English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Because if i don't

Because if i don't translate Turkish

1,542 parallel translation
I don't know if you're kidding or being ironic, because chipmunks don't talk.
Bir şey diyeyim mi? Şaka mı yapıyorsun yoksa ironi mi bilmiyorum, çünkü sincaplar konuşmaz.
Because I don't care if you can talk or fly.
Çünkü konuşabilmen ya da uçabilmen umurumda değil.
Because my partner said he might fire me if I don't!
Çünkü ortağım bunu yapmazsam beni kovacağını söyledi!
Actually, if you don't mind, I'm gonna turn you over to Doogie because he makes the best banana splits.
Aslında, sorun olmazsa sizinle Doogie ilgilenecek çünkü en iyi muz parçalarını o hazırlar.
- I am a good reporter. - But how do you know if you don't get hired because you're black, or if you do get hired because you're black?
- Ama siyahsın diye işe alınmazsan veya siyahsın diye işe alınırsan, bunu nasıl bilebilirsin?
Well, I mean, if you want to contact me, I don't have a cell, right now, because of payment complications.
Benimle temas kurmak istersen şu anda cep telefonum yok, çünkü mali durumum parlak değil.
I put by your plate, because your leg is okay but it won't be for very long if you don't start a course soon.
Bacağın iyi diye tabağının kenarına koydum. Fakat yakında koşturmaya başlamazsan uzunca bir süre iyi olmayacaksın.
I don't know if you can understand this because you're a fucking lawyer... but this thing that we had, it was real.
Bak bunu anlar mısın bilmiyorum çünkü sen kahrolası bir avukatsın ama bizim yaşadığımız şey her ne ise, gerçekti.
Don't make me cuff yοu, because I will if I have to.
Çünkü mecbur kalırsam, yaparım.
I'll have to find someone then, Because these days... If it's OK, I want to start over, if it's insignificant, I don't want to end up like that. I refuse.
O zaman birini bulmalıyım, çünkü bu günlerde bir sorun olmazsa, yeniden başlamak istiyorum.
I do not have a belly button where I should on my belly, and I'm concerned because I don't know if that's...
Bir göbek deliğim yok benim... Karnımda olması gereken yerde değil.
Because if this is what sisterhood's all about, then I don't want any part of it.
Eğer kardeşlik buysa, ben bunun bir parçası olmak istemiyorum.
You know, I don't know if we can do Pride and Prejudice nextweek, because it's the library dinner.
Ama kütüphanenin yemeği var.
I don't know if he was... you know because of that but later on they took him out of the mine and made him the security thing of the mine.
Belki bu yüzden mi seydi, bilmiyorum ama sonra onu ocaktan alip madenin güvenlik seyine verdiler.
I know I already said this, but I really appreciate it a lot just because I don't really know what I would be doing right now if...
Daha önce de söylediğimi biliyorum ama gerçekten de minnettarım çünkü eğer bu olmasaydı şu an ne yapardım bilmiyorum.
Because if you don'T... I'm the last face you're gonna see alive.
Çünkü, eğer söylemezsen... hayattayken göreceğin son surat, benimki olacak.
I don't know how you ever let Lana go if you felt this way... because I swear the guy could tell me he was from Mars right now... and I would find a way to dismiss it as an endearing quirk.
Lana'nın gitmesine nasıl izin verdiğini bilmiyorum, eğer böyle hissettiysen çünkü, yemin ederim, adam şu an gelip bana Marslı olduğunu bile söylese bunu küçük, sevimli bir tuhaflık olarak göz ardı etmenin bir yolunu bulurum.
Even if he did die because of your interrogation, I don't blame you.
Senin sorgun yüzünden öldüyse bile seni suçlamam.
Well, I hope so. Because I swear to God, if you don't, I will cancel this contract.
Peki, umarım.Çünkü yemin ediyorum yapmazsan, anlaşmayı iptal ederim.
Because if I don't get his head, [dark voice] I'm taking yours.
Çünkü eğer onu kafasını alamazsam seninkini alacağım.
Because I don't know if I would still be, um...
Çünkü ben hâlâ yaşıyor..
I don't even know if I should be sitting down already, but I walked in and it was really crowded, and this woman left her table, so I grabbed it and now I'm scared to get up because maybe I'll lose it.
Ama şimdi oturmalı mıyım bilmiyorum. Ama girdiğimde çok kalabalıktı. Bir kadın masadan kalktı.
I mean, not that I would've cared if you were gay, because I don't care.
Yani, eşcinsel olsan önemseyeceğimden değil, çünkü önemsemiyorum.
And don't even ask because I will not reveal my source even if you torture me.
Sakın sormayın. İşkence etseniz bile kaynağımı söylemem.
And even if I did know... well, I'd probably tell you because I don't wanna be here anymore.
Ama bilseydim de... şey, muhtemelen size söylerdim, çünkü buradan gitmek istiyorum.
And you haveo call him, because I already told him that you would, and if you don't, he's gonna think I'm a jerk.
Onu aramak zorundasın çünkü ona arayacağını söyledim ve... eğer aramazsan pislik olduğumu düşünecek.
Because if you don't, i'll make what happened to you in mosul feel like a massage.
