Bit by bit translate Turkish
1,228 parallel translation
Slowly, bit by bit, it got closer and clearer.
Sonra yavaş yavaş yaklaştı ve belirginleşti.
You're lying... so there ain't but one thing left to do- - go through the story again, bit by bit.
Sen yalan söylüyorsun. Geriye yapacak tek şey kalıyor. Hikayeye geri dönüp, onu parça parça incelemek.
We've been building this thing up for months, bit by bit... making them rely more and more on the Rangers and each other.
Aylardır onları bu yöne çekmeye birbirlerine ve Kolcular'a olan güvenlerini arttırmaya çalışıyoruz.
Bit by bit you're stripping these men of their basic human needs.
Adım adım bu adamları en temel insani ihtiyaçlarından soyutluyorsunuz.
Because we don't wanna just defeat Titus. We wanna destroy him bit by bit.
Çünkü, sadece Titus'u yenmek istemiyoruz... onu parça parça yok etmek istiyoruz.
He's feeding me dreams bit by bit.
Beni yavaş yavaş rüyalarla besliyor.
Then bit by bit, we quieted down.
- Sonra yavaş yavaş biz de sustuk.
It's a matter of solving the problems... bit by bit.
Ama bırakmayın. Problemlerin azar azar çözülmesi önemli bir sorundur.
But bit by bit, I began to see that there was something not quite right about her.
Ama adım adım onda doğru olmayan bir şeyler olduğunu görmeye başladım.
This is a disgrace, a person can't get a bit of sleep around here without being attacked by bony-arsed bogmen.
Rezalet! Adamı uyutmuyorlar! Delilerin saldırısı altındayım.
Bit by bit.
Yavaş yavaş.
One hour goes by, two. The sultan is getting a wee bit peckish, to say the least.
Bir saat geçiyor, iki saat geçiyor Sultanın canı iyiden iyiye sıkılıyor.
Subtitles made by efes @ ahoj.pl and repaired ( a little bit ) by Pepe.
Çeviri : Alinux The Master
If I can cheer her up by a bit of cheating, it's OK by me.
Eğer bu sahtekarlıksa, bunu kabul ediyorum.
The sawing has a difficult start, then it goes a bit better and by the end it's back to,
Testere ile keserken başlangıç zordur, ondan sonra biraz daha iyi bir hal alır ve sonunda ise tekrar şu hali alır :
Can't you poke around a little bit by accident?
Kazara birazcık tarayamaz mısın?
Let's just say that someone passes by my door, sees the knocker, and suddenly feels just a little bit better, without even knowing why.
Diyelim biri kapımın önünden geçti, kapı tokmağını gördü ve kendini daha iyi hissetti.
Be a bit late by then, folks.
- Biraz geç olacak millet
Been mauled by a bear, your ear bit off by a Frenchman.
Bacağını ayı kopardı, kulağın bir Fransız tarafından ısırıldı.
What do you say we help your attitude a little bit... by taking away your rations for the day.
Tavırlarını düzeltmene yardım etmek için... günlük payını almamıza ne dersin?
Well, it's... kinda like being bit by a Makiki spider.
Nasıl söylenir sanki Makiki örümceği tarafından ısırılmak gibi bir şey işte.
Did he get bit by a dog or something?
Veya köpek falan ısırdı mı?
" Two hours of pushin'broom buys an... eight by twelve four-bit room.
Ben bir... adam vasıtasıyla, katiyen...
Two hours of pushin'broom buys an... eight by twelve four-bit room.
Ben bir... adam vasıtasıyla, katiyen...
Then I grab some old rich white bitch or some old Chinese girl. I hold her by the thumb, just to cut her a little bit.
Sonra yaşlı zengin beyaz bir sürtüğü ya da Çinli bir kızı tutuyorum, o orospuyu gırtlağından kavradığım gibi az bir şey kesiyorum.
You won't make yourself a bit realer by crying.
Eğer ağlayarak kendinize biraz orak yapmaz.
By the way, didn't he look a bit strange?
Bu arada, sizce adam biraz garip değil mi?
These people have been victimized by Raiders and they deserve every bit of help we can give them.
Bu halk yağmacılar tarafından mağdur ediliyor ve verebileceğimiz her türlü yardımı hak ediyorlar.
