Ne söyleyeceğini biliyorum Çeviri Rusça
108 parallel translation
Ne söyleyeceğini biliyorum. "Bir erkek hep annesinin bebeği olarak kalmamalı."
Я знаю, что ты скажешь. Мне нужно перестать быть маменькиным сынком.
Ne söyleyeceğini biliyorum bu yüzden nefesini tüketme.
- Я знаю, что Вы хотите сказать. Не утруждайтесь.
Dinle, ne söyleyeceğini biliyorum.
Послушай, я знаю что ты собираешься сказать.
Çok geç kaldın. Ne söyleyeceğini biliyorum. - Biliyor musun?
Я знаю, что ты хочешь сказать.
Ama zaten ne söyleyeceğini biliyorum.
Но я уже знаю его ответ.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Неужели я думаю о том же, о чем и ты?
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Кажется я знаю, к чему ты ведёшь.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю, что вы скажете.
Ne söyleyeceğini biliyorum ve onu duymak istemiyorum.
Я знаю, что ты хочешь сказать, и я не хочу этого слышать.
Faith'in buna ne söyleyeceğini biliyorum sanırım.
Спорим, я знаю, что бы Фейт на это ответила.
- Ne söyleyeceğini biliyorum ve...
- Слушай, я знаю, что ты скажешь и...
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю, что ты хочешь сказать.
- Olmaz. Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю, что ты скажешь.
Ne söyleyeceğini biliyorum çünkü birinden duydum.
Я... Я... Вы любите меня, но... считаете себя недостойной.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю что вы хотите сказать.
Ve Jackie'nin sana ne söyleyeceğini biliyorum.
И я знаю, о чем Джеки хотела с тобой поговорить.
Ne söyleyeceğini biliyorum, ama bugün başıma gelenleri bilseydin...
Я знаю, что ты хочешь сказать, Ричард. Но если бы ты знал, какой у меня был день...
Ben de "Ne söyleyeceğini biliyorum ve cevabım hayır" dedim.
"Я это знаю, и я сказала - нет".
Ne söyleyeceğini biliyorum. Buna girmeyi düşünme bile.
- Я знаю твои слова, не напрягайся.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
- Я знаю, что ты скажешь.
- Otur. Ne söyleyeceğini biliyorum, ama durum şu : Senin yüzünden façamız bozuldu.
А теперь, я знаю, что ты хотел сказать, но дело в том, что на твоем фоне мы неважно выглядим.
Sen ağzını açmasan da ben aslında ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю, что ты думаешь, даже когда ты это не говоришь.
Ne söyleyeceğini biliyorum. Buna girmeyi düşünme bile.
По мне, так это признак большой любви.
Tabii ki ne söyleyeceğini biliyorum.
Естественно, знаю, что бы ты сказал.
- Ne söyleyeceğini biliyorum.
- Я знаю, что вы на это скажите.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю, что ты скажешь.
Ne söyleyeceğini biliyorum zaten.
Зачем? Я уже знаю что он скажет.
Bak, ne söyleyeceğini biliyorum ama önce ben bir şey söylemek istiyorum.
Слушай, я понимаю, что ты собираешься говорить, поэтому я хочу кое-что сказать первой.
Bak Lois ne söyleyeceğini biliyorum.
Лоис, ладно, я и так знаю что ты сейчас скажешь.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Знаю, что ты скажешь.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Это и есть ответ. Почему ты так безрассудна?
Ne söyleyeceğini biliyorum. Söyleme.
- Я знаю, что ты скажешь... не нужно.
Ne söyleyeceğini biliyorum, ama önemli değil.
Поняла, что ты хочешь сказать. Без проблем.
- Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю что ты собираешься сказать.
Tamam, ne söyleyeceğini biliyorum...
Так, я знаю, что ты хочешь сказать.
Yeni bir plan yapmak zorundayız. Ne söyleyeceğini biliyorum.
То есть обратно под землю, буквально.
B., ne söyleyeceğini biliyorum, ama öncelikle sana şunu gerçekten söylemeliyim -
Би, я знаю, что ты собираешься сказать, но, во-первых, я правда хотела тебе рассказать...
Ne söyleyeceğini biliyorum ve duymak istemiyorum.
Ладно, я уже знаю. Я не хочу слышать это.
Ya da, Nellie'nin, Harvey'in işlerinin ne kadar kötü olduğunu söyleyeceğini biliyorum.
Или... Знаю, Нелли вам скажет, что дела у Харви хуже некуда.
Bazen ne söyleyeceğini kelimesi kelimesine biliyorum.
Иногда я точно знаю, что ты собираешься сказать.
Onun ne söyleyeceğini önceden biliyorum...
Я знаю что он хочет сказать еще до того, как он это сказал.
Ne tür birşey söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю, что ты собираешься сказать и хватит с меня этого!
Ne söyleyeceğini biliyorum.
я знаю, что ты собираешьс € сказать.
Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я могу предположить, что она скажет.
- Evet, babanın bu konuda ne söyleyeceğini çok iyi biliyorum.
Да. Я очень хорошо представляю, что скажет Ваш отец об этом.
Ve de Swatowski ne kadar kıvırırsa kıvırsın, Size Mr. Wardell'in yalan söylemediğini söyleyeceğini biliyorum.
И потому, что даже если Сватовски не скажет этого нам, вам он должен был сказать, что мистер Уордэлл не обманывал машинку.
Pekala, baban hakkında ne söyleyeceğini ben zaten biliyorum.
О, я заранее знаю, что она скажет о твоем отце.
Kurt ne konuştuğunuzu duydum ve bana ne söyleyeceğini de biliyorum.
Курт, я выслушал все, что вы, ребята, только что говорили, и я знаю, что ты собирался сказать.
Saçmaladım. Dinle, baba, ne söyleyeceğini tam olarak biliyorum.
Чушь какая-то.
- Ne söyleyeceğini biliyorum.
Я знаю что ты скажешь.
- Tamam, kardo, şimdi - - Orada dur bakalım çünkü ne söyleyeceğini zaten biliyorum!
ведь я уже знаю что ты скажешь.
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
biliyorum işte 83
ne söyledin 57
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65