Sadece dinle Çeviri Rusça
862 parallel translation
- Bana karşı gelme, sadece dinle!
- Не перечь! Дослушай.
Sadece dinle, o kadar.
Просто слушайте, вот и всё.
Sadece dinle, yaşlı şapşal seni!
Нет, послушай же ты, старая дура!
Costaine kaderin sadece dinle bağlantılı olduğunu yazmıştır... Veya Samuels, kaderin toprak, su, ateş ve hava gibi doğal bir element olduğunu hissetti.
Для Костэйна вопрос судьбы тесно переплетается с религией, а для Сэмьюэлса судьба - одна из стихий, как земля, воздух, вода и огонь.
Bugün sadece dinle. Yarın çalarsın, tamam mı?
Сегодня ты только слушаешь Завтра играешь, понял?
Sadece dinle beni.
Слушай меня.
Gel, sadece dinle.
Если бы ты просто пришел и слушал?
Gerçek. Sakın konuşma. Sadece dinle.
Не говори, просто слушай.
Ve Ed... sadece dinle şunu.
И Эд... ты только послушай!
Sadece dinle.
Просто слушай.
Sadece dinle beni.
Только выслушай
Ben Jules. Sadece dinle.
Мы с приятелем крепко влипли.
Sadece dinle. Çok fazla zaman kalmadı ve anlatacak çok şey var daha.
Просто слушай, потому что осталось не так уж много времени, а мне еще так много надо тебе рассказать.
Sadece dinle.
Выслушайте Джо.
Sadece dinle ve yardıma ihtiyacım olduğu gerçeğini kabul edip bana yardım et.
Я этого не вынесу. Просто послушай и помоги мне.
- Resmi bir düğün, kravatın bile yok! - Dinle, sadece...
Заявился сюда, да ещё и без галстука!
'Sadece benim sesimi dinle.'
Только мой голос.
Dinle, bu aşağılaycı, yemin ederim, aşağılaycı bu hiç birşey yapmadım, sadece içeri girdim.
Слушай, обидно, клянусь обидно, ничего не сделал, только вошел.
Dinle Jason, o bilgiler şifrelenmiş. Ve sadece 2 saniyelik bir şeydi.
Слушай, Джейсон, эта информация кодированная, а передача была продолжительностю только 2 секунд.
dinle... sen tüfeği ve eti al.. ben sadece bisküvi alacağım iyi şanslar mavi asker.
Так вот, я заберу у тебя немного еды,
Dinle Frankenstein, yarışta sadece sen, ben ve Joe kaldık ve...
Послушай Франкенштейн. В гонке остались только я, ты и Джо.
Sadece beni dinle!
! Меня послушаешь? !
Dinle bana sadece 1 saat lazım.
Слушай, дай мне один час!
Dinle, sadece birkaç haftalığına Roma'dan ayrılacağımı haber vermeye geldim.
Я просто пришел сказать я подумываю уехать из Рима на пару недель.
Lütfen, sadece bir dakika dinle.
Пожалуйста, послушай минуту
Dinle. Sadece o noktaya gelmemesine dikkat edelim, olur mu?
Слушай, давай только постараемся до этого не доводить?
Dinle. Bahama Adaları'ndan sonra belki yanıma taşınırsın sadece deneme amaçlı.
Послушай, может,... ну... как съездим на Багамы,... может, переберёшься ко мне?
Dinle, John, onlar bana bana sadece beş dakika konuşma izni verdiler.
Слушай, Джонни, они дали мне несколько минут, чтобы поговорить с тобой.
Dinle, ben ben sadece bitmediğini bilmek istiyorum.
Послушай, я... Я всего лишь хочу услышать, что все не закончилось.
Lorie dinle beni, San Francisco'daki küçük güzel bir hayat hala sadece bir hayat demek.
Лори, послушай меня, красавица. В Сан-Франциско такая же жизнь.
Şimdi lütfen dinle. Sadece bana güven.
Выслушай меня, пожалуйста.
Sadece o kalbi dinle ve gülümsemeyi asla bırakma.
Просто следуй велениям сердца, и не прекращай улыбаться.
- Sadece dinle.
- Просто, выслушай.
Dinle! Sadece şunu söyleyecektim...
что- -
Hayır, ben konuşacağım. Sen sadece oturup dinle.
Нет, ты плохо говоришь по-английски, я скажу им...
Dinle, ben sadece aptal piyadenin tekiyim.
Послушайте, я просто грубый морпех.
Dinle, benim sorunum sadece bir planla ortaya çıkmak değil. Bir yapbozun parçalarını doğru yerine oturtmam gerekiyor.
Видишь ли, я должен не только предложить сцену, но сделать так, чтобы она дополнила пазл.
Dinle. Sadece beş dakikamız...
У нас всего пять минут.
Dinle, biz sadece kalbini kırmamaya...
Послушай, мы делали это думая о твоих интересах.
Dinle Darryl! Neden sadece kitaplarımı bırakmıyorsun?
Слушайте, Дэррил, только отвезите мои книги домой.
Berbat köklerin için biraz tohum al. Sadece sebebini dinle.
Возьмите с собой семена этих Ваших ужасных корнеплодов, которые мне пришлось съесть.
Dinle, Heather, sadece bir dakika. Sadece, sana bir teklifimiz olacak ve ofise gelebilir misin diye merak ediyorduk.
Слушайте, Хэзер, не хочу отнимать у вас время... у нас к вам есть предложение... и я хотела бы, чтобы вы подъехали в офис.
Dinle. Bana sadece para vermen yeter, tamam mı?
Послушай, дай мне денег.
Sadece benim sesimi dinle.
Ты слышишь только мой голос.
Dinle, sen sadece sikik bir veletsin.
Да ты ребенок, черт бы тебя.
Sadece bir görüş, söyleyeceklerini dinle.
Просто встреться с ним. Послушай, что он скажет.
- Sadece kapa çeneni ve dinle.
- Заткнись на минуту и послушай.
Sadece şehirdeki trafiğin müziğini dinle
Вслушайся в музыку Едущих в городе машин
Alex, sadece sakin ol ve dinle, ok?
Алекс, успокойся и выслушай нас.
Dinle, sadece sana hoşçakal demeye geldim.
я просто зашел попрощаться.
Sadece beni dinle, olur mu?
Просто послушай меня.
sadece dinlen 16
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlemek istemiyorum 29
dinlen biraz 26
dinleme onu 24
dinlenmelisin 59
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlemek istemiyorum 29
dinlen biraz 26
dinleme onu 24
dinlenmelisin 59