Ass translate Turkish

His ass won't even file a missing person's report.

Kıçını kaldırıp kayıp kişi ihbarında bile bulunmuyor.

I wouldn't spit in your ass if your guts were on fire.

Can çekişiyor olsan sana elimi uzatmam.

Virgin birth, my ass.

Başlatmayın bakireden doğma yalanlarına.

Oh, he'll be back when he's shitfaced and needs his ass wiped.

Körkütük sarhoş olup çaresiz kalınca geri döner.

Oh, I am assuming it was the drink talking, otherwise I would fire your ass.

O lafları alkole veriyorum yoksa kıçına tekmeyi basmıştım.

I'd watch your ass around him if I were you.

Yerinde olsam o etraftayken arkamı kollardım.

When I die, I don't want some religious nut shoving a rosary up my ass or communion wafer down my throat.

Öldüğüm zaman yobazın tekinin kıçıma tespih veya boğazıma komünyon ekmeği sokmasını istemiyorum.

I know you're not gonna beat an eight-year-old's ass, but I will.

8 yaşında bir çocuğa el kaldırmak doğru bir şey değil biliyorum ama yapacağım.

Since you're taking over, the most important thing you can remember is that Mason is always gonna be the one who's there to save your ass all the time.

Görevi üzerine aldığın için, unutmaman gereken en önemli şey mason her zaman seni kollamak için yanında olacak.

We have a baby coming, so you can either kill me now or you can go and tell glinda to bring her ass down here with some hot water and some towels.

- Yolda bir bebek var, ya beni şimdi öldürürsün, ya da gidip ona kıçını kaldırıp biraz sıcak su ve havluyla buraya gelmesini söylersin.

She wants you to get up off your sorry ass and help me.

O üzgün kıçını kaldırıp, bana yardım etmeni istiyor.

And stay away from that hot ass out there in LA.

Ve LA'deki fıstıklardan uzak dur.

But if you're going to be up my ass, then I'll just keep it movin'.

Ama böyle davranacaksan, işime bakarım.

I see you around this house again, I will be in your ass with a boot.

Seni bir daha evinin etrafında görürsem kıçını tekmelerim.

But I'm not gonna carry your naked ass into the tub.

Çıplak kıçını küvete taşımayacağım.

You just said we have to focus, and you're already bird-dogging ass?

Daha şimdi odaklanmalıyız dedin ve hemen popo dikizlemeye başladın.

You screw up a DEA operation on top of that 48K, your ass is gonna be back in Miami!

48 bin doların üstünde bir DEA operasyonunu mahvettin, kıçını kaldırıp Miami'ye geleceksin!

She ate your ass?

Kıçını mı yedi?

- To eat someone's ass?

- Birinin kıçını yemek mi?

Everyone's eating everyone's ass now.

Günümüzde herkes birbirinin kıçını yiyor.

There is no way everybody's eating everyone's ass.

Bunun ihtimali yok.

- Everyone's eating everyone's ass.

- Herkes birbirinin kıçını yiyor.

Yeah, ass, cash, or grass.

Evet, kıç, para ve ot.

Personally, I'd rather shove an electric eel up my ass and have it gnaw through my intestines than sit down with you and fucking Psycho Ed.

Sen ve psikopat Ed'le bir araya gelmektense götüme fare sokmayı ve bağırsaklarımı kemirmesini tercih ederim.

Stick that up your tight ass, bitch!

Götüne girsin kaltak!

I might have grabbed his ass.

Kıçını da tutmuş olabilirim.

Move your ass!

Kıçını kaldır!

Got me out in this creepy, confusing-ass suburb.

Yolum bu urkunc kafa karistiran banliyoye dustu.

Okay, I got you. I'm going to record your ass.

Yakalayacagim seni, kaydedecegim konusmamizi.

You ass.

Seni serefsiz!

Neither was my ass hanging from a fucking tree.

Kıçımın lanet olası bir ağaçtan sallanıyor olması da yoktu.

Okay, I'm sorry, like, I didn't go to no fancy ass, like,

Tamam üzgünün ben senin gibi şaşalı..

Took their sweet-ass time with it, too.

Çok da uzun sürdü.

Brought that back home and just got off my ass.

O şekilde eve döndüm. Kıçımı kaldırdım.

And all I did was kick ass and take names'cause I had a lot of anger.

Tek yaptığım önüme geleni dağıtmaktı çünkü içimdeki öfke çok büyüktü.

where I was raping the fuck out of this guy's ass in my dungeon, and it was really hilarious because I broke my discipline horse.

Zindanımda adamın birine arkadan tecavüz ediyordum. Tam bir şamataydı, üzerine bindiğim şeyi kırmıştım.

I feel like now when I watch porn, it's like, you know, fucking her in the ass, and choking her and, you know, having as many cocks as you possibly can, and it's all this spit and put her head in the toilet.

Şimdi ne zaman bir porno izlesem, kadını arkadan becermeler, boğmalar, ağzına olabildiğince çok penis sokmalar, ağza tükürmeler, kafasını tuvalete sokmalar falan.

- You wanna fuck my ass?

Kıçımı becermek istiyor musun?

- Yeah, I wanna fuck that ass.

O kıçı becermek istiyorum.

Shove that big cock in my ass.

Sok o koca aletini.

It's like, 10 : 00 a.m. and you're having, like, a 20-inch cock shoved into your ass, right?

Sabahın onunda, kıçınıza 50 cm'lik bir alet girmiş.

"Allison, something happened to my ass." She's like, "What are you talking about?"

"Allison, kıçıma bir şey oldu?" "Ne diyorsun?"

I'm like, "There's something wrong with my ass." She's like, "What are you talking about?"

"Kıçıma bir şey oldu?" "Ne?"

I'm like, "No, there's really something, like, " like, I think my ass flipped inside out or - Yeah. "

"Kıçım diyorum, sanırım içi dışına çıktı."

I'm like... ( whining ) "Something's wrong with my ass."

"Kıçıma bir şey oldu."

And I'm like, "Um... Something happened to my ass."

Ben de, "Şey kıçıma bir şey oldu." dedim.

Work my ass off, work hard, play hard kind of thing.

Ateş gibi, deli gibi çalışır, sert oynar.

And when I got up, there were phone numbers imprinted on my ass.

Kalktığımda, kıçıma telefon numaralarının izi çıkmıştı.

I just call it ass-fucking, myself.

Buna sadece kıç becerme diyorum.

They can kiss my ass'cause it's not.

Kıçımı yesinler çünkü öyle değil.

So, if you see him, tell him his ass gonna be running suicides until the lights go out.

Söyle ona, geldiğinde akşama kadar ayakları kıçını dövecek. Tamam.