Sebebi yok Çeviri Rusça
479 parallel translation
Bir sebebi yok.
Ничего.
Sebebi yok.
- Не обращай внимания.
Özel bir sebebi yok.
Просто так.
Belli bir sebebi yok. Çok hoş bir insansınız.
По неясным причинам я думаю, Вы очень мил.
Bir sebebi yok. Sadece korkuyorum. Emin görünen sizsiniz.
Кажется, вы уверены, что он тот, кто нам нужен.
Oh, sebebi yok.
Пpocтo тaк.
- Bir sebebi yok.
- Просто не хочу.
Bunu yapması için hiçbir sebebi yok.
Это абсурд. У него не было причины.
... bir sebebi yok. Uyuyamadığım zaman, araba sürerim.
... если мне не спится, я сажусь за руль.
Bir sebebi yok. İşlerin yolunda gideceğini biliyorum.
Хотя для этого нет причин, всё пройдёт нормально.
Sebebi yok, Bay Stubb, ben emrediyorum.
Мое дело – не объяснять, а приказывать.
Bilmiyorum. Belki de sebebi yok.
Может быть, зря.
- Başkaca bir sebebi yok.
- И только по этой причине.
Bize aygıtı vermek için bir sebebi yok, gitmemizi istemek içinse her sebebi var.
Капитан, ему незачем отдавать нам устройство, и есть основание изгнать нас из этой планеты.
Ama pek çok insan böyle, bunun bir sebebi yok.
Но у многих людей так, здесь нет причин для беспокойства.
Bir sebebi yok.
Нет, ничего.
"Kimse için değil ve sebebi yok" diyebilirsiniz.
Вы ответите : " Никому. И ни для чего.
- Sebebi yok. Sadece merhaba dedim.
А почему так долго?
Sebebi yok mu yani?
- Ну конечно, у меня на это нет никаких причин, так ведь?
"Pekala Jim, bir sebebi yok ama bir 20-30 yıl daha yaşamamalısın"
Чтож, Джим! Не вижу причин которые могли бы помешать вам прожить ещё лет 20-30...!
- Belli bir sebebi yok.
Да нет, уже нет.
Sebebi yok, gerçekten, gitmeyi düşünüyorum da.
я думаю, может, поехать туда.
- Başka bir sebebi yok muydu?
Других причин не было?
- Yalan söylemek için sebebi yok.
У него нет причин лгать.
Aşkın da bir sebebi yok.
Любовь тоже возникает без причины.
Sebebi yok. Para burada su gibi harcanıyor.
Деньги, как вода, утекают сквозь неё.
Sebebi yok.
Просто так.
Belli bir sebebi yok, öyle birşey değil.
Это не одна вещь, это не похоже на что-то.
Turtayı yememek için hiçbir sebebi yok.
У нее не было причины не попробовать этот пирог.
Bir sebebi yok.
Да так...
- Bir sebebi yok.
Просто так.
Bir sebebi yok, durdurmam lazımdı.
Причины нет, но я должен тебя прервать.
Sebebi yok.
Ничего
Sebebi yok.
А ни по какой.
- Bir sebebi yok.
- Нет. А что?
Bir sebebi yok.
Да так, ничего.
Naibin sadakatimi sorgulamak için bir sebebi yok.
У регента нет причин подвергать сомнениям мою лояльность.
Yani, ne diyebilirim ki? Onun bu kadar güvensiz olmasının herhangi bir sebebi yok.
Нет ничего, что могло бы потвердить ее неуверенность.
Belli bir sebebi yok.
О, да просто на всякий случай.
Hiçbir sebebi yok...
- Дa, Уoлтеp, o чём ты?
Ayrıca, çok varlıklı ve, bunu göz önünde bulundurunca, Ee, bunun hiçbir sebebi yok! Hiçbir sebebi yok!
Он челoвек сoстoятельный, с бoльшими вoзмoжнoстями, тaк чтo непoнятнo, с кaкoгo xуя егo женa мечется пo гopoду, зaнимaя нaпpaвo-нaлевo, a oни пoтoм пpиxoдят и ссут, блядь, тебе нa кoвёp.
- Bir sebebi yok.
Хотелось чего-нибудь добиться.
Bir sebebi yok.
Просто так.
Onun bununla hiçbir alakası yok, bunun sebebi benim!
- А дело не в ней, а во мне!
Ya da neden öldürüldüğü ortada hiçbir şey yok zaten herhangi bir sebebi olsa o şişko sersem onu asla öldürmezdi...
А полиция нашла улики или мотив? Какой мотив! Будь мотив, этот жирдяй ее бы пальцем не тронул...
- kimi kimsesi yok - mutlaka bir sebebi olmalı birikmiş olan yağ kenarlarda duruyor değil mi?
- У бедняжки никого нет. - И но то имеется причина. Этот отстой накапливается именно у этих сливных труб, да?
Bunun doktorla alakası yok. Eleanor'u, eşimi seviyorum. Bunu yapamamamın sebebi bu.
" доктор здесь ни при чЄм. ѕросто € люблю свою жену. ¬ от почему € не могу это сделать.
- Sebebi de yok değil.
У него есть свои причины...
Binden fazla isim var, ama sebebi ve amacı anlamamızı karşılayacak bir şey yok.
Там более тысячи имен, но ничего объясняющего мотив или намерение.
Çalışanlarınla olan sorunun sebebi de bu zaten George ie hiç bir alakası yok.
Вот почему у тебя проблемы с персоналом. Не из-за Джорджа.
Bir sebebi yok, demek istediğim bu Ahbap,
С кaкoгo xуя...
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65