He gets bit by a dachshund.
Köpek ısırmış.
For many birds it is by far the most exhausting bit of the whole business of flight.
Pek çok kuş için tüm uçma işinin belki de en yorucu kısmıdır.
Getting bit by a cat is like injecting poison into a wild animal.
Yabani bir hayvan için bir kedi tarafından ısırılmak... ya da vücuduna zehirli iğne yapılması aynı şeydir.
I was ten, and I got bit by a rattler... on my ankle- - here.
On yaşındayken, bir çıngıraklı yılan tarafından ısırıldım... ayak bileğimden- - işte.
You haven't not a bit I've gotten married, by the way
Siz hiç değişmemişsiniz. Bu arada, ben evlendim.
The girls were bit by bugs.
Kızları böcekler sokmuş.
Um, maybe you could start by telling me a little bit about her.
İsterseniz bana ondan biraz daha söz ederek başlayabilirsiniz.
The Protestant faith was tacked on by Elizabeth I a bit later.
Kısa süre sonra, I. Elizabeth tarafından Protestan inancına eklemeler oldu.
Whereas if the film did any bit of business in America, some decent bit of business, then Hollywood would remake it and up the budget by 50 million and it would be called The Room With A View Of Hell!
Oysa film Amerika'da biraz iş yaptıysa, orta karar bir iş yaptıysa, Hollywood, filmin bütçesini 50 milyona çıkarıp yeniden çeker... ve ismini de "Cehennem Manzaralı Oda!" olarak değiştirir.
A bit like Bunty, but written by tramps.
Biraz "Hey Girl" gibi, ama tinerciler tarafından yazılıyor.
And you can earn a bit of money for yourselves by selling this to real people.
Ve bu dergiyi gerçek insanlara satarak üç beş kuruş kazanabilirsiniz.
Judging by these bio-scans, the organism's been devouring life-forms for a bit longer than 39 years.
Biyo tarmalar buna bir örnek,.. organizma yaşam formlarını 39 yıldan daha... uzun süredir tüketiyor.
Unless you got bit by a monkey.
Bir maymun tarafından ısırılmadıkça.
Well. then I hope she gets bit by a scorpion. So do I.
Öyleyse akrep soksun onu.
By late spring, the tree ferns and conifers are in full flush and have formed a thick canopy, soaking up every bit of sunlight.
İlkbahar sonunda, eğrelti otları ve kozalaklı ağaçlar en zengin hallerindeler kalın bir tente oluşturmuşlar, ve güneş ışığını azami şekilde soğurmaktalar.
'They will be worn away'by the bombardment of meteorites,'little bit by little bit.
Meteor bombardımanı yüzünden yavaş yavaş aşınacaklar.
For example, I once had an uncle who was bit by a spider, and he lost his sense of smell.
Örneğin, bir zamanlar amcamı bir örümcek ısırmıştı ve o da koku duyusunu yitirmişti.
I was thinking of chilling out by the throne for a bit.
Tahtta oturup biraz rahatlamayı düşünüyordum.
And today Denny got bit by a rat.
Ve bugün Denny'yi fare ısırdı.
I lost my temper, just a little bit... Which is not the end of the world either by the way, just for future reference
Kendimi kaybettim, biraz... ki bu dünyanın sonu demek de değil aklında olsun.
And hopefully, by the time our kid is old enough... to know what discrimination is... the world will have changed a bit.
Ve ümit ederim ki çocuğumuz iyi ve kötüyü ayırt edecek yaşa gelene kadar dünya biraz daha değişmiş olacak.
So you got bit by a great big hormone.
Öyleyse dev bir hormon tarafından ısırıldın.
We went a little bit more and he took me by my hands and he pulled me out of the window. And I fell.
Biraz daha gittik ve beni ellerimden tuttu ve pencereden dışarı çekti.
bitten 34
bitchy 28
bite me 232
bitty 22
biting 27
bite your tongue 31
bite it 35
bite to eat 23
bite down 19
bits and pieces 23
bitchy 28
bite me 232
bitty 22
biting 27
bite your tongue 31
bite it 35
bite to eat 23
bite down 19
bits and pieces 23