Anywhere translate Turkish
28,274 parallel translation
And now he could be anywhere, and I did that to him.
Ve şimdi herhangi bir yerde olabilir, ve de bunu ona ben yaptım.
Tits don't get you anywhere these days.
Göğüsler seni bu zamanda her yere getirebilir.
They're not sending me anywhere, Nyx.
Beni bir yere gönderdikleri yok, Nyx.
You're not going anywhere until you tell me what's going on.
Bana neler olduğunu söylemeden hiçbir yere gidemezsin.
And that was the best part of the trip... the amazing possibility to be able to go anywhere within something that is magnificent and never-ending.
İşte bütün yolculuğun en önemli kısmı buydu. Hiç sonu olmayan görkemli bir şeyin içinde her yere gidebileceğin muhteşem bir olasılık.
The second way : anywhere in the tens, center chest.
İkinci yol ; orta göğüste kıyafetli kısma.
They could be hiding recording devices anywhere in this room.
Bu odaya dinleme cihazı saklamış olabilirler.
- Could be anywhere.
- Hayır, her yerden olabilir.
Well, weed is for people who aren't going anywhere, though.
Alfred, ara sıra içmemde sakınca yok. " Hayatta bir amacı olmayan insanlar ot içer.
I mean, is there anywhere I could even buy urine at this point?
Sonra sidiği kondoma doldurup, bacağına bantlıyor. Peki, şu anda sidik satan bir yer bulabilir miyim?
You better not be sleeping anywhere near me at night!
Gece yakınlarımda uyumasan iyi edersin!
Have you seen this man anywhere?
Bu adamı gördünüz mü hiç?
By his style of speaking, he could be from anywhere
Konuşma tarzına göre, herhangi bir yerde olabilir.
But I knew Pablo would never let his wife go anywhere without some serious walking around money.
Ama Pablo'nun eşini yanında yüksek miktarda para olmadan hiçbir yere göndermeyeceğini biliyordum.
They're not going anywhere.
Bir yere gittikleri yok.
I told them, don't take me anywhere that doesn't have a beautiful pool.
Beni mükemmel havuzu olmayan bir eve asla götürmeyin dedim.
Escobar's family isn't going anywhere.
Escobar'ın ailesi hiçbir yere gitmiyor.
It really is the most dangerous track anywhere in the world.
Dünyadaki en tehlikeli pist bu.
- He could be anywhere by now.
- Herhangi bir yerde olabilir.
- We're not going anywhere till we get some answers.
- Ne yapıyorsunuz? - Bazı cevaplar alana kadar hiçbir yere gitmiyoruz.
You'll be alone, and alone you won't go anywhere in Naples.
Yalnız kalacaksın, ve Napoli'de hiçbir yere gidemeyeceksin.
We don't have to go anywhere.
Bir yere gitmek zorunda değiliz.
But a bullet going through bone and tissue... it could be anywhere.
Ama vücuttan geçtiğini düşünürsek o mermi herhangi bir yerde olabilir.
Not anywhere.
Herhangi bir yer değil.
Okay, and I ain't going to Fiji or anywhere else.
Tamam mı? Fiji'ye falan da gitmiyorum.
You're not going anywhere.
Durabilirsin. Hiçbir yere gitmiyorsun.
The lizard could be anywhere.
Kertenkele heryerde olabilir
I'm not going anywhere until I find Jackson.
Jackson'ı bulana kadar şurdan şuraya gitmiyorum.
I don't want him anywhere near the compound.
Onun işimize yaklaşmasını istemiyorum.
She could be anywhere.
Her yerde olabilir.
I don't want to go anywhere.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
Thanks to you, I ran to the island and didn't dare go anywhere.
Sayende adaya kaçtım ve burnumu bile dışarı çıkartmadım.
We're not driving anywhere.
Hiçbir yere gitmiyoruz.
I'm not going anywhere with you.
Seninle bir yere gelmiyorum.
I'm not going anywhere.
Bir yere gitmiyorum.
I've never really felt at home anywhere, but... This camp...
Asla hiçbir yerde evimde hissetmedim, ama...
I can't go anywhere.
Ben hiçbir yere gidemem.
See if there's anywhere to hide.
Saklanacak bir şey var mı bakalım.
I'm not going anywhere while you're this upset.
Sen bu kadar üzgünken gidemem.
Okay, I don't want you anywhere near her.
Yakınlarında bile olmanı istemiyorum. Hepsini siktir et!
I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum.
They're not singing anywhere.
Bir yerden söylemiyorlar.
I thought, the band wasn't going anywhere, so, screw them, and then I told mom and dad that they were all just trying to screw me over...
Grubun bir yere varamayacağını düşünüp onlara kelek attım ve annemle babama onların beni kazıkladıklarını söyledim.
Didn't you find anywhere 7
Bulamadınız mı?
We're not going anywhere until I say so.
Ben söyleyene kadar hiçbir yere gitmiyoruz.
- You're not going anywhere.
- Hiçbir yere gitmiyorsun. - Ben...
No, we don't have to go anywhere.
Hayır, herhangi bir yere gitmemize gerek yok.
So with this drive, we could go anywhere in the galaxy in an instant?
Yani bu sürücüyle, galaksinin istediğimiz yerine anında gidebileceğiz.
We can hit them anywhere at anytime, and they'd never see us coming.
Onları istediğimiz yerde ve zamanda vururuz ve bizi göremezler bile.
I can't find a job anywhere.
Hiçbir yerde iş bulamadım.
He's not going anywhere.
Nasıl olsa bir yere gittiği yok.