English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ H ] / Her şeye rağmen

Her şeye rağmen Çeviri Rusça

672 parallel translation
Her şeye rağmen hala aynı Kim Hang Ah'sam ölümüne mücadele etmeliyim.
Я уже не та Ким Хан А.
Elbette yapın ama her şeye rağmen onu bir ay mahkum etme hakkınız var değil mi?
я понимаю. вы можете держать ее месяц.
Şimdi, Nellie, her şeye rağmen, sadece Harvey'le sen varsın.
Так, Нелли, все-таки вы с Харви одни.
Her şeye rağmen Richard, ben kardeşinim.
В конце концов, Ричард, я твой брат.
Hynkel, her şeye rağmen o kadarda kötü biri değil.
Знаешь, этот Гинкель всё-таки не такой уж страшный тип.
Her şeye rağmen çalışmak isteyeceğim tek adam.
И тем не менее, если всё же вернусь, то только к тебе.
Kasabaya, çocuklara, her şeye rağmen.
Несмотря на сплетни, на детей, на всё!
Babam, paranın satın alabileceği en iyi tıbbi bakıma tabiydi ve her şeye rağmen mutlu görünüyordu.
У папы был лучший уход, который можно было купить за деньги, и не смотря на все, он казался счастливым.
Onu her şeye rağmen seviyorum.
Я ее все равно люблю.
Evet, isterim eğer her şeye rağmen sevdiğini hissediyorsan.
Да, я хотела бы, если, несмотря ни на что, -... вы чувствуете, что ваша любовь...
Her şeye rağmen, savunma son anda bir tanığın ortaya çıktığını öğrendiğinde sevinecektir.
Поэтому защите будет приятно узнать, что в последний момент свидетель, видевший его в этой одежде, все-таки нашелся.
Her şeye rağmen belki de haklısın. Seni anlamıyorum.
Вероятно ты прав.
Meşhur önsezisi her şeye rağmen haklı çıktı.
Его знаменитая интуиция и здесь сработала.
Her şeye rağmen bizler, Kaçırılmış çocuğu terkedip,
Мы же не такие люди, в конце концов, чтобы бросить похищенного товарища,
Ve dediğim gibi, ondan kaçış yok. Yine de her şeye rağmen yaşamak güzel.
Я тебе говорила, что нельзя сбежать.
- Her şeye rağmen.
что ж, ты прав.
Her şeye rağmen, kafan dünden daha iyi.
Всё же лучше, чем вчера.
Her şeye rağmen gelmek istiyorum.
В любомслучае, я пойду сВами.
Her şeye rağmen önümüzde diz çöküp yalvarırlar, çünkü mutluluklarını bozacak hiçbir şeye tahammül edemiyorlar.
И чем больше вы заставляете их молить об этом, тем они счастливее.
Her şeye rağmen iyi bir adam.
Надо же, какой он все таки хороший.
Her şeye rağmen, bu üzücü bir onur, değil mi?
Сомнительная честь, не так ли?
Üçüncü gün her şeye rağmen ona gittim.
На третий день я все-таки отправился.
Her şeye rağmen benim vicdanım profesyonel silahşor... kiralamamızı onaylamaya el vermiyor.
Решение нужно принимать незамедлительно. Моя совесть не позволить стать наёмным убийцей.
Her şeye rağmen seni korurum.
Я вас, все-таки, оставлю.
Her şeye rağmen olur da bazı hayvanlar öldürülürse, çok kötü.
И всё же, если часть животных пострадает - ничего не поделаешь.
Denemek isterdim, her şeye rağmen.
По крайней мере, я хочу попробовать.
Her şeye rağmen, ölümden daha kötü şeyler var.
В конце концев, все худшие события происходят в жизни, а не в смерти.
Kafasını balinaların yas tutabileceği fıkriyle doldurmuştum, ki buna inanıyordum, fakat kasıtlı eylemler gerçekleştirebileceklerinden her şeye rağmen kuşkuluydum.
Это я заморочила ему голову рассказами о страдающих китах, которые, кстати, способны и на продуманные, "просчитанные" действия, в чем я сомневалась, несмотря ни на что.
Yeniden düşününce sanırım Beppu'ya her şeye rağmen geri döneceğim.
Я всё обдумала. Думаю, я всё-таки вернусь в Бэппу.
Fakat, her şeye rağmen en yakın komşumuz Dünya benzeri bir gezegenin muhtemel kaderiyle ilgili kati bir uyarıdır.
Но наш ближайший сосед, тем не менее, является ярким предупреждением о возможной участи планет, подобных Земле.
Her şeye rağmen güneşimiz sıradan ve üstün bir özelliği olmayan bir yıldızdır.
При этом Солнце - это обычная, даже посредственная, звезда.
Her şeye rağmen, ölü kişi kutsaldır!
А ведь мертвый человек это как святыня!
Her şeye rağmen, o tatlı bir çocuk.
В конце концов, он такой сладкий мальчик.
Her şeye rağmen evlenmeye ne dersin?
Но мы всё равно поженимся.
Her şeye rağmen beni sevenler, beni görünce sevinecek olanlar.
Те, кто будет чувствовать себя счастливым, увидев меня.
Her şeye rağmen beni sevenler.
Те, кто любит меня, несмотря ни на что.
Yani her şeye rağmen ilahi takdirin en karanlık yasaları sonucu... bir suçlunun düşüşü benim de mi düşmemi gerektirir?
Но даже если, согласно самым непонятным законам Провидения, гибель одного преступника роковым образом приведет и к моей, какая разница?
Her şeye rağmen, genelde kötü bir ilk gün değildi.
Ну, в общем и целом, первый день прошёл не так плохо.
Ama her şeye rağmen onu seviyorum, Mae.
Но всё равно я люблю её, Мэй.
Her şeye rağmen hoş kitap.
А рассказчик - молодец.
Tüm provalarda kendini nasıl sıkı hazırladığını gördüm. Her şeye rağmen sen yıldızdın, yedek değil.
Я видел, как ты выкладывалась на всех репетициях, будто ты и есть звезда, а не простой дублер.
Bir valinin her şeye rağmen, Tanrıya inanması gerekir.
Губернатору, однако ж, должно верить в Бога.
Her şeye rağmen o salınışı severdi.
У него был не слишком большой член, но он любил совать его везде...
Her şeye rağmen iyi iş çıkardın kanımca.
Ты неплохо справляешься.
Biliyorsun ki yaptigim her seye ragmen seni seviyorum.
Ты знаешь, глубоко в душе, несмотря на все, что я сделала, я люблю тебя.
İtalyanları saklayıp onlara sığınak sağlayan, bir insanın amacı başka ne olabilir! Amacım her şeye rağmen merhamet ve yardımseverlik duygumu kaybetmemekti.
- Всё это мы нашли у вас.
Her şeye rağmen kuzey yamacından çıkacaklar.
Всё-таки решили подыматься по северному склону.
Her şeye rağmen, beni sevecek misin? Her zaman.
Будешь любить меня, несмотря ни на что?
Her şeye rağmen yapılması gerekiyor.
Иначеничего неполучится.
Her şeye rağmen iyiyim ve onu kovdum.
Я что-то совсем не узнаю тебя. - Я только что уволил служанку.
Evet, ama dinleyin, her seye rağmen... inanilmaz seyler oluyor.
Да, но послушайте, несмотря ни на что... происходят невероятные вещи.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]