Demek istediğim de bu Çeviri Rusça
137 parallel translation
- Benim demek istediğim de bu.
- Это я и имею в виду.
- Tamam işte, demek istediğim de bu.
- Я хотел сказать, подумай сама.
Evet, benim demek istediğim de bu.
- Я как раз об этом. - Ты не прав.
Demek istediğim de bu.
Именно это я и имею в виду.
Demek istediğim de bu.
В том-то и дело.
Demek istediğim de bu.
Вот и я об этом.
Demek istediğim de bu.
Я как раз об этом.
- Demek istediğim de bu!
- Я как раз об этом!
Demek istediğim de bu.
Вот и я говорю.
Demek istediğim de bu, yanlış anladınız, affedersiniz efendim.
Отлично замеченно. Простите, вы... Прошу прощения.
Tamam, tamam. Demek istediğim de bu.
Верно, верно, об этом и речь.
Demek istediğim de bu.
О том то и речь.
Evet. Demek istediğim de bu.
Да, я об этом и говорю.
Demek istediğim de bu.
Вот тебе доказательство.
Sana demek istediğim de bu, fakat sözcükler çok manasız.
Я и сейчас хочу это сказать тебе, но звучит как-то совсем глупо.
Demek istediğim de bu zaten.
И в этом суть.
Demek istediğim de bu!
Вот именно.
Demek istediğim de bu.
Я об этом и говорю.
- Benim demek istediğim de bu?
- Это то, что я и имел в виду.
Evet, güzel.. demek istediğim de bu...
Да, типа, это я и хочу сказать, мужик.
Demek istediğim de bu.
Об этом я и толкую.
Benim demek istediğim de bu.
И я о том же.
Demek istediğim de bu işte, iyi insanlar çığrından çıkınca bunun için üzülürler.
- Да, конечно. Вот о чем я. Если хорошие люди оступаются, они сожалеют об этом.
Demek istediğim de bu!
- Ну, так с ними и трахайся!
Demek istediğim de bu.
Это то, о чем я говорю.
Demek istediğim de bu, Sam.
Всё? - Сэм, вот об этом я тебе и твержу.
- Demek istediğim bu değildi. Ned ve Kay de bu kadar umursamaz çünkü senin alışık olduğun şekilde yaşıyor oluruz.
И Нед и Кей не будут так возражать... потому что мы будем жить так, как ты всегда жила...
Demek istediğim hepimiz aynı savaşın kıdemli askerleriyken, bu hiç de hoş olmaz.
Не было бы это скверным? Ведь мы вместе воевали и все такое...
Demek istediğim, daha fazla paraları var ve bu sebeple neşeleri de daha büyük.
- Я имею в виду то, что у них стало больше денег и соответственно больше поводов радоваться.
Belki de demek istediğim bu. Umrumda değil.
Ладно, может быть, дело именно в этом.
Benim demek istediğim de tam olarak bu.
Именно. Вот почему я считаю, что вы должны вернуть меня...
Demek istediğim, bu ikinci denememiz, David. İkimizin de kendimizi kaptıracağımızı bekliyor değilim.
Правда, Дэвид, я вовсе не жду, что мы окажемся на седьмом небе, ведь это наша вторая попытка.
Demek istediğim de bu.
Вот в чем причина.
Bak, benim de demek istediğim bu.
- Ну, вот и я о том же. В чем смысл?
Demek istediğim, yaşlı bir adamı tutuklamak neden bu kadar önemli, hem de şöhretinizin ondan korktuğunu gösterecek şekilde?
Какой смысл сажать в тюрьму старика,.. ... это ведь создаст впечатление, что Ваше Святейшество боится его.
Benim de demek istediğim bu.
Точно мой случай.
Demek istediğim, bu kayaları İnternet'ten evime de sipariş edebilirim.
Я в смысле, было бы надо – я бы эти камни заказал онлайн, и мне бы их прислали в вакуумной упаковке.
Demek istediğim de bu zaten.
Вот и я говорю, это наши планы.
Demek istediğim, neden ben işemek için bu çalılığı seçmişken... siz de yanımda işiyorsunuz?
Почему вы писаете прямо рядом со мной? А не у того куста, например, или..?
- Hayır, demek istediğim ikimiz de bu gece öleceksek...
- Что, если мы погибнем этой ночью?
Bu aralar değil. Ama bir zamanlar salağın teki Küçük Omar'a bir silah verdi. Demek istediğim o ibne de birinin çocuğu sonuçta, değil mi?
Но, когда-то, давным давно, до того, так... как какой-то идиот подарил маленькому Омару Литтлу ружье... пидор был чьим-то ребенком, верно?
Demek istediğim, eğer bu çimento işi tehlikeye girerse O zaman onun üstündeki her şey de.
В смысле, если с цементом что-то не так, то и наверху шатко.
Demek istediğim, belki de bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
Я к тому, что с этим надо как-то бороться.
Evet, güzelim. Benim de demek istediğim bu.
Да, крошка, я об этом и говорю!
Demek istediğim belki de bu yüzden bizi öldürmedi.
Может поэтому он нас и не убил.
Demek istediğim, insanların görmek istediği de bu, bilirsin.
Типа, это то, что люди хотят видеть.
Çünkü bu hiç de demek istediğim şey değildi.
Это совсем не то что я имел в виду.
Demek istediğim, bu Penny'nin beni kendi grubunun bir üyesi yakın bir arkadaş, belki de daha fazlası olarak görmesi için büyük bir fırsat ve ben aptal gibi gözükmek istemiyorum.
Я прошу об этои т.к. эта вечеринка - прекрасная возможность для Пенни увидеть меня в качестве члена ее круга общения, потенциального близкого друга, и, возможно даже больше, и я не хочу выглядеть как болван.
Demek istediğim, bu o şey filmlerden... yani o filmde çok ateşli ama aynı zaman da film de güzel.
Ну, это один из фильмов, где... Где она очень сексапильна, но... это всё ещё хороший фильм.
Demek istediğim ikinizin de ciddi olmasını istiyorum. Bu davayı soruşturmak istiyorsunuz, değil mi?
Я клоню к тому, чтобы вы хорошо подумали хотите или нет вести это дело.
Demek istediğim bu insanları bizden uzaklaştırdın ve belki de biz bir imza yada... -... el sıkışmalıyız.
То есть я хотел сказать... вы знаете этих людей и я подумал, может вы сможете замолвить словечко...
demek istediğim 2063
demek istediğim şu 35
demek istediğim bu değil 27
demek istediğim şu ki 19
demek istediğim bu 42
demek istediğimi anladın mı 56
demek istediğim o değil 18
demek istediğim bu değildi 38
demek istediğimi anladın 18
demek istediğimi anlıyor musun 62
demek istediğim şu 35
demek istediğim bu değil 27
demek istediğim şu ki 19
demek istediğim bu 42
demek istediğimi anladın mı 56
demek istediğim o değil 18
demek istediğim bu değildi 38
demek istediğimi anladın 18
demek istediğimi anlıyor musun 62
demek istediğimi anladınız mı 16
de buluşalım 31
de buluş 18
demek 970
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek istiyorsun 52
demek öyle 522
de buluşalım 31
de buluş 18
demek 970
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek istiyorsun 52
demek öyle 522