By the door translate Turkish
1,375 parallel translation
Tweek, stay by the door and keep a lookout.
Tweek, sen kapıyı gözet.
It's the guy by the door, but don't, don't look.
Kapının oradaki. Bakmayın, belli etmeyin.
You should've thought about that before you ordered cutlets. I'll be waiting by the door. And I want my pencil back.
Ben gidippatrona birha ber vereyim, bakalım ne diyecek.
Now they don't allow no frowns inside Leave them by the door
Now they don't allow no frowns inside Leave them by the door
You know why I keep 2 dust cloths by the door?
O iki toz bezini neden kapıda tutuyorum biliyor musun?
It's the red Honda by the door.
- Sadece git.
There's no gear by the door.
Kapının yanında malzeme göremiyorum.
- That puts me over by the door.
- Yani ben iblislerle çevrili..
I knew I should've put him on hold or had a guard sitting by the door.
Biliyordum. Psikiyatriden onu burada tutmasını istemeliydim. SI Ya da kapıya bir bekçi dikmeliydim.
So, Phoebe, why are there men's shoes by the door?
Kapıda neden erkek ayakkabısı var?
Just drop the Beanies by the door. " Girls, here are some travel books I stumbled across in your father's study.
Oyuncakları kapıya bırak. " Kızlar, bunlar babanın çalışma odasında bulduğum birkaç seyahat kitabı.
The bag of stuff by the door is yours.
Kapının yanındaki paket senin.
- Oh, good. Vic, this isn't some simple keypad by the door.
- Vic, bu kapıya k oyulan basit bir şey değil.
Would I like catch it if I just stood by the door?
Kapıda dursam bulaşır mı?
I'm thinking this one by the door this one...
Bunu kapının yanına koyarız bunu da...
Can you just leave it by the door?
Kapının yanına bırakabilir misiniz?
Go down by the cellar door.
Bodrum kapısına git.
The door's been hit by several staff blasts.
Kapı enerji silahları tarafından defalarca vurulmuş.
I wouldn't do anything to the lasagna... just like I wouldn't do anything to your new sneakers that are sitting by the kitchen door.
Lazanyaya birşey yapmadım, tıpkı mutfak kapısınan önünde duran spor ayakkabına yapmadığım gibi.
Most of the officers were leaving the department by a back door.
Subayların çoğu arka kapıdan binayı terk ediyordu.
Sometimes when Mu hears people walking by outside the door, he gets this funny expression and runs into the bathroom, like he thinks they're coming to get him.
Mu bazen kapının dışında yürüyenleri duyduğunda, yüzü böyle komik bir şekil alıp banyoya koşuyor, sanıyor ki onu alıp götürmeye geliyorlar.
So Grace turned into the alley which went by the exotic name, Glunen Street to knock on the door of the blind, but only too vain, man.
Grace de, egzotik isimli Glunen Sokağı'na saptı. Kör ama fazla mağrur o adamın kapısını çalmaktı niyeti.
I use the one by the post office, 2nd floor, 1st door.
Ben postahane tarafındakini kullanıyorum, 2. kat, 1. daire.
I slip the envelope in the slot and exit by the other door.
Zarfı kapı deliğinden atıp diğer kapıdan çıkıyorum.
The door's voice-activated - and by one voice only.
Kapı kilidi sese duyarlı ve açabilecek tek bir ses var.
Loaded by 8 : 35, out the door by 8 : 45.
8 : 35'te yükleniyor, 8 : 45'te kapının dışındayız.
Or maybe I'll get in just by knocking on the door.
Ya da belki kapıyı çalıp içeri gireceğim.
What we will determine to be democracy and what that means you can see by looking at the states next door like
Demokrasinin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini saptamak için komşu devletlere bakabilirsiniz,
We'd want somebody at the door, we didn't want to be cheated by them.
Kapıda birileri olsun istiyorduk, onların bizi kandırmalarını istemiyorduk.
By being loving to Fred, I opened the door to her hate.
Fred'i severken onun nefret kapısını açtım.
Thought you said throwing the ball against the garage door by yourself... was how you got accuracy.
Garaj kapısına topu kendi başıma atıp tutarsam... doğru olacağını söylemiştin diye hatırlıyorum.
