минуточку.
Bence birazcık ışık olması düşüncelerinizi daha renkli yapacaktır.
Что ж, мисс, уверена, что немного света придаст вашим мыслям более радужный вид.
Birazcık yağmur yüzünden böylesine kaba davranan birini daha önce hiç görmemiştim.
Не встречала никого, кто так сильно реагирует на каплю воды.
Birazcık daha sabret.
- Всё в порядке? - Да.
Birazcık daha pudra...
Ну, вот, порядок, немного пудры.
Pekala, birazcık daha.
Хорошо.
Hemen birazcık daha yapalım.
- Я ненадолго.
Birazcık... öfkelisiniz... ve bu öfkeyi sürekli olarak içinize attığınızdan, içinizde bu öfke büyüyerek daha büyük bir öfke şeklinde dışarı çıkıyor.
У вас немного... вспыльчивый характер... который вы держите в узде, и, временами, все это накапливается в вас, пока вы не срываетесь на ком-то.
Yani, daha iyisini hak ediyoruz. Birazcık ta olsa.
Я имею в виду, мы заслуживаем лучшего, даже в мелочах.
Birazcık daha!
Еще чуточку...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]