English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Accepting

Accepting translate Turkish

1,605 parallel translation
Why? ! Everyone is accepting it.
O zaman Tomoyo'nun iyi tarafına denk gelmem için bana öneride bulun.
I'm not really accepting his offer, there's just this one song I can't play.
Teknik olarak teklifini kabul etmedim, sadece çalamadığım bir parça var.
Accepting the obvious isn't running away.
Açık olanı kabullenmek kaçınılmaz.
And the final step is the implanted chip, which many people have already been manipulated into accepting under different pretenses.
Ve son aşama deri altı çip, birçok insana farklı sebeplerle çoktan kabul ettirilmiş bir dayatma.
Like, like, a tape of her accepting the money?
Parayı kabul ederken sesini kaydet mesela.
Like a tape of her accepting the money.
Parayı kabul ederken sesini kaydet mesela.
I'm sorry for not accepting you before.
Seni daha önce kabul etmediğim için üzgünüm.
Do you know the feeling of stepping inside yourself of accepting your rage and your passion?
Kendi kendini kabullenmek öfkeni ve tutkularını kucaklamak nasıl bir histir, bilir misin?
So after spending my whole life trying to prove myself to someone that was not capable of accepting me, I finally realized I actually had something in common with my mother, that neither of us much cared whether or not I lived.
Tüm hayatımı, beni kabullenme yetisine sahip olmayan birine kendimi kanıtlamakla geçirdikten sonra annemle aramdaki ortak bir nokta sonunda dikkatimi çekti.
I think you're halfway to accepting the commission.
Bana kalırsa işi kabul etmeye % 50 razısın şimdiden.
What be accepting, cap'n?
Kabul edilebilecek bir şey, kaptan.
He's gonna make some meaningless act of contrition, one which you should really consider accepting.
Hem de onu affetmeyi ciddi ciddi düşündürecek kadar.
You know, if you'd run into me a couple of months later, then you thought wouln't be accepting my blood right now.
Benimle bir kaç ay daha sonra karşılaşsaydın muhtemelen şimdi kanımı kabul etmiyor olurdunuz.
I'm, uh, just having so much trouble accepting this.
Bu durumu kabullenemeyecek kadar çok sorunla boğuşuyorum.
Marisa is letting go and accepting their deaths.
Marisa ise hayatına devam etmeyi, onların ölümlerini kabul etmeyi simgeliyor.
I can't really see Victor as the accepting type.
Victor kabul edecek bir tipe pek benzemiyor.
I'm not refusing, nor accepting either.
Kabul etmeyeceğim gibi görünüyor.
We knew you'd never come around to accepting Ryan on your own, so we just thought we'd give you a little nudge.
Kendi kendine Ryan'ı asla kabullenmeyeceğini biliyorduk, bu yüzden birazcık dirsekle dürttük.
Thank you for accepting my invitation.
Davetimi kabul ettiğin için teşekkürler.
We're accepting your Pounds.
Parayı kabul ediyoruz.
After accepting God... he said he found peace.
Tanrı'yı kabul ettikten sonra huzur bulduğunu söyledi.
We're accepting Fab Four requests all night long.
Tabii bütün gece arayışı kabul edersen.
Accepting your mortality
Bir fani olduğunuzu kabul edin.
I have just now received this note from Admiral Croft accepting my invitation.
Biraz önce bu notu Amiral Croft'tan aldım, davetimi kabul ediyor.
- Oh... by accepting it for what it is.
- Oh... bunu olduğu gibi kabul ederek.
I strongly suggest at this point that you consider accepting a plea bargain for murder two.
Bu noktada önerim ikinci dereceden cinayet teklifini kabul etmeniz.
Accepting it, or should I hit you?
Kabul ediyor musun yoksa tokatlıyım mı seni?
Accepting boredom.
"Can sıkıntısını kabullenmek."
superficially, without accepting your own responsibility?
Yüzeysel kendi sorumluluklarını kabul etmeden yaşamak mı?
- It's not accepting commands of any kind.
- Herhangi bir komutu kabul etmiyor.
Not the least of which was my accepting Bill Buchanan's recommendation to leave someone with your limited experience in charge.
Tabi buna benim, Bill Buchanan'ın tavsiyesine uyup sizin gibi yetenekleri kısıtlı birini göreve kabul etmem de dahil.
It's gonna be kind of hard to say no to him presenting, since he'll already be there accepting. You on board?
Ödülü almak için orada olacağından, sunuculuk işi için hayır demek zor olacak.
My point is there comes a time in a man's life when he has to start accepting his limitations.
Benim söylemek istediğim, her insan bir gün limitlerini kabul etmek zorundadır.
Yeah, well, my point is the day you start accepting limitations is the day you start dying.
Evet, ama bence limitlerini kabul ettiğin gün, ölmeye başladığın gündür.
I can't believe he remembered. So you're accepting gifts from guys that you just met online?
İnternette tanıştığın adamlardan hediye mi alıyorsun?
Phil is not accepting visitors right now.
Phil şu anda ziyaretçi kabul etmiyor.
The outcome could lead to reopened investigations... of a high-ranking politician accused of accepting bribes.
Bu davanın sonucu, rüşvet almakla suçlanan yüksek rütbeli politikacı hakkındaki soruşturmanın yeniden açılmasına neden olabilir.
Your majesty, I confess I had some scruples about accepting the office, since I must receive it at the pope's hand.
Majesteleri itiraf etmeliyim ki bu makamı kabul etmekle ilgili endişelerim var. Görevi Papa'nın huzurunda devralmalıyım.
That's all a marriage is... accepting the annoying crap your partner makes you put up with.
Evlilik böyle bir şeydir. Eşinin sana çektirdiği saçmalıkları sineye çekersin.
I don't feel right accepting money from Peyton, all right?
- Neden? Peyton'dan para almak doğru gelmiyor, tamam mı?
Accepting Responsibility For My Actions.
Yaptıklarımın sorumluluğunu alıyorum.
Maybe knowing what you do when you're alone might make it easier for your family to be more accepting of whatever it is you do alone.
Belki yalnızken ne yaptığını bilmek ailenin yalnız yaptığın şeyi kabullenmesini kolaylaştırabilir.
You're taking a kickback there. You're accepting a free lunch right now.
Orada bir zarf alıyorsun, şimdi de benimle bedava yemek yiyorsun...
You're like accepting an award here.
Birisi sana ödül takdim ediyor gibi konuşuyorsun.
I can see Mem, I can see clearly, but this Atm machine can't see, it's not accepting my card, get it!
ben görüyorum bayan hemde gayet iyi görüyorum ama atm bunu görmüyor kartımı kabul etmiyor salak makina anladın
What are you saying we are not accepting this notice.
, Bayım dinleyin! Ne diyorsun sen? burası yıkılmayacaktı!
Of them accepting two girls from constance?
Constance'dan iki kız kabul etme olasılıkları kaçtır?
Khalid is accepting cash paid through an offshore account.
Halit paranın ülke dışındaki bir bankadan ödenmesini kabul ediyor.
I'm accepting your offer.
Teklifini kabul ediyorum.
Liνing οne day at a time and enjοying one mοment at a time, accepting hardships as the pathway tο peace.
Bu günahkâr dünyayı, arzularımın dışında da olsa, olduğu gibi kabullenmemi sağla.
It seemed like you were having a hard time accepting.
Kabullenmen zaman alacağa benziyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]