English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And above all

And above all translate Turkish

846 parallel translation
And above all - - Wenk! "
Hepsinden önce de... Wenk! "
Shoot the cars right out, and above all, get Rico.
Arabalara ateş edin, ve en önemlisi, Rico'yu yakalayın.
For this task, he must be conscientious and above all, humble, or he has no business being here.
Bu is için, vicdanlï olmalï ve en önemlisi, alçak gönüllü olmalï, yoksa burada isi yok.
See how they live, learn how they work... and above all, learn how they play.
Halkın nasıl yaşadığını görün, nasıl çalıştıklarını öğrenin... ve herşeyden önemlisi, onların nasıl vakit geçirdiklerini öğrenin.
And above all, behave yourselves, alright?
Ve hepsinden önemlisi terbiyeli ol, tamam mı?
There were workers pimps and above all girls
Çalışanlar vardı kadın tüccarları ve hepsinin de ötesinde kadınlar.
And above all, remember that, after you, there will be nobody left to save the country.
Ve her şeyden öte unutmayın ki sizden sonra ülkeyi kurtaracak kimse kalmayacak.
But I acted with tact, discretion and above all with caution.
Ama ben, nezaket, incelik ile hareket ettim ve güvenli bir şekilde yaklaştım.
A soldier, a mapmaker, an adventurer... and above all, a diplomat.
Asker, haritacı, maceraperest... ve hepsinden öte, bir diplomat.
You are adventurous, gay, but with a lovers brooding melancholy, and above all, you must show passion!
Maceracı, neşeli ama sevgi dolu, düşünceli bir aşıksın ve her şeyden önce tutkunu göstermelisin!
And above all it...
Ve her şeyden öte...
It's not right for the Tsar to fraternize with the landowners, and above all not with the Staritskys!
Toprak ağalarıyla dostluk ilişkileri kurmak, çara yakışmıyor. Hele de Staritzkiler'le!
Practice refinement and above all that curtsy.
Reverans yapma uygulamalarını her yerde deneyin.
I don't have an answer. I could sit here all day long and just- - it's way above my pay scale.
Tüm gün boyunca orada oturabilirdim ve bilimsel bir açıklaması var mı bilmiyordum.
Above it all, in the tenth crystal sphere, sits the Almighty surrounded by nine choirs of angels and He is the One keeping the spheres revolving.
Hepsinin üstünde onuncu kristal kürede dokuz melek tarafından kuşatılmış yüce Tanrı oturuyordu ve kürelerin dönmesini sağlayan da oydu.
I wanted to do something tremendous, to achieve what men of science have dreamt of since the world began, to gain wealth and fame and honour, to write my name above the greatest scientists of all time.
Harika bir şey yapmak istedim. Bilim adamlarının, dünyanın varoluşundan beri peşinde oldukları bir şeyi başarmak için. Ün, şeref ve servet kazanmak için.
You need not fear their decision, for they know that your imperishable works and your noble accomplishments entitle you above all others to be named among the immortals of France.
Verecekleri karardan endişe etme. Senin unutulmaz çalışmalarının ve asil başarılarının diğer hepsinin üzerinde Fransa'nın ölümsüz isimleri arasında yer alacağını biliyorlar.
And now, above all women, you want to take a dizzy dame like me.
Şimdiyse tüm kadınlar arasından, en kuş beyinlisi olan beni almak istiyorsun.
Do you know what I cleared last season... over and above traveling expenses, renting costumes and all that?
Biliyormusun bu sezon kaç para harcadım... kostüm kiralama ve seyahat masrafları ne kadar tuttu?
Never in my life have I seen such sincerity... such purity, such lightheartedness... and, above all, such serene valor.
Herşeyden önce söylemeliyim ki... böylesine saf böylesine samimi... bir şey görmedim.
Then I think of all the good things that have happened to me... and one thing stands out above everything else.
Sonra anladım ki talih biraz yüzüme gülmeye başladı... ve bir şey daha farkettim..
And I thought you were way above all this.
Bütün bunların üzerinde olduğunu sanıyordum.
Above all it's the mother of learning And her children come through all the corners of the world.
Hepsinin ötesinde öğrenmenin anası ve onun çocukları dünyanın dört bir köşesinden geldi.
And above all, our children will know it,
Ve hepsinden önemlisi çocuklarımız bilecek,
Up on the mountain above the palace, we have our holy man... who sits there day in and day out in all weathers.
Sarayın yukarısındaki dağın tepelerinde, gün doğumundan batımına, Her türlü havada orada duran, kutsal bir adam yaşar.
This above all - to thine own self be true, and it must follow, as the night the day, thou canst not then be false to any man.
Her şeyden önce de, kendine karşı dürüst ol. O zaman nasıl gece gündüze varırsa, sen de o kesinlikle aldatmaz olursun kimseyi.
And more above hath his solicitings, as they fell out by time, by means and place, all given to mine ear.
