English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Ain't it the truth

Ain't it the truth translate Turkish

49 parallel translation
But ain't it the truth?
Fakat doğru değil mi?
Warden, you know that it ain't the truth.
Müdür Bey, onun doğru olmadığını biliyorsun.
- Ain't it the truth.
- Bu doğru değil.
- Ain't it the truth?
- Doğru değil mi?
Ain't it the truth?
Doğru değil mi?
- Ain't it the truth?
- Öyle değil mi ya?
Ain't it the truth?
Bu doğru değil mi?
I ain't much proud of it, but it's the truth.
Bu benim umurumda değil fakat gerçek olan şey bu.
Ain't it the truth?
Sakin ol ahbap.
Ain't it the truth?
Haklısın!
Doggone it, if that ain't the truth.
Doğru değilse adam değilim.
Ain't it the living truth.
Gerçek olan da bu değil mi?
I would tell the truth the story of black people like it's never been told because you never tell it... I would say what happens to Chicanos because the fruit-growers ain't gonna tell it
Size ne yapacağımı söyleyeyim. Siyahi insanların başlarından geçenleri daha önce anlatılmadığı şekilde anlatacaktım... çünkü siz anlatmıyorsunuz. ... Meksika asıllıların bu ülkede nelere maruz kaldığını anlatacaktım çünkü meyve toplayıcıları bunu anlatmıyor.
- Ain't it the truth?
- Kesinlikle sana katılıyorum?
- Ain't it the truth!
- Bu doğru değil mi?
But ain't it the truth?
Ama gerçeklik de bu değil midir?
- Ain't it the truth?
- Bu doğru değil mi?
Ain't it the truth. Heh-heh-heh-heh!
Gerçek olamaz.
Ain't it the truth.
Doğrudur.
Ain't it the truth.
İyi etmişler.
Ain't it the truth?
Bu gerçek olabilir mi?
Ain't it the truth.
Gerçek bu, değil mi?
It ain't the truth.
Doğru değildi.
It's the truth, ain't it, G?
Gerçek bu öyle değil mi G?
Ain't it the truth.
Bu gerçek olamaz.
# It ain't all good # # And that's the truth #
- Merhaba Louise.
I appreciate you bringing me up here and all, but the truth of it is, we ain't a couple.
Beni buraya getirdiğin için minnettarım ama, onunla çift değiliz.
You making it sound easy... but, tell you the truth... I ain't got no idea how to go at these hoppers.
Sen söyleyince kolay geliyor ama gerçeği söylemek gerekirse bu çocuklara nasıl ulaşırım, hiç bir fikrim yok.
- Boy, ain't it the truth?
- Sorma oğlum sorma.
It's just different from our truth. The truth ain't like puppies - - a bunch of them running around, you pick your favorite.
Gerçek, etrafta koşturan en sevdiğini seçtiğin yavru köpekler gibi değildir.
Ain't it the truth.
- Evet, öyle. Eskidendi o.
- There ain't a woman alive who'd go through with it if she knew the truth.
Gerçeği bilseydi bu planı gerçekleştiren tek bir kadın canlı kalmazdı.
You know, the truth is it ain't easy dating somebody that beautiful.
Biliyor musun, doğrusu o kadar güzel biriyle birlikte olmak kolay değil.
That ain't what I'm going with. It's the truth.
Savunma yaptığım falan yok.
Boys! There ain't much been given to me In my brief, miserable life, there's the truth in it.
Sefil hayatım boyunca bana fazla bir şey verilmedi!
Ain't it the truth?
Bu gerçek mi?
"thinks the giants are underrated this season, especially Pablo sandoval." Ain't it the truth.
En iyisini yapardın. Ee, sana yardım edebileceğim başka bir şey var mı?
♪ there ain't no other way when it comes to the truth ♪
* Gerçeklerle yüzleşmek gerektiğinde bile *
Ain't it the truth, honey?
Doğru bu değil mi, tatlım?
Ain't it the truth?
Doğru söze ne derler.
Ain't it the truth?
- Değil mi ama?
Ain't it the truth.
Doğru söze ne denir.
That's the truth, ain't it?
Burada öyle yazıyor, değil mi?
And if you don't have 800 grand in the bank, truth in sound, it ain't available.
Eğer bankada 800 binin yoksa gerçek ortada yapman mümkün değil.
That way, if shit ever goes down, 'Keisha can say she ain't know nothing, and it'll be the truth.
Böylelikle, işler sarpa sararsa Keisha bir şey bilmediğini söyleyecek ve bu da doğru olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]