English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Because if you did

Because if you did translate Turkish

401 parallel translation
Because if you did, there's a good chance you're gonna die in about four days.
Çünkü sen soktuysan, dört gün içinde ölme ihtimalin çok yüksek.
Because if you did...
Çünkü verdiysen...
Because if you did...
Çünkü sen...
Why, I know you don't, because if you did, I wouldn't be able to follow you.
Biliyorum. Tanısaydınız sizi izleyemezdim.
The truth is you don't give a damn about me, because if you did, you'd be jealous.
Gerçek şu ki, sen beni hiç umursamıyorsun. Çünkü eğer umursarsan kıskanç olacaksın.
Because if you did... then in a way, you would have lost.
Çünkü yaparsan, öyle ya da böyle, kaybedebilirsin.
Because if you did that... you'd have to lock up half the U.S. Army, officers included.
Bunu yaparsanız subaylar dahil ordunun yarısını hapsetmeniz gerekir.
Because if you did, you'd touch the sky and find out that you were living on a big ball.
Bunu yaptıysan, bir topun içinde yaşadığını anladın demektir.
Because if you did, you'd know that I much prefer a warm autumn afternoon under the pines... to a wet Saturday night, any day.
Çünkü bilseydin bir cumartesi gecesinden çok, bir sonbahar öğleden sonrasında çam ağaçlarının altını sevdiğimi bilirdin.
Hey, don'tjive me, Browne. Because if you didn't say pull over, somebody else did.
Benimle dalga geçme, sen kenara çek demediysen başkası dedi.
Because if you did, give it back to him.
Çaldınsa, geri ver.
Well, to be quite frank sir, I didn't consider that eventuality, because if you did, you'd stick out like a...
Dürüst olmak gerekirse efendim, o ihtimali pek düşünmedim, zira, öyle olursa, aynı şey gibi meydanda kalacaktınız...
Because if you did, then I'd have to take time away from us to wear black panties to his funeral.
Çünkü eğer öldürürsen, cenaze töreni için siyah kilodumu giymek zamanımızı çalacak.
No, because if you did, that means you'd be canceling for me.
Hayır, çünkü iptal edersen benim için iptal etmiş olursun.
Because if you did it's exceedingly unnecessary.
cünkü eger yaptıysan..... bu son derece gereksiz olurdu.
Because if you did, and correct me if I'm wrong I'd like to remind you who you are. - I know.
Eğer söylediysen, yanlışsam beni düzelt, sana kim olduğunu hatırlatmak isterim.
Because if you did, I might have to respond to your pathetic, little under-the-breath one-liners.
Çünkü eğer var olsaydın, o zavallı, alçak sesle söylediğin şeylere cevap verebilirdim.
Because if you did overhear anything I'm sure you would tell me.
Çünkü birşey duysan, eminim bana söylersin.
Because if you did, it would be much easier for me to learn English.
Çünkü bilseydin, benim İngilizce öğrenmem daha kolay olurdu.
Because if you did have a cell phone, you'd let me borrow it.
Çünkü eğer cep telefonun olsaydı, bana ödünç verirdin.
Yes, because if he dies, they'll say you did it.
Evet, çünkü o ölürse, bunu senin yaptığını söyleyeceklerdi.
You see, if she'd slipped from here or even a few steps down, she couldn't possibly have landed where she did, because we've tested that, unless she was pushed.
Eğer buradan hatta birkaç basamak aşağıdan dahi kaysaydı itilmediği takdirde, onu bulduğumuz yere düşmesi olanaksızdı, çünkü bunu test ettik.
And if you did, this county would need a new sheriff... because I'd be right there digging with you.
O zaman kasabanın yeni bir şerife ihtiyacı olurdu... çünkü ben de seninle beraber kazmaya başlardım.
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
I don't see that knife Montana, because if I did, I'd have to shoot you.
O bıçağı görmedim Montana, çünkü görseydim, seni vurmak zorunda kalırdım. Hala anlamıyorsun!
I Wouldn't know if it Was because I Wanted you or Maxie did.
Bu evde olmaz. Seni Maxie mi istiyor yoksa ben mi istiyorum anlayamam.
I will be sad if you did not like it, because I gave it my all, as much as any member of my crew.
Beğenmediyseniz üzülürüm,... çünkü ona her şeyimi verdim, ekibimin her üyesi kadar.
Look, I, I figure that it's a good idea to ask because how else are you going to know if it... You did just perfect.
