English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Blockage

Blockage translate Turkish

237 parallel translation
Blockage of the tube.
İdrar yolunda tıkanıklık var.
Attention all stations, I have a temporary blockage affecting a Red Section module.
Bütün istasyonlar, dikkat. Kırmızı Bölüm modülünde tıkanma var.
It's building up behind the blockage.
Arka taraftan çıkacak.
There's a blockage in the bathtub.
Küvette bir tıkanıklık var.
That means he had total blockage... in... two arteries.
Bu da demek ki iki arterde tümden tıkanma var.
It's probably a blockage in the line.
Muhtemelen borularda bir tıkanıklık var.
The head-doctor said Hwei-cheng has a blockage in the gall tube
Başhekim safra kesesinde tıkanma var diyor.
There's a blockage in the heating.
Isıtıcıda tıkanıklık var.
Prolonged loss of blood circulation will frequently result in permanent trauma inflicted upon muscle tissue, and may also entail blockage to kidneys, and...
Kan dolaşımının uzun süreli kaybı kas dokularında kalıcı travmaya neden olur. Ve aynı zamanda böbrek yetmezliğine neden olabilir, ve...
Blockage of left inferior artery as well.
Sol inferior arter tıkanıklığı da var.
Nature of blockage unknown.
Tıkanmanın nedeni bilinmiyor.
- How's that blockage problem?
- İlhamın yeniden geldi mi?
I lost one to blockage - digestive tract.
- Birini kabızlıktan kaybettim, sindirim borusu.
The incision in the coronary artery... must be made below the blockage!
Hey! Koroner arter kesileri tıkanıklığın olduğu yerin aşağısından yapılır!
So the blockage has gotta be from the main line.
Bu yüzden ana boru hat üzerinde aramalıyız.
Mr de la Fontaine has died from a blockage of the oesophagus... confirmed to be a morsel of ham fat.
Mösyö de la Fontaine'in, bir jambon parçasının nefes borusunu tıkaması sonucu öldüğü anlaşılmıştır.
There was a small blockage that we were able to clear.
Açabileceğimiz bir tıkanıklık varmış.
There was a blockage in the artery, but it's been dissolved.
Atardamarda bir tıkanma fakat problem çözüldü
- There was an airway blockage.
- Evet, elbette. Vücuda hava girişinde sorun vardı.
"For gentle relief of blockage caused by dietary stress."
Gıda tıkanmasından namı diğer kabız stresinden kurtulmak için bu birebirdir.
There's arterial blockage.
Atardamar tıkanması var.
Direct cause of death is heart attack brought on by blockage of the left pulmonary artery.
Direkt ölüm sebebi sol akciğer ana damarı tıkanıklığının tetiklediği kalp krizi.
Here, a tiny blockage is hampering the supply to one of the arteries.
Burada küçük bir engel var. Arterlere kanın gidişini tıkıyor.
Now, the blockage stops the flow of blood.
Şimdi engel kalktı ve kan akımı devam ediyor.
So, what can you do? I've thinned his blood to help it move past the blockage.
Tıkanan yerden geçebilmesi için kanını incelttim.
Unfortunately, you have blockage in your neck artery.
Yazık ki, boynunuzdaki arterde tıkanma var.
There's a blockage in your artery.
Atardamarlarından biri tıkalı.
Diagnostics is showing some sort of blockage in the vents preventing its discharge into space.
Belirtiler ısıyı uzaya boşaltacak kanallarda bir çeşit blokaj olduğunu gösteriyor.
Worse than morons, find the blockage, clear it!
Moronlardan daha kötüsü, tıkanıklığı bulun, temizleyin!
Whew. You know, Pilot said that this... blockage was a... bi-product of Moya's pregnancy.
Biliyorsun, Pilot bu.. engelin Moya'nın hamileliğinin bir yan ürünü olduğunu söyledi.
- She had a temporary blockage of blood to her brain.
- Çok kısa bir süre beynine kan gidememiş.
- So you got some kind of blockage?
- Yani sende bir çeşit tıkanma mı var?
- Blockage.
- Tıkanma.
They thought he had a gastric outlet blockage.
Mide çıkış yolu tıkalı sanmışlardı.
No blockage.
Tıkanıklık yok.
Water is not coming in this, some blockage is there.
Su buna gelmiyor, tıkanmış.
The docs figure that the blockage made me pass out this morning.
Doktorlar tıkanıklık yüzünden bu sabah bayıldığımı söylüyor.
In fact, there was less blockage than we thought. Ok.
Düşündüğümüzden daha küçük bir tıkanıklık varmış.
Good luck with your blockage.
Tıkanmanda iyi şanslar.
I was making sure the blockage had not returned.
Tekrar tıkanmadığından emin olmak istedim.
external abrasions or bruising, and... no sign of anything lodged internally that could've caused the blockage.
dışardan bir zedelenme ve... vurma izi de yok, içerden tıkanıklık olmalı.
Must be a fuel line blockage.
Benzin hattı tıkalı olmalı.
Piper, I'm sensing a blockage in your spiritual energy.
Piper, senin ruhsal enerji bir tıkanma algılama duyuyorum.
Not a problem. It's definitely a blockage.
- Kesin bir tıkanıklık olmuş.
In less than 48 hours, if the blockage isn't repaired.
Eğer tıkanma açılamazsa 48 saatten daha az bir sürede.
They found a blockage so I'm getting an angioplasty.
Tıkanma görüldü. Ben de anjiyo olacağım.
Looks like we got ourselves a blockage.
Galiba bir tıkanma var.
There's a blockage.
Biryerlerde tıkanma olmalı.
Damn it! There's too much blockage.
Kahretsin çok fazla engel var.
There's blockage.
Engeller var!
They found a blockage.
Bir tıkanıklık görmüşler...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]