Alexandre translate Turkish

"For all that the Evremondes made me suffer for all that they have made the people suffer I, Alexandre Manette, do, on this last night of the year and in my unbearable agony, denounce the family of Evremonde them and their descendants, to the last of their race."

"Bana acı çektiren tüm Evremonde'lara insanlara acı çektiren hepsine ben, Alexandre Manette, yılın bu son gecesinde katlanılmaz ıstırabımla tüm Evremonde ailesi üyelerini onları ve tükenene kadar tüm neslini ihbar ediyorum."

Must it be love that brought me to the Pont d'Alexandre?

Beni Pont Alexandre'a getiren aşk mı yani?

I've been meaning to tell you, Alexandre.

Sana söylemek niyetindeydim, Alexandre.

Prince Alexandre hovering between life and death!

Prens Alexandre ölüm kalım savaşı veriyor!

Poor Alexandre.

Zavallı Alexandre.

I owe it to Alexandre.

Bunu Alexandre'a borçluyum.

Suppose Alexandre dies.

Alexandre'ın öldüğünü düşün.

If you want a lover, Alexandre's perfect.

Eğer bir sevgili arıyorsan, Alexandre mükemmel bir tercih.

I said : "Alexandre, if you don't want to joust, stay home!"

"Alexandre, müsabakaya girmek istemiyorsan, evde kal!" dedim.

Alexander.

Alexandre.

Alexander Timochenko.

Alexandre Timochenko.

And I know where you can find Alexander.

Alexandre'ı nerede bulabileceğinizi biliyorum.

Go to Meteora, and ask for Father Alexander.

Meteor'a gidin. Peder Alexandre'ı sorun.

Father Alexander, at the San Stefano monastery.

San Stephano Manastırı. Peder Alexandre.

Father Alexander can help us see our way through it.

- Peder Alexandre bize yardım edebilir.

We would like to see Father Alexander. I am he.

- Peder Alexandre'ı görmek istiyorduk.

- Monsieur Alexandre!

- Bay Alexandre ha!

Joseph Balsamo is the son of God and Alexandre Dumas.

Joseph Balsamo. Tanrı ile Alexandre Dumas'nın oğluyum.

His name is Alexandre.

İsmi Alexandre. Söyleyebilir misin?

Ariane looks like her father. Alexandre looks like his mother.

Ariane babasına, Alexandre annesine benziyor.

Alexander, you sure it wasn't Notre Dame?

Düğünün Notre-Dame'da olmadığından emin misin, Alexandre?

Oh, hello, It's Alexandre.

- Ben, Alexandre.

It's... Alexandre.

Ben, Alexandre.

Ask her to call Alexandre at FON-8295? By noon?

Ona, öğleye kadar Alexandre'i 8295'ten aramasını söyler misiniz?

- Can I speak to Alexandre?

- Alexandre'la görüşebilir miyim?

- Leaving, Alexandre?

- Gidiyor musun, Alexandre?

Alexandre, I'm going to work.

Alexandre. İşe gidiyorum.

Can I speak to Alexandre?

- Alo? - Alexandre'la görüşebilir miyim?

Shitty old Alexandre!

Aşağılık Alexandre.

If you want to fuck Alexandre, he won't mind.

Alexandre'ı s * kmek istiyorsan bu onu memnun eder.

Alexandre's doing it up big...

Alexandre büyük oynuyor.

You should make Alexandre up too.

Alexandre'a makyaj yapmalısın.

I promise, Alexandre, It'll be very becoming.

Söz veriyorum, Alexandre, çok yakışacak.

You should give it a try, Alexandre.

Bir kere denemelisin, Alexandre.

"Alexandre, you're so beautiful..."

Alexandre, sen çok güzelsin.

In spite of what Alexandre thinks.

Alexandre'ın düşüncelerine rağmen.

Alexandre thinks I have a Negress'body.

Alexandre benim "zenci" vücutlu olduğumu söylüyor. Saçma!

Alexandre is fixated on blue-eyed blondes.

Alexandre sarışın, mavi gözlüleri takıntı yapmış.

Alexandre, you're the only man I ever loved.

Alexandre, sen sevdiğim tek erkeksin.

No, no vague fondling, Alexandre...

Nafile okşayışları bırak, Alexandre.

- Alexandre.

- Alexandre.

His name's Alexandre.

İsmi Alexandre.

- Alexandre.

- Alexandre!

- Alexandre?

- Alexandre? Uyandırdım mı?

Hello Alexandre, it's Veronika...

Alexandre? Ben Veronika.

- Hello.

- Alexandre?

Listen, come on Alexandre!

- Yapma, Alexandre!

Listen, Alexandre!

Dinle, Alexandre!

Alexandre, I love you.

Alexandre, seni seviyorum. Eğer gitmemi istersen...

Hello, Alexandre.

Merhaba Alexandre.

You know, Alexandre...

Biliyor musun, Alexandre, gördüğüm ilk ceset büyükbabamındı.