English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All murmuring

All murmuring translate Turkish

37 parallel translation
( ALL MURMURING )
( HEPSİ HOMURDANIYOR )
( ALL MURMURING )
...
- and coaching boxing for the C.Y.O. - [All Murmuring]
- Bence de iyi. Başka bir fikrim var.
[All Murmuring]
Hayır, stratejiye uyacağız. Yapmanız gereken, onu oyundan çıkarmak.
[All Murmuring]
- O, Onbaşı Judson değil mi? Judson defans oyuncusu!
Don't you think we can develop it better? All murmuring, but sounds reasonable
Çok konuştun ama doğru söylüyorsun.
- On your wives or your husbands. - [All Murmuring]
Karılarınızı ya da kocalarınızı aldattığınızı.
- [All Murmuring Agreement]
- Evet, nerede?
- [All Murmuring ] - [ Woman] It's so true.
Çok doğru.
- [All Murmuring] - And that's not all.
Hepsi bu da değil.
- [All Murmuring]
Yaşasın!
- [All Murmuring Disagreement] - I don't remember discussing that.
Bunu tartıştığımızı hatırlamıyorum.
( ALL murmuring ) I hate Uncle Jamie!
Jamie Dayı'dan nefret ediyorum.
- [All Murmuring Agreement]
- Evet. - Evet.
- [All murmuring ] [ Bailey] Bargaining.
Pazarlık..
What about my burn center? [All murmuring]
Peki ya benim yanık merkezim?
( ALL MURMURING ) Oh, my God.
Tanrım.
We say "Rome", not "Roma". - ( ALL MURMURING )
Biz "Rom" diye okuruz, "Roma" değil.
- ( WOMAN SCREAMING ) - ( ALL MURMURING ) ♪ He's there, The Phantom of the Opera ♪
O burada, Operanın Hayaleti
[All murmuring]
Bu sefer Sybil'a kim söyleyecek?
[All murmuring] Get to your seat now.
Koltuğuna geç hemen.
[All murmuring] Until we can turn out the lights
Kendi sorumluluklarını...
( ALL MURMURING ) But as the weeks progressed, good people such as you raised your voices in support, and I began to think that I could make a difference.
[All mırıldanarak] Ama haftalar ilerledikçe, sen sizin seslerini yükselttiler gibi iyi insanlar Ben bir fark olabilir ki destek, ve ben düşünmeye başladım.
[doors clatter open ] [ congregation gasps ] [ all murmuring]
[Kapılar açık clatter ] [ cemaat soluk soluğa ] [ Tüm murmuring]
We then utilize Dijkstra's algorithm, visiting each vertex recursively, guaranteeing the shortest path. [all murmuring]
Dijkstra'nın algoritmasını kullanırken tepedeki tüm noktaları geziyor ve en kısa yolu garanti altına almış oluyoruz.
But then they began to repeat... and I saw they all had the same core : obedience... without question... without inner murmuring.
Fakat sürekli tekrar etmeye başladılar... ve gördüm ki hepsinin nedeni aynı : İtaat... sorgusuz sualsiz... içinden mırıldanmadan.
- [All Murmuring, Chuckling]
Uzun atlamaymış!
[Crowd Murmuring Agreement] All right, all right, all right!
Pekala, pekala, pekala!
Also with me tonight are the dynamic duo, William Milo and Robin Hannah, who green-lighted all of Shaquille O'Neal's movies, - including KaZaam. - [Gasping, Murmuring]
Benimle birlikte bu akşam karşınızda Dynamic Duo ile KaZaam dahil tüm Shaquille O'Neal filmlerine yeşil ışık yakan William Milo ve Robin Hannah var.
- All right, dorks, this is a holdup. - [Gasping, Murmuring]
Pekala, aptallar, bu bir soygundur.
( ALL murmuring )
Peki.
And that's all they found... the young nurse's sawed-off pelvis in a FedEx envelope in that mailbox right there. ( Murmuring )
Bulabildikleri tek şey genç hemşirenin, kargo poşetindeki doğranmış pelvis kemiği oldu. Ş ž uradaki posta kutusunun içinde.
[All murmuring]
İçinizden kaç kişinin ilişkisi var?
[All gasp ] [ Murmuring indistinctly] Erica.
Fısır, fısır, fısır, fısır, fısır, fısır.
[crowd murmuring] I let you all believe that she was gay because I wanted it to be true, but I have to accept the fact that my daughter will never, ever be a lesbian.
Hepinizin eşcinsel olduğuna inanmanıza izin verdim çünkü gerçek olmasını istiyordum ama kabul etmek zorundayım ki kızım asla ama asla lezbiyen olmayacak.
ALL : ( murmuring )
- Molly? Ne yapıyorsun?
( all groaning, murmuring ) Can I have a word with you?
Senle bir konusabilir miyiz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]