Çünkü eğer yapmazsan, musul da sana olanlar benim yaptıklarım yanında msaja gibi kalır.
Because I get it if you don't have enough time for me, I totally get it.
Çünkü anlarım. - Eğer benim için yeterince zamanın yoksa, tamamen anlarım.
I don't care if Gio likes me, because I don't like him, and I'm gonna tell him to leave me alone in a strongly worded note.
Gio'nun benden hoşlanmasından bana ne, ben ondan hoşlanmıyorum ki. Ve sert bir dilde yazılmış bir notla ona beni rahat bırakmasını söyleyeceğim.
Because I think if I don't say anything, it might get a little awkward. Ha-ha.
Ama bir şey söylemezsem tuhaf olmaz mı?
Now, I don't have to listen to a fucking thing you say. Because if I want to, I will drag this fucking DA out of his house, put him on his fucking front lawn and I will cut his huevos off.
Seni dinlemeye ihtiyacım yok, çünkü eğer istersem, o lanet savcıyı evinden dışarı sürükler, bahçesindeki çimlerin üzerine yatırır, taşaklarını keserim.
No, I mean, it's like I don't know if they lost all those games because they didn't have enough guys on the team like him or...
Aslında demek istediğim, .. bütün maçları kaybetmelerinin sebebi takımda onun gibi oynayan başka adamın olmaması olabilir.
It's irrelevant now, because I don't care if I ever see him again. You know what?
- Tabii.
You know, it's just sometimes I think that if I don't make things happen, then they won't, because no one will want them as much as I do.
Bazen düşünüyorum ki eğer bunu ben yapmazsam, kimse yapmayacak çünkü kimse bunu, benim kadar çok istemiyor.
Because if I don't, it's not gonna be me that Constantino sends after you next.
Goetz'i bulmam için dua et, çünkü bulamazsam Constantino'nun senin için göndereceği ben olmam.
Actually I don't want to know who it was... because if I knew, I would have to inform School principle and the police.
Kimin yaptığını bilmek bile istemiyorum çünkü bilirsem okul yönetimine gidip polise şikayet etmek zorunda kalırım.
I don't know if it's because of the water here, but the rice tastes better too.
Buranın suyundan mıdır bilmem ama, pirincin tadı bile daha güzel.
I don't know if I should be happy because it's a useless skill.
İşe yaramaz bir meziyet olduğu için mutlu olmalı mıyım bilmiyorum.
I'll try it because you insisted so much, but I don't know if he will agree.
Çok ısrar ettiğin için deneyeceğim... ama kabul edip etmeyeceğini bilmiyorum.
I don't think so, because if that was your audition, you're hired.
Hiç sanmıyorum, çünkü eğer bu senin sunumunsa, işe alındın bile.
Because, if you don't, i'll tell everyone what I saw.
Çünkü, Bunu yapmazsan... Hazır burdayken... ... herkese ne gördüğümü söylerim.
i don't care if you pay me or not, because those pictures are great. the problem is you.
Bana paramı versen de vermesen de fark etmez çünkü o fotoğraflar harika. Problem sende.
Uh, because if you leave because it's weird for you, then it's gonna look like you left because it's weird for you, and I don't want owen to think that I live with a guy who thinks it's weird.
Çünkü sen olayı garipsedin diye gidersen, olayı garipsedin diye gitmişsin gibi görünecek ve Owen'ın bu olayı garipseyen biriyle yaşadığımı düşünmesini istemiyorum.
Because even if you don't get lost in this foreign land I surely will.
Eğer yabancı Topraklarda kaybolmadıysan... kesinlikle iyisindir.
I don't know if you're not answering because, uh, you're still at the funeral or because you still don't wanna talk...
Hâlâ cenazede olduğun için mi yoksa konuşmak istemediğin için mi cevap vermiyorsun bilmiyorum.
Because I'm paying, so I don't really care if it bothers you or not.
Parasini ödüyorum, umurumda degil.
If you think, something's a bad idea, you don't do it because I suggested it.
Eger bir fikrin kötü oldugunu düsünüyorsan ben sana önerdim diye yapmazsin.
Because I really don't know if I can forgive her.
Gerçekten onu affedip affedemeyecegimi bilemiyorum.
You know, I can't assert anything strongly enough, because that would be a clear indication of my... insincerity but, on the other hand, if I don't state my feelings,
Hiçbir seyi yeteri kadar siddetle iddia edemem, çünkü bilirsin, bu benim samimiyetsizligimin apaçik göstergesi olurdu. Fakat öte yandan eger hislerimi... belli etmezsem de...
They absolutely should be addressed, but I'm wondering if we don't keep on... talking about Rosie, because we're avoiding the issues that brought you here.
Kesinlikle konuşulması gereken şeyler ama merak ediyorum, Rosie hakkında konuşmaktan vazgeçsek de sizi ilk başta buraya getiren meseleleri konuşsak.
I don't know if there was an isolation thing because of the Canadian element, or whatever, but something didn't translate all the way up to the next level.
Kanadalı olmalarından ötürü tecrit mi edildiler, bilmiyorum ama bir şey onların sonraki aşamaya geçmesini engelledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]