Bundan başka da, nasıl ardına düştüğünü, nerede, ne zaman, neler söylediğini, hepsini anlattı bana.
And Nuremberg above all else
Ve hepsinden ziyade Nuremberg.
It is the unsacrificed self that we must respect in man above all and where do we find it?
Bir insanda her şeyden önce asıl saygı duymamız gereken o feda etmediği özüdür peki bunu nerede bulabiliriz?
He held his truth above all things and against all men.
Kendi gerçeğini her şeyden ve herkesten üstün tutmuştur.
Go to a neutral corner in all knockdowns and keep them above the belt!
Rakibinizi yere devirdiğinizde köşelerinize döneceksiniz ve belden aşağı vurmak yok.
"Oh, season of lilacs... the white ones above all, that whisper and smell as before of youth, of hope and of love."
"Ah, leylakların büyülü mevsimi... Hele beyaz olanları yok mu, eskisi gibi umut kokan, gençlik kokan, aşk kokan."
Blessed above all others be the hour when you remember to remember me, and came to tell me... what?
Bir an ki, hatırlayıp hayatta olduğumu buraya kadar zahmet ettiniz... ne söyleyecektiniz?
It is my voice, mine, my own that makes you tremble there in the green gloom, above me, for you do tremble as a blossom among the leaves, you tremble, and I can feel all the way down along this jasmine branch
Titredin! Sebebi bu sözler mi? Bir yaprak gibi, yaprakların arasındaki bir çiçek gibi titriyorsun,..
Above all the graces which Christ gives His followers is the grace to conquer oneself and to endure suffering for love of Him.
İsa'nın sunduğu tüm erdemlerin üstünde, yandaşlarının birini, ona olan sevginin yarattığı acıya dayanabilmek için saflarına katması erdemdir.
And, above all, give us the wisdom to distinguish between them. "
"Ve hepsinden de önemlisi, bizlere onların ayrımını yapabilecek aklı eyle."
I shall have to insist you all stop and watch mine, now that we're all so open and above with each other.
Durup benimkini izlemeniz için size ısrar etmeliyim şimdi birbirimize karşı daha samimi ve daha yakınız.
As for the rest of the proposition is not an impossibility. It's merely an improbability and, above all, an impertinence.
Teklifin kalanına gelince, bu imkansız değil neredeyse olasılık dışı.
But, above all, we are and always will be counts of Toulouse.
Lautrec Vikontlarıydık. Her zaman Toulouse kontuyduk ve hep öyle olacağız.
Someone lofty and far above us all.
Yüce ve bizim üstümüzde birisi.
Who else would soar above the view of men and keep us all in servile fearfulness?
Yoksa insanüstü yüceliklere ulaşıp bir köle korkaklığı içinde yaşatır bizi.
Above all, be a roman, my son, and be a man of honor.
Bir Romalı gibi şerefli ol.
You mean, above all the bombing and the cries of men in battle, some supreme being heard your little cry of help?
Bütün o taarruzlara ve cephedeki askerlerin... dualarına rağmen yüce bir varlık sizin küçük duanızı mı duydu?
And, above all, she must never learn that I've given you this job.
Ve ayrıca sana bu işi verdiğimi asla öğrenmeyecek.
Tempted above all to let you go from here, for you will bring sorrow between me and him, and disaster upon his people!
Ama burada olman, hem bana, hem de Timuçin'e zarar verecek. Halkımıza kötülük edeceksin çünkü.
And, above all, don't be timid.
Ve her şeyden önemlisi ürkek olma.
We will go with our young and with our old, with our sons and with our daughters, with our flocks and with our herds will we go, for I know that the Lord is great and that our Lord is above all gods.
Gençlerimizle ve ihtiyarlarımızla, oğullarımızla ve kızlarımızla gideceğiz... Koyunlarımızla ve sığırlarımızla gideceğiz çünkü Rabbin yüceliğini ve diğer tanrılardan üstün olduğunu biliyorum.
First of all, I want a four-week guarantee... and your name above the title...
En başata dört hafta garanti ve adının başlığın üzerinde olmasını istiyorum...
We bless thee for our creation, preservation... and all the blessings of this life... but, above all, for thine inestimable love... and redemption of the world by our Lord Jesus Christ... for the means of grace -
Bizi yarattığın esirgediğin ve bu hayatta verdiğin tüm lütuflar.. ... ama hepsinden öte Yüce İsa aracılığı ile müjdelediğin affedilme ve cennete kavuşma ümidiyle dünyaya göstermiş olduğun sonsuz şefkat için önünde eğiliyoruz.
This above all to them ownself be true and... and it must follow as the night, the day (... )
( HAMLET'TEN BİR PASAJ OKURLAR ) ( HAMLET'TEN BİR PASAJ OKURLAR )
Above all, I'm a mother and I see my son dying.
Ben bir anneyim ve çocuğum gözlerimin önünde eriyip gidiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]