Because i know you translate Turkish
9,800 parallel translation
Don't claim to be doing good because I know you're not.
Sakın iyi bir şey yaptığını iddia etme. Öyle olmadığını biliyorum.
I didn't want to make this type of request, because I know you're in an uncomfortable situation.
İhmalkârlığını aklım almıyor. Özür dilerim anne. Sergi hazırlıkları yüzünden yorgun düşmüş olmalıyım.
I'm here because I know you once captained the Wong Sa, and you, Ahmad Wan, were one of the greatest Malaysian pirates of your time.
Gelmemin nedeni bir zamanlar Wong Sa'nın kaptanlığını yaptığını bilmem ve sen, Ahmad Wan, kendi zamanının en büyük Malezyalı korsanlarından biriydin.
And don't tell me you were just doing your job, because I know you weren't.
Bana sadece işini yaptığını söyleme. Çünkü doğru olmadığını biliyorum.
Because you and i both know
O nedenmiş?
And now he's lying to me, and I don't know if it's because you told him to or if it's because he doesn't trust me, but I can't take it, Nate.
Şimdi bana yalan söylüyor, sen istediğin için mi yoksa bana güvenmediği için mi bilmiyorum ama kaldıramıyorum Nate.
Yeah, I-I know that we're broken up, but I'm leaving this message because I thought perhaps you'd like to watch me be interviewed for a documentary about Mr. Spock.
Ayrildigimizin farkindayim ama Mr. Spock belgeselinde benimle röportaj yapmalarini izlemek istersen diye sana bu mesaji birakiyorum.
You're here... Because you know where I live.
Buradasın çünkü nerede yaşadığımı biliyorsun.
The reason you think I'm qualified to be a king... and the reason Jung Do Jeon thinks I'm qualified to be a king is... because I know pain, and I know how to feel ashamed.
Beni kral olmaya layık birisi olarak görmenin nedeni ve Jung Do Jeon'un beni kral olmaya layık birisi olarak görmesinin nedeni acımı biliyor olması,... ar edeceğimi biliyor olması.
Booth, I know Caroline is concerned because I don't play politics, so I want to assure you that I will be on my best behavior.
Booth biliyorum Caroline politik oyunları oynayamadığım için endişeleniyor, ama seni temin ederim ki en iyi tavrımla orada bulunacağım.
The day I met Kim Hye Jin because you asked me to, do you know that's the day she died?
Gerilmene gerek yok. Onlara doğru bir şekilde anlat.
You know, I know it's weird, because, you know, you kind of always looked up to me being your hero.
Tuhaf olduğunu biliyorum çünkü bana hep kahramanın olarak baktın.
I can't. I can't, because this is something that somebody put in me, you know?
Yapamam, yapamam çünkü böyle biri sanki böğrüme oturmuş gibi, anlıyor musun?
I don't want to talk because I know what you're gonna say!
Konuşmak istemiyorum çünkü ne söyleyeceğini biliyorum!
How do you know this? Because I put them there.
- Çünkü onları oraya ben koydum.
I don't know. Because if anyone has a reason for us to not mess with PC Principal, it's you!
Çünkü PD Müdürü'ne bulaşmamamız için sebebi olan biri varsa o da sensin!
They won't tell them where you are... because I won't know.
Onlara hiçbir şey öğrenemezler çünkü nerede olduğunuzu bilmeyeceğim.
Because I know what the CJC means to you.
Çünkü ÇTYK'nın senin için ne anlama geldiğini biliyorum.
You're here today because you are an elite group of people that I know at the FBI.
Bugün burada olmanızın sebebi FBI'da tanıdığım elit kişiler olmanızdır.
I hope to hell I did, because you know what?
Umarım kırmışımdır, niye biliyor musun?
Because Callie's my ex, but on the other hand, you know, she's my ex, so I...
Callie benim eski sevgilimdi. Diğer açıdan bakarsak eski sevgilim olduğu için- -
I know, because you are the patron Saint of lost causes.
Biliyorum çünkü sen ümitsiz vakaların azizisin.
You know, I want to turn you in so much, because you are an actual piece of garbage.
Seni ihbar etmeyi çok istiyorum çünkü gerçek bir pisliksin.
So don't get weird, don't get emotional because then he'll know I told you
Tuhaflaşıp duygusala bağlama, o zaman sana söylediğimi anlar ve üzülür.
I know, you never would, because you
Biliyorum, istemezsin de.
I don't know what's gonna happen in the future, but whatever it is, you don't have to fear, because we'll do it together.
Gelecekte ne olacağını bilmiyorum, ama her ne olacaksa korkmana gerek yok, çünkü bunu beraber yaşayacağız.
You know, this is all because I called my Mom for the dip recipe.
Tüm bunlar tarif almak için annemi arayınca oldu.
But if you have some sort of issue with this arrangement, then we should talk, because I need to know whether I can continue working here.