Bak, ben, ben düşündüm de, sorsam iyi olur... çünkü başka türlü nereden bileceğim ki... çok güzeldi.
And you should be glad because, if I did, I might have to fire a few rounds...
Ve şükretmelisiniz, eğer açsaydım bir kaç el ateş etmek zorunda kalırdım.
Well, did you ever stop to wonder if maybe you couldn't do something about the way you live, because you can, friends.
Yaşam şeklinizle ilgili yapabileceklerinizi düşündünüz mü? Çünkü bir şeyler yapabilirsiniz dostlarım.
You did not identify him as the one who robbed your bank because you knew he'd talk if you did.
Onu bankanızı soyan kişi olarak tanımlamadın çünkü bunu yapsaydın, konuşacağını biliyordun.
Because if I did, you wouldn't be able to taste my chocolate.
Çünkü çilekli almış olsaydım sen de bendeki çikolatalı olanın tadına bakamazdın.
But even if her story is true and you do pity her, that has nothing to do with this case, because those three men did not rape her.
Ama hikayesi doğru olsa ve siz ona acısanız bile bunun, bu davayla hiçbir ilgisi yok, çünkü bu üç adam ona tecavüz etmedi.
No friend of mine would ever sleep with you... because, if he did, I would kill him.
Arkadaşlarımdan kimse seninle yatmaz... çünkü, yatarsa, onu öldürürüm.
Because you were afraid your wonderful new good luck would run out if he ever found out what you did to her?
Ona yaptıklarını öğrendiğinde, senin harika şansınının tükeneceğinden korktuğun için miydi?
First of all, you don't got a brother like him, and if you did, you wouldn't know what to do with him because you never had a brother like him.
Olsaydı ne yapardın bilemezsin... O ağabeyim.
Because if you wanted to know. Inglethorp did he eat well last night?
Bayan Inglethorp'un dün akşam ne yediğini neden öğrenmek istedin?
Because if they did, they could get you into a lot of trouble.
Çünkü öyle bir köstebek varsa eğer, başın belaya girebilir.
Even if you did kill Laius you can't be his son... because that child died thirty years ago.
Laius'u öldürmüş olsan bile onun oğlu olamazsın. Çünkü o çocuk otuz yıl önce öldü.
That's because you'd lose your job if you did.
Bunu yaparsan işini kaybedersin de ondan.
If you don't win, you can't hold it against the person who did because that's the only way you ever really lose.
Eğer kazanamazsanız, kazanan kişiyi suçlayamazsınız çünkü bunu yaparsanız, kaybeden kişi yalnızca siz olursunuz.
Because if she did, you had better take your ass and get out of here.
Çünkü eğer öyleyse, kıçını kaldırıp hala yürüyebiliyorken buradan çıksan iyi olur.
Maybe this evil did bring you back, but if it did it's because it needs you.
Belki bu kötülük seni geri getirdi ama getirdiyse, sana ihtiyacı var demektir.
If I recall, last time we were here, you were pretty upset about your family being outcasts, barely surviving in a camp because of what you did.
Hatırlatırım, buraya son gelişimizde, ailenin bir kampta zar zor hayatta kalmasından dolayı oldukça üzgündün.
If I did, it wasn't because I convinced you you were normal, it's because I got you to embrace how wonderful all your little eccentricities are.
Benim, seni dışarı çıkarttığımı söyledin. Bunu seni normal olduğuna inandırmak için yapmadım. Bunu, bu küçük tuhaflıklarının ne kadar muhteşem olduğunu kabul etmen için yaptım.
Because you know if I did return that I would break your damn neck.
Çünkü geri dönersem lanet boynunu kıracağımı biliyorsun.
Anything? Because. Will. if you did.
Çünkü hissettiysen.
If I did, it would be because I wasn't thinking, I assure you.
Kırsaydım, bu önemsemediğimden dolayı olurdu, enim olabilirsin.
And our other problem was our own flak coming down did as much damage to many of us as did the kamikazes, because it'd go right through your helmet, of course, if it hit you directly.
Diğer bir sorumuz düşen uçaksavar mermilerinin bize kamikazeler kadar çok zarar vermesiydi. Size doğrudan çarparsa kaskınızı delip geçerdi.
He didn't know you, because if he did, he never would have walked away.
Onun hakkında ne hissettiğin umurumda değil. Seni tanımıyordu. Çünkü tanısaydı, asla seni bırakıp gitmezdi.
You know, maybe because if he did... he wouldn't be able to go through with it.
Biliyorsun, eğer gittiyse... Dayanamayacağı için gitmiştir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]