Endişe etmeyin Çeviri Rusça
166 parallel translation
Endişe etmeyin.
Вы в безопасности.
Kartımı kaybederseniz endişe etmeyin. Bende daha çok var.
Если потеряете - не беспокойтесь, у меня их много.
Endişe etmeyin Bayan Simmons.
- Не волнуйтесь.
Endişe etmeyin.
- Не волнуйтесь.
Endişe etmeyin. Altıncısı her zaman en zorudur.
Шестого всегда рожать трудно.
Endişe etmeyin, kitabımı değiştirmeyeceğim. Kimseye söylemem.
Не волнуйтесь, я не собираюсь переписывать книгу и не расскажу ни единой живой душе
Altına ihtiyacım olursa ben sizi bulurum endişe etmeyin, hoşçakalın! Güle güle!
Не волнуйтесь, если мне понадобятся деньги, я сам Вас найду, прощайте.
- Endişe etmeyin, ben ilgilenirim.
- Не волнуйтесь, я сам сделаю.
Bu yüzden Roma'ya giden 2 numaralı uçağın yolcuları endişe etmeyin.
Пассажиры на рейс 2 до Рима, не волнуйтесь.
Evet, efendim sınıra gidip tüm işin icabına bakacakmış, hiç endişe etmeyin.
Точно, они поехали в сторону границы. Шериф, мы сейчас все сделаем, не беспокойтесь... Виски!
Dostlarım, endişe etmeyin.
Друзья, друзья, не волнуйтесь.
Endişe etmeyin. Genç bayana da söyledim.
Не беспокойтесь, это пустяк.
Bay Treves, benim için endişe etmeyin.
Мистер Тривс, не беспокойтесь так обо мне.
Endişe etmeyin sorun yok, korkmayın.
Ничего, ничего, не пугайтесь.
Endişe etmeyin.
Можете не беспокоиться.
Biraz gecikirsek endişe etmeyin.
Так что не волнуйся, если мы немного опоздаем.
Endişe etmeyin. Ben diğerleri gibi değilim.
Не волнуйтесь, я не похож на других.
Endişe etmeyin. İyi misiniz?
Вы хорошо.
Endişe etmeyin, iyi fiyata kiralayabiliriz.
Не волнуйтесь, мы можем выручить за неё хорошие деньги. Прекрасно.
Endişe etmeyin, gözümüzün önünden ayırmayız.
Не беспокойтесь, мы будем охранять их.
Endişe etmeyin, olur?
Ќе беспокойтесь. Ћады?
Endişe etmeyin lütfen, Bayan Anderson.
Пожалуйста, миссис Андерсон, не волнуйтесь.
Lütfen endişe etmeyin.
Так что не переживайте.
Endişe etmeyin. Ana-Kucağı!
- Так что, не беспокойтесь!
Endişe etmeyin, Bay Poirot. Fransız Elçiliği'ni arayacağım.
Не волнуйтесь, месье Пуаро, я позвоню во Французское посольство.
- Endişe etmeyin, Monsieur Carter.
Не беспокойтесь за себя, мистер Картер.
Bu bizimki gibi şirketlerde olan birşeydir Endişe etmeyin.
Это обычно в corporations as большом как наш. Не волнуйтесь относительно этого.
Endişe etmeyin. Bay Udall faturaları ödemek istiyor.
Мистер Юдолл сказал, что все оплатит.
Bu konuda endişe etmeyin.
Даже и не беспокойтесь.
- Endişe etmeyin.
- Не волнуйтесь об этом.
Endişe etmeyin.
Не бойтесь.
Endişe etmeyin.
Не о чем беспокоиться.
Endişe etmeyin, bu sorun değil.
Не волнуйтесь. Это не проблема.
Hatalardan endişe etmeyin, en azından bugün değil.
Не думайте об ошибках, по крайней мере не сегодня.
Tamam, endişe etmeyin.
Нет нужды волноваться.
Bu konuda endişe etmeyin, izin'sadece Burada.
Не волнуйтесь насчет этого, давайте просто выберемся отсюда.
Lütfen oğlunuz için endişe etmeyin, dostlarım.
Не бойтесь за вашего сына, друзья.
- Endişe etmeyin.
- Не беспокойтесь.
Endişe etmeyin.
Bьı нe бoйтecь.
Sanırım gelemedi ama endişe etmeyin.
- О, да. Видимо, он не смог придти.
Diğer tutuklular hakkında endişe etmeyin!
Остальных заключенных не преследуем!
Yine de, endişe etmeyin, Bay. Dodd.
Но не волнуйтесь, м-р Дод.
Endişe etmeyin.
Не волнуйтесь.
Ben burada olduğum sürece endişe etmeyin.
Волноваться незачем, пока я тут.
- Bunun için endişe etmeyin.
- Не волнуйтесь насчет этого.
Endise etmeyin.
Не волнуйтесь.
Endise etmeyin zaten onu izliyoruz.
Не беспокойтесь.
- Tabii, tabii. Endise etmeyin hanimefendi.
Конечно, не волнуйтесь, сеньора.
Endişe etmeyin.
- Не бойтесь.
Etmeyin, sanırım benim endişe etmem gerekiyor.
Нет, волноваться уж точно стоит.
Endişe etmeyin bayan.
- Не беспокойтесь, мисс.
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38