Saatim yok Çeviri Rusça
34 parallel translation
Saatim yok.
Пола. Мои часы исчезли.
- Saatim yok. - Bir tane çal.
- У меня нет часов.
Saatim yok ama, adliye binasındaki saate göre ikiyi geçiyor olmalıydı.
Ну, у меня не было часов, если верить часам на здании суда, третий час.
- Benim saatim yok, Smokey.
- У меня нет часов, Смоки.
Saatim yok ama bunu söyleyebilirim.
У меня нет секундомера, но...
- Bu saatte eve mi gelinir? - Bilmem, saatim yok.
Ты знаешь, который час?
Çünkü kurmalı çalar saatim yok.
- Потому что у меня его нет.
Hayır efendim saatim yok.
- Нет, мэм. Я не получил не часы. - Ох.
Saatim yok.
У меня нет часов.
Saatim yok.
- Я не ношу часов.
- Hayır üzgünüm saatim yok.
Я без часов.
Saatim yok.
У Меня нет часов.
Dört saatim yok ki!
Но у меня нет четырех часов!
Belki de Dan'in saati demeliydim. Benim saatim yok.
Или мне следовало сказать "часы Дэна", потому что я их не ношу.
- Saatim yok.
- Я без часов...
Saatim yok.
- У меня нет часов
- Kol saatim yok.
У меня нет часов.
Şu an saatim yok ama, Bu hiç...
У меня нет моих часов сейчас, но это не так...
Saatim yok, Bob.
У меня нет часов, Боб.
- Saatim yok.
У меня нет часов.
Hayır, elbette üç saatim yok.
Нет! Три часа? Мне нужен кто-нибудь немедленно!
Ayrıca dışarı çıkma saatim yok.
И у меня нет комендантского часа.
Saatim yok.
Мои часы пропали.
Yürüyüşe çıkmıştım Shauna. Ne kadar zaman geçtiğini anlayamadım. Çünkü gördüğün gibi,... hâlâ bir saatim yok.
Гулял, Шона, и, видно, я потерял счет времени, потому что, как видишь, у меня до сих пор... нет часов.
Cep saatim yok.
У меня нет карманных часов.
Saatim yok.
У меня нет часов на руке.
Saatim yok.
Часы потеряла.
Saatim yok.
Я без часов.
Maia'nın günlüğünü NTAC'e vermek için 24 saatim kaldı ve bundan elde ettiğim tek bir yasal seçenek yok.
У меня есть 24 часа передать дневник Маи в NTAC, и у меня нет ни единой легальной опции выбраться из этого.
Buradan ayrılıp hayatıma yeniden başlamak için birkaç saatim kalmıştı ve sen her nasılsa tüm bunları yok etmenin ve beni mahkum ettirmenin bir yolunu buldun.
Уже скоро я должен уехать отсюда и начать новую жизнь, а ты все равно нашел способ уничтожить всё и посадить меня в тюрьму.
Şu yeni stajyerlerle uğraştım ve saatim de yok.
Первый год стажерства и я просто закрутилась. Я еще и без часов.
Saatim veya onun gibi bir şey yok, ama, bakın saat 8 : 22 ve bu andan itibaren tekrar deneyeceğim.
У меня нет часов, но смотри. Сейчас 8 : 22... и начиная с этого момента, я попробую еще раз.
Tüm param çalındı Tamagotchi'm öldüğünden beri saatim de yok.
А когда были первые два?
- Rachel keşke verebileceğim 1 saatim olsaydı ama yok. - Jessica lütfen.
Рейчел, хотела бы я иметь лишний час, но у меня его нет.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65