Sade Çeviri Rusça
1,141 parallel translation
Pek birşey değil ama basit, sade, ve hepsinden öte bildiğimiz öksürük şurubu.
Обыкновенный легальный детский сироп от кашля.
- Marge'ın flörtleri genelde sade olur.
- Ее ухажеры тупее с каждым разом.
Bunun için, yeryüzündeyken arkamızdan sade bir miras bırakalım.
Так будем же идти мягкой поступью по этой земле, оставляя по себе простую память.
Zahmet olmazsa sert bir sade kahve alacağım.
Могу ли я вас потревожить ради чашечки крепкого чёрного кофе?
Koyu sade kahve?
Чашечку чёрного-пречёрного кофе?
İkisi sade. İkisi sütlü. Şeker olmasın lütfen.
Два чёрных и два с молоком, пожалуйста.
Bir kutu çörek. Dört bardak kahve. İkisi sade, ikisi sütlü.
Дюжина пончиков, четыре чашки кофе, два чёрных и два с молоком.
- Evet, bir bardak sade kahve lütfen.
Да, желаю - чашечку чёрного-пречёрного кофе, пожалуйста.
Hoş değil mi? Çok da sade.
Ах, какое чудесное, И такое простое...
Sade, şekersiz.
Черный, без сахара.
Hayır. Her zaman sade süt içerim.
я всегда пью молоко без примесей.
Her gün sade süt içerim.
Всегда пью молоко без примесей.
... havuzun içindeki Altın Taverna da tıpkı evim gibi küçük ve sade bir şekilde duruyor.
Золотой Павильон стоит на пруду, а мой дом, хоть он маленький и не сияет... очень на него похож.
Şimdi, senin çalışın sade ve gerçek, benim istediğim de bu.
С другой стороны, ты играешь прямо и просто и так мне нравиться.
İçinde sade kahve olan iki kahve fincanı.
Две кофейные чашки с остатками черного кофе.
İçinde sade kahve olan iki kahve fincanı.
Две кофейные чашки с остатками в них черного кофе.
Bir sade vanilyalı, paket olacak.
Я возьму маленький с ванилью в стаканчике с собой.
- Sade, basit biri misin, Garak?
- Простой и незатейливый Гарак?
O sade ve basit kafanda neler döndüğünü bana anlatacaksın, Kardasyalı arkadaşım, yoksa çürüyene kadar burada oturacağız.
Вы расскажете мне, что на самом деле здесь происходит, друг мой, или мы продолжим здесь торчать до самой смерти.
Sade, basit Garak.
Просто Гарак.
Sadece sade, basit Garak, demiştiniz.
Вы сказали "просто Гарак".
Sade ve basit. Bana katılın doktor.
Просто Гарак Присоединяйтесь, доктор.
Sade, basit Garak.
Просто, просто Гарак.
Ünüm, sade varlığımın tutuklu arkadaşlarıma ilham kaynağı olduğu kampta da peşimi bırakmadı.
Моя репутация последовала за мной в лагерь, где одно мое присутствие воодушевляло моих собратьев-заключенных.
Yalnızca sade kahve.
Нет, спасибо.
Sade kahve lütfen.
Чёрный кофе, пожалуйста.
Bu şekilde sade kahve içmeye devam edemezsin.
Вредно пить так много кофе.
Sade kahve?
- Чёрный кофе? - Спасибо.
Yine mi sade kahve?
Всё чёрный кофе пьёшь?
Vücudum konusunda yine hastalıklı derecede sade olmaya çalışırdım.
Я был ужастно застенчив насчет моего тела.
Sade evimize hoşgeldin.
А вот и наше скромное жилище.
Bana sade ve çabuk bir tören olacağını söylemiştin.
Ты сказал, что будет короткая церемония.
"Her şeye rağmen, dünyadaki en sade insanlar arasında... mutlak bir ıssızlıkta mutlu bir hayat sürdüğüm... İtalya'yı gerçekten çok sevdim."
"Я очень полюбил Италию, где я жил счастливо в полном одиночестве и среди самых простых людей в мире."
İçecek, büyük bir bardak portakal suyu ve bir fincan sade kahve.
Пить - большой стакан апельсинового сока и чашка чёрного кофе.
Kızarmış, sade. Bir tabakta.
ѕоджарьте до полуготовности и положите на тарелку.
- Sade mi?
- Чёрный?
- Sade iyidir.
- Да, чёрный.
Su. Sade.
Просто воды.
Sade bir su rica edelim.
Ему просто воды.
- Oldukça sade. - Düşün bir kere Senatör Max Weinrib?
- Как насчет сенатора Макса Вайнриба?
- Marquis de Sade.
– Маркиз де Сад.
Sade.
Простой.
Sıcak, sade domates çorbası.
Горячий простой томатный суп.
14 çeşit çorba içinden, sade sıcak bir domates çorbası istediğinde, karşılığı bu.
14 видов, и они даже не могут правильно синтезировать простой томатный суп.
Şapkanın yanında çok sade kalıyor.
Она слишком невзрачна, чтобы носить такое!
Ben bir Thai pizzası alacağım ama eğer fındıksız, pırasasız, sade alırsam daha ucuz olur mu?
Я буду Тайскую куриную пиццу. Но если её сделать без орехов и порея и прочего... она будет дешевле?
- Biz sade - - Sürprizzz!
Сюрприз!
Buna bakın, ne kadar sade yine de muhteşem, gösterişsiz.
Взгляните на это кольцо - простое и в тоже время притягивающее.
Her şey çok sade ve tertipli.
Все так просто и ничего лишнего.
Sanırım sade istersin.
Я думала, ты вообще насквозь грязная.
- Bu çok açık ve sade.
- Связь с! - lt's так постное мясо и чистый.
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece bu 76
sadece beni 16
sadece seni 36
sadece bir gece 27
sadece ben 126
sadece biraz 87
sadece ikimiz 113
sadece bekle 58
sadece bir kere 62
sadece bu 76