Ama bu düzenlemeyle ilgili sorunun varsa eğer,... konuşmamız gerekir, çünkü burada çalışmaya devam edip etmeyeceğimi bilmem gerek.
Which is odd because most of the people I deal with who you know... use a lot of words.
Ki bu çok tuhaf çünkü uğraştığım birçok insan, çok kelime kullanır.
You know what, it's fine, because I got you the regular pair, too, so...
Neyse, sorun değil. Çünkü sana normalinden de aldım. - Hayır, hayır, bunları istiyorum.
Huh, which, you know, I think would be impossible, because I always keep him on the leash unless I'm in the dog park.
Böyle bir şeyin olmayacağını sanırdım çünkü her zaman tasmalı gezdiriyorum köpek parkında olmadığımız müddetçe.
You know, I would really love that actually because I'm really very lonely and I would love to have a sibling, okay?
Çok hoşuma giderdi bir kere! Beverly çok yalnız ve kardeşim olmasını çok isterdim!
I know you won't stop me because you don't mind new photos out there,
Beni durdurmayacağını biliyorum çünkü kötü çıktığın fotoğraf istemezsin ve poz verirsin.
Wow, guys, you know what, I'm glad that this happened because people should know what they're getting into before they start a relationship.
Aslında bunun olmasına sevindim çünkü insanlar bir ilişkiye başlamadan önce ne ile karşılaşacaklarını bilmeli.
Well, I always feel really embarrassed, you know, because how can you lose the biggest animal that's ever lived, but, uh, while the whale is big, the ocean is even bigger.
Gerçekten hep çok utanıyorum yaşayan en büyük hayvanı nasıl olur da kaybedebilirsin? Ama, balina ne kadar büyükse, okyanus daha da büyük.
You know, but in the interest of full disclosure, I am the tiniest bit aggravated because I had a lot going on this week.
Açığa kavuşturmak adına söylemeliyim ki, şu an biraz kötüleşmiş durumdayım, çünkü bu hafta çok fazla şey yaşadım.
I guess I realized it's something I'm sensitive to because of... well, you know... the 23 years we lost.
Sanırım yalan konusunda bu kadar hassas olmamın sebebi... Bilirsin işte... Kaybettiğimiz 23 yıl.
Do you know what, I will, because this IS your shit, just like it always is.
Biliyor musun, öyle yapacağım çünkü bu senin derdin. Tıpkı her zamanki gibi.
Mark and I came out here today, you know, Saturday morning, because we wanted to give you that chance.
Mark ve ben cumartesi olmasına rağmen sana bu şansı tanımak için buraya geldik.
Because I know what kind of boy he is. You know.
Çünkü nasıl bir çocuk olduğunu biliyorum.
I'm glad I'm going to see him because, you know, I mean, he appreciates me coming down and, you know.
Onu göreceğim için memnunum, çünkü benim gelmem onu mutlu ediyor.
And I tell you that because you know what?
Bunları size anlatıyorum, çünkü biliyor musunuz?
I know you got feet because they came out of your mother first!
Ayakların olduğunu biliyorum çünkü annenden önce onlar çıktı!
Because if you are my friend, then you will know that I'm telling you the truth.
Çünkü eğer arkadaşımsanız, size doğruyu söylediğimi bilirsiniz.
Because I know that you both have found "the one."
Çünkü ikinizin de ruh eşinizi bulduğunu biliyorum.
And I know that because you've told me this story about five times.
Biliyorum çünkü bu hikayeyi beş kere filan anlatmışsındır.
I didn't make any for you because I didn't know you were coming.
Hiçbirini senin için yapmadım çünkü geleceğini bilmiyordum.
And I just don't know if we want to think too much in the long term, only because I don't know if I see a future with you.
Ama, ben uzun süreli bir ilişkimizin olacağını sanmıyorum. Çünkü seninle bir gelecek göremiyorum.
I guess I didn't know that that would upset you because you don't actually ever really share anything with me.
Bunun seni üzeceğini tahmin edemedim. Çünkü benimle neredeyse hiç bir şey paylaşmıyorsun.
Okay, Dad, well, look, I'm sorry for telling you how I feel. I didn't know just because I have a job and you don't that you wouldn't listen to me.
- Seninle paylaştığım için üzgünüm benim işim var, senin yok diye beni dinlemek istemeyeceğini düşünemedim.
Because, you know, I know a secret about you, too.
Çünkü ben de senin sırrını biliyorum.
because i'm happy 21
because i love you 339
because it's you 31
because i said so 88
because i can't 94
because i don't 101
because if you don't 161
because i'm 96
because i like you 101
because i'm your friend 17
because i love you 339
because it's you 31
because i said so 88
because i can't 94
because i don't 101
because if you don't 161
because i'm 96
because i like you 101
because i'm your friend 17