Businessmen translate Turkish
674 parallel translation
We're businessmen.
Biz iş adamıyız.
You're not good at judging people, except in the case of businessmen.
İnsanları yargılama konusunda pek iyi değilsindir, tabii iş adamlarını bunun dışında bırakıyorum.
The responsible businessmen have decided it's a community and not an individual thing.
İş adamları bunun bireysel değil, topluluk meselesi olduğuna karar verdiler.
Instead of protecting businessmen, it pokes its nose into business.
İş adamlarını koruyacağına onların işine burnunu sokuyor.
It's not as if you're both experienced businessmen.
İkiniz de işadamlığında pek tecrübeli değilsiniz.
Why, here, you're all businessmen here.
Hepiniz iş adamısınız.
People around here... the businessmen and all... they know I served time, but they don't hold it against me.
Buradaki insanlar, iş çevresi yani... hapiste yattığımı biliyor, ama bundan dolayı beni dışlamıyorlar.
And businessmen have to keep their agreements.
Onlar sözlerini tutmak zorundadır.
Nolan. Murphy. You've got to look like businessmen, you know.
İş adamı gibi davranın!
Perhaps you hard-headed businessmen could do with a little more imagination.
Siz dik başlı iş adamları biraz daha hayalci olabilirdiniz.
Doctors, bankers, big businessmen.
Doktorlar, bankacılar, büyük iş adamları.
Besides, spies are notoriously poor businessmen.
Ayrıca casuslar kötü işadamlıklarıyla ünlüdürler.
They're businessmen.
Onlar iş adamları.
Plain, ordinary businessmen.
Düzgün, sıradan iş adamları.
Businessmen, does it matter?
İş adamları. Fark eder mi?
Businessmen.
İş adamları.
I think you ought to know that the business of one of these businessmen is murder.
Bu işadamlarından birinin işinin cinayet işlemek olduğunu bilmelisiniz sanırım.
It causes poverty among common people while industrialists and businessmen keep getting richer and fancier.
Sanayici ve iş adamları zenginliklerine zenginlik katarken halk gitgide yoksullaşıyor.
Your brother is going through hard times, like most businessmen are.
Her işadamı gibi kardeşiniz de zor zamanlar geçiyor.
However, sometimes even the most conscientious of businessmen can botch up a deal for one reason or another.
Ancak, bazen en iyi işadamı bile, şu veya bu nedenle..... bir anlaşmayı gerçekleştirmeyi beceremeyebilir.
What you say about the businessmen being interested in-in Adobe Flat.
Adobe Düzlüğü'yle ilgilenmelerine.
I have a contract with some businessmen from St. Louis.
St. Louisli bazı iş adamları ile sözleşme imzaladım.
With businessmen, estimates, competitive bids, and no doubt a bribe or two.
İş adamlarıyla, tahmini, rekabetçi tekliflerle, Ve şüphesiz bir kaç rüşvetle.
It'd be a break for the taxpayers if they'd let some... let some businessmen take over for a change.
Vergi verenlerin parasına yazık... Çok yazık. Orduyu iş adamları devralmalı.
Upstairs is a music professor, and downstairs, some legitimate businessmen.
Yukarıda bir müzik profesörü, aşağıda ise, yasal bazı işadamları var.
We're practical businessmen.
Gerçekçi iş adamlarıyız.
And businessmen will make it their exclusive line.
İş adamları da bu fırsatı değerlendirir.
Now we're down to judging the doctors, businessmen and judges.
Biz ise burada oturmuş doktorları, işadamlarını ve hakimleri yargılıyoruz.
Next. Campaign to reorient German businessmen's lunch succeeding.
Ve Alman işadamlarının öğle yemeklerini etkilemek için yapılan kampanya başarılı oluyor.
- The days of the forty-niners are past and the days of the steady businessmen have arrived.
- 49'ların günü geçti ve düzenli işadamlığının günleri geldi.
Priests and missionaries, bankers and businessmen, engineers and adventurers, diplomats, soldiers and students... People with families, homes, jobs.
rahipler ve misyonerler, bankerler ve işadamları, mühendisler ve maceraperestler, diplomatlar, askerler ve öğrenciler... aileleri, evleri işleri.
Even businessmen that rob, steal and cheat people every day even they have to pay taxes.
Vergi ödemeyen iş adamları da halktan her gün para kaçırıyor oysa vergi ödemeleri gerekiyor.
In our city, councilmen and big businessmen, commissioners and real estate speculators are the same individuals.
Kentimizdeki meclis üyeleri, büyük işadamları, komisyon üyeleri ve arazi spekülatörleri hep aynı bireylerdir.
I formally denounce Councilman Nottola, whom you would now elect commissioner, as the principal figure in a group of unscrupulous businessmen who wish to redirect the expansion of the city to land entirely owned by them.
Ben, şimdi muhtemelen komisyon üyesi olarak seçeceğiniz Nottola'yı.. şehri, tamamına kendilerinin sahip olduğu topraklara.. doğru genişletmek isteyen bir grup vicdansız işadamının..
From bright lights to punching a time clock. Well, I got fed up with the champagne and caviar, and holding hands with tired businessmen, so I reformed.
Parlak ışıklardan çetele tutmaya yorgun işadamlarıyla el tutuşmaktan nedamet getirdim.
The cargo is headed for Denver, for businessmen there.
Kızılderililerle ilgili kim bir şey dedi ki?
Ministers, famous actors, industrial magnates, businessmen.
Bakanlar, film yıldızları, endrüstri patronları, iş insanları var.
When I think how history will record someday... that the decisions of an empire were made only... by greedy businessmen, scheming generals... and conniving politicians...
Bir gün tarihe nasıl yazılacağını düşündüğümde bir imparatorluğun kararlarının sadece açgözlü iş adamları dalavereci generaller, ve görmemezlikten gelen siyasetçiler tarafından alınmasını...
The spoils have been grabbed by businessmen middlemen, financiers, salesmen, operators, manipulators.
Avantalar, iş adamları tarafından kapışıldı komisyoncular, yatırımcılar, satıcılar, işletmeciler, idareciler tarafından.
We've become businessmen.
İş adamı olup çıktık.
Vito here says we're businessmen.
Vito iş adamı olduğumuzu söyledi.
What are businessmen in business for?
İş adamı olmak için ne yapmalıyız?
You want to be legitimate businessmen?
Yasal işadamları olmak istemiyor musunuz?
You think I'm one of those gross businessmen?
Benim kaba bir iş adamı olduğumu mu düşünüyorsun?
Jews are good businessmen.
Yahudiler işlerini iyi bilirler.
A group of Swiss businessmen.
Bir grup İsviçreli işadamlarını.
Colonel, we are businessmen.
- Albay, bizler iş adamıyız. - Sizler birer süprüntüsünüz.
Talking at a businessmen's association lunch, the governor of California said that the time to put an end to student riots has come
İş Adamları Cemiyeti ile öğle yemeğinde buluşan California Eyalet Valisi öğrencilerin ayaklanmalarına son vermenin zamanı geldiğini söyledi.
Let the businessmen and politicians fear us, we're men who carry guns.
Bırak işadamları ve politikacılar bizden korksun. Silahlı adamlarız.
You and me is the only two real businessmen in Presbyterian Church.
Bu kasabada ikimizden başka işadamı yok.
We know you're a businessman, and we're businessmen, so we'd like to make you an offer :
İşadamı olduğunuzu biliyoruz, biz de işadamlarıyız, yani... size bir teklifte bulunmak istiyoruz.