Atlantic city translate Turkish
985 parallel translation
A few days at White Sulphur. Or even at Atlantic City.
White Sulphur'de ya da hatta Atlantic City'de bir kaç gün geçir.
-... you mean Atlantic City, don't you?
-... yani Atlantik City mi?
We couldn't get the house at Atlantic City.
Atlantik City'deki tiyatro olmadı.
- Atlantic City.
- Atlantic City.
Are you sure it wasn't Atlantic City?
Atlantic City olmadığından emin misin?
It might have been Atlantic City, but it wasn't me.
Atlantic City olabilir, ama kız ben değildim.
Even if I wasn't at Atlantic City with you?
Atlantic City'de seninle olmasam bile mi?
- Going to Atlantic City tonight?
- Akşam Atlantic City'ye gidiyor musun?
Instead of two weeks in Atlantic City with my bridegroom I spent two weeks in a coal mine with John Kruptzky.
Atlantic City'ye eşimle olmak yerine 2 hafta John Kruptzky ile bir madendeydim.
She runs a nightclub in Atlantic City.
Susan Alexander Kane. - Atlantic City'de bir gece kulübü işletiyor.
Well, I went down to Atlantic City.
- Atlantic City'ye gittim.
Atlantic City.
Atlantic City.
Palms Hotel, Atlantic City. " Relative?
Palms Oteli, Atlantic City. " Akrabası mı?
Well, tell the boys I've taken a run down to Atlantic City.
Çocuklara Atlantic City'e uğrayacağımı söyle.
That same night, the Swede and an unidentified woman... check into a small hotel in Atlantic City.
Aynı günün gecesi İsveçli ve ismi belirsiz bir kadın... Atlantic City'de küçük bir otele yerleşiyor.
- The Swede and some girl... checked into an Atlantic City hotel the night of the holdup.
- Soygun gecesi... İsveçli ve bir kız Atlantic City'de bir otele yerleşmiş.
That same night, he and Kitty were together in Atlantic City.
Aynı gece, o ve Kitty, Atlantic City'de beraberdiler.
And there's a chambermaid in an Atlantic City hotel... that has a memory for faces.
Atlantic City otelinde de... yüzleri çok iyi hatırlayan bir kat hizmetlisi var.
We drove down to Atlantic City.
Arabayla Atlantic City'e gittik.
We just flew in from Atlantic City.
Atlantic City'den yeni döndük.
No, we're just up from Atlantic City, and we brought our chairs along.
Hayır, Atlantic City'den daha yeni geldik ve tur koltuklarımızı da yanımızda getirdik.
In Atlantic City, all the men at my hotel wanted to sit at my table.
Atlantic City'de oteldeki bütün erkekler masama oturmak istiyordu.
Atlantic City?
Atlantic City?
- Atlantic City.
- Atlantik City'de.
Nobody's mother lives in Atlantic City on Saturday.
Kimsenin annesi cumartesi Atlantik City'de yaşamaz.
So I want you to fly to Atlantic City alone and I'll meet you there.
O yüzden Atlantik City'e yalnız uçmanı istiyorum ve seninle orada buluşacağım.
- Why are you going to Atlantic City?
- Neden Atlantik City'e gidiyorsun?
- Who's going to Atlantic City?
- Kim Atlantik City'e gidiyor?
- What about Atlantic City?
- Atlantik City'ye ne oldu?
Ive been up to Atlantic City, covering the Miss America contest.
Atlantic City'deydim, Bayan Amerika yarışmasıyla uğraşıyordum.
Atlantic City, 1947.
Atlantic City, 1947.
- We're driving to Atlantic City.
- Atlantic City'e gidiyoruz.
- Atlantic City?
- Atlantic City'e mi?
Atlantic City track's open till the end of the month.
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek.
The band's opening in Atlantic City but I told them I had to go to see a sick relative.
Grup, Atlantic City'de çalmaya başlayacak. Onlara Cleveland'a hasta bir akrabamı görmeye gittiğimi söyledim.
This might be the Atlantic City, New Jersey, of all Bolivia for all you know.
Burası senin bildiğin Bolivya'nın... Atlantik City'si, New Jersey'sidir belki de.
I know more about Bolivia than you know about Atlantic City, New Jersey,
Bolivya'yla ilgili senin Atlantik City... ve New Jersey hakkında bildiğinden fazlasını biliyorum.
Girl winning'that contest goes all the way to Atlantic City.
Bu yarışmayı kazanan kız, ta Atlantik City'e kadar gider.
You ever hear of Atlantic City?
Atlantik City adını hiç duydun mu?
Look, son... ifJason's tired of Atlantic City...
- Dinle evlat... Jason, Atlantic City'den bıktıysa, onu Hawaii'ye yollarım.
And a picture of my mother, in a silver frame and a souvenir pillow from Atlantic City.
Annemin gümüş çerçeveli bir resmi... ve Atlantic City'den gelen hediye bir yastık.
After the wedding... ... I ran off for 1 0 days to Atlantic City.
Düğünden sonra 10 gün için Atlantic City'ye kaçtım.
We call it the Atlantic City syndrome.
We call it the Atlantic City syndrome.
From Atlantic City.
Atlantic City'den.
I'm just plain old Herman Smith from Atlantic City.
Sadece, Atlantic Şehrinden basit, yaşlı Herman Smith'im.
Atlantic City?
Atlantic Şehir mi?
"So now I want you to know that wherever you go, " Atlantic City or in the snow, don't worry about a thing.
" Bu yüzden bilmeni istiyorum ki nereye gidersen git Atlantic City'ye veya karların içine...
Sally! Atlantic City's really bringing you down.
Atlantic City senin sinirlerini fena bozmuş.
Courtland 79970. This is Atlantic City 46827.
Courtland 79970.
All right.
Burası Atlantic City 46827.
I'm calling from Atlantic City.
Atlantic City'den arıyorum.