English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All of them

All of them translate Turkish

14,128 parallel translation
Not all of them, but some.
Belki hepsini değil ama bir kısmını.
Homeland Security is speaking to your neighbors, letting all of them know that if anything happens to you and your family, everyone will be held personally responsible.
İç Güvenlik komşularınıza sizin başınıza gelecek olan her şeyden bizzat sorumlu olacaklarına dair bilgilendirme yapıyor.
Because he's more dangerous than all of them put together!
Çünkü o hepsinin toplamından daha tehlikeli.
Silence me, just like all of them.
Sen de hepsi gibi sustur beni.
- You... complained the entire time we were together about all of your unemployed, entitled friends, and you're actually the worst of all of them.
- Beraberken... sürekli işi olmayan, isim taktığın arkadaşlarından şikayet ettin. Aslında aralarında en kötüsü sensin.
All of them, now.
Hepsini asın, hemen.
All of them.
Hepsini.
If We tell Women... this offer is only for men... all of them will force their men to go to the stores
Bayanlara söylersek, onlar da eşlerine söylerlerse onlar da eşlerini mağazaya gitmeleri için zorlarlar.
If they reach the Palace, we'll kill all of them.
Eğer saraya ulaşırlarsa herkesi öldürürler.
And all of them end in death.
Ve hepsi de ölümle sonlanır.
All of them.
Hepsi.
I've failed at almost all of them.
Neredeyse hepsinde başarısız oldum.
- What, all of them?
- Ne? Hepsi mi? Ne?
Every man, woman, and child, marched from their home, brought there, and slaughtered, all of them.
Kadın, çoçuk demeden herkesi nehir kenarına götürüp hepsini katletmişler.
So there's six more of them out there, all of them in the country illegally.
Yani 6 tanesi hala dışarıda, yasadışı olarak ülke içinde.
And all of them are white supremacists.
Ve bunların hepsi beyaz ırkçıydı.
Yeah, Gerry, and all of them, really.
Evet, Gerry ve hepsi aslında.
All of them?
Hepsi mi?
She needed one of our old wristbands, but Jaha destroyed all of them.
Eski bilekliklerimizden biri lazımdı ama Jaha hepsini yok etti.
I don't know what they are, but I just know we have them, and you're breaking all of them.
Kuralların ne olduğunu henüz bilmiyorum ama sadece kurallarımız olduğunu ve senin hepsini çiğnediği biliyorum. - Tamam.
- Yeah, all of them.
- Evet hepsini.
Not all of them!
Hepsi olmaz dedim!
All of them.
Hepsi birer at.
If this is real, any one of them could have been turned or all of them. I need a test and then a cure.
Eğer bu gerçekse biri ya da hepsi dönüşmüş olabilir.
Do you know what they are? All of them?
Hepsi ne hâle gelir, biliyor musunuz?
- All of them.
- Hepsi.
I've regretted all of them.
Pişmanlık duyuyorum.
Some of them, not all of them.
Hepsi değil ama bazıları yaşıyor.
All of them? That was the experimentation part.
Bu deney kısmıydı.
I communed with so-called holy men, liars, all of them.
Kutsal adam denilen yalancılarla birlikte yaşadım, hepsiyle.
All of them.
Hepsinin.
I'm up there face-front of all them punters.
Bir sürü hayranın önüne çıkacağım.
They're coming for all of you, and I'm not gonna be able to stop them.
Hepinizi öldürmeye geliyorlar ve onları durdurmaya gücüm yetmez.
Then why didn't you stop them instead of letting them walk all over you like you always do?
O zaman neden onları durdurmayıp, her zamanki gibi tepene binmelerine izin verdin?
Oh, healers'gentle nature and dislike of negative emotions causes them to avoid conflict at all costs.
Oh, çözümcüler nazik yapılıdırlar ve olumsuz düşüncelerden hoşlanmazlar bu yüzden de her ne pahasına olursa olsun etraflarıyla çatışmaya girmezler
He employs people to run the company... and gives them all a dream of "moving ahead"
Hayallerini gerçekleştirmek için işleri büyütür.
There's six of them... And if they see you run, even if you get away, they'll have probable cause to arrest us all.
Altı kişiler ve seni kaçarken gördüklerinde kaçsan da muhtemelen hepimizi yakalama hakları olur.
Just show them you're the kind of man that puts the law above all else.
Git ve onlara kanunu her şeyin üstünde tutan bir adam olduğunu göster.
- All of them? - No.
- Hepsinin birden mi?
You must help me defeat the forces of darkness and deny them their prize for all time.
Karanlık güçleri mağlup etmeme ve onları sonsuza dek ödüllerinden mahrum kılmama yardım etmelisin.
All three of them signed non-competes.
Üçü de rakip firma kuramaz anlaşması imzaladılar.
That means they're not gonna stop until all of us either join them or die.
Yani hepimiz onlara katılana ya da ölene kadar durmayacaklar.
The food-tampering, extortion, all the rest of it, was your way of getting back at them, of hurting them as badly as they'd hurt you.
Yiyecek tahrifatı, haraç. Bunlar senin işindi ve onlarla bu şekilde hesaplaşıyordun - Onları, onların seni incittiği kadar kötü bir şekilde inciterek.
" The world was all before them, where to choose their place of rest and Providence their guide.
" Dinlenecekleri ve Tanrılarını seçecekleri dünya hepsinden önceydi.
So, it's important to hear them, to talk to them, to listen to their ideas, because, just as you're learning in college, a diversity of ideas makes us all wiser, and that holds true even for your president.
Onları dinlemek, konuşmak, fikirlerini duymak çok önemli. Çünkü tıpkı okulda öğrendiğiniz gibi farklı fikirlerin olması hepimizi daha bilge yapar. Bu başkanınız için bile geçerlidir.
But not all of them.
Ama hepsi değil.
And believe me, you want some of them guards to be able to watch their porn and get it all out before they on duty, so you best leave it.
İnan bana, o gardiyanların vardiyaya başlamadan önce pornosunu izleyip ne varsa boşaltmasını istersiniz, yani bence ellemeyin.
Just'cause you married one of them. All right. All right.
Pekâlâ, pekâlâ.
All of them transmitting.
Hepsi de yayın yapacak.
My fa says that you won't marry me because of him,'cause of what Asa done all them years ago.
Babam onun yüzünden benimle evlenmeyeceğini söylüyor. Asa'nın yıllar önce yaptığı şeylerden dolayı.
Last night, it took all of us to stop one of them.
Dün gece, birini durdurmak için herkes gerekti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]