You go through the door and are confronted by Trogdor the Burninator.
Kapıdan içeri girdiğinde karşına yakıcı kral Trogdor çıkar.
Well, if it was me, why would I keep that screw driver way over there in that glove compartment, when he could keep it right by his side, right there in the door side pocket, nice and handy?
Ben olsaydım, tornavidayı kolayca ulaşabileceğim kapı gözü yerine ta torpido gözüne koymazdım.
Anybody comes by, don't answer the door.
Birileri gelirse, kapıyı açma.
And when I walk out that door, t could very well be the last time we see each other. Okay. I'll abide by your wishes.
- Senin isteğini yerine getireceğim.
By the way, if you're wondering how my evaluation went today at work, you can just go next door and ask Lou Ferrigno.
Bu arada değerlendirme nasıl geçti diye merak ediyorsan gidip yan evdeki Lou Ferrigno'ya sorabilirsin.
A business transaction, by the way... that could lead the Feds to our front door.
Ticaret bu, ayrıca... bu yaptığın Federalleri başımıza da toplayabilirdi.
We'll lock the door, kill the lights, sit by a candle to read
Kapıyı kilitleyip ışıkları söndürürüz, mum ışığında oturup birbirimize
And a roof over your head... so make sure you're back by midnight, And bolt the door.
Gece yarısından önce evde ol ve kapıyı sürgüle.
You might try looking by the front door.
Kapının önüne bakmayı denesene.
Wouldn't even answer the door when I stopped by.
Bir süre sonra, ben geldiğimde kapıya cevap vermedi.
The banks had been let in by what Sadat called his open-door policy.
Bankalar Sedat'ın açık-kapı politikası sayesinde ülkeye sokulmuştu.
You and me stumbled into the VIP room by mistake and it's only a matter of moments before they show us the door.
Sen ve ben VlP odasına yanlışlıkla düşmüşüz, ve bize kapıyı göstermeleri an meselesi.
We'd try to stop you, doing that by knocking down the door with an axe.
Seni durdurmaya çalıştık. O kapıyı baltayla kırmana engel olmaya çalıştık.
Which of you waited for La Perichole by the stage door tonight?
- Bu gece sahnenin önünde hanginiz La Perichole'yi bekledi?
There's a door in the house hidden by a bookcase.
Evde kütüphane ile gizlenmiş bir kapı var.
"I passed by, the door was open, who knows, you might get robbed?"
"Geçiyordum, kapı açıktı, kimbilir, belki şu an soyuluyor bile olabilirdin?"
Cold world, cold people as my neighbors will soon realize constructive change will happen. But the spirit of the jury waiting and waiting for a constructive change one by one they come to knock on your door Crying, they asked for help.
Kalpsiz dünya, komşum Jean gibi kalpsiz insanlar doğru yolu bulacak ve kademeli değişim gerçekleşecek ama bu bitmek bilmez bekleme süreci boyunca insanlar kapına gelip senden yana yıkıla yardım istiyorlar.
After lunch, we got out by the back door near the vegetable garden.
Öğle yemeğinden sonra, dışarı sebze bahçesinin yanındaki kapıdan çıktık.
First time I walked through the door, returning from a business trip... to be greeted by my wife.
İlk kez bir iş gezisinden dönüp kapıdan içeri girdiğimde karım tarafından karşılanıyorum.
By standing at the door and letting the phone rings, She's keeping outside world away for a minute.
Kapının yanında durarak ve telefonu açmayarak... dış dünyayı kısa bir sürede olsa uzakta tutuyor.
by the way 9822
by the sea 31
by the end of the week 21
by the power vested in me 31
by then 159
by the end 42
by the grace of god 46
by the river 32
by the sound of it 17
by the looks of it 63
by the sea 31
by the end of the week 21
by the power vested in me 31
by then 159
by the end 42
by the grace of god 46
by the river 32
by the sound of it 17
by the looks of it 63
by the window 25
by the 56
by the time you read this 25
by the end of the day 31
by the book 43
by the by 46
by the year 20
by the look of it 40
by the looks of things 18
by the time i was 17
by the 56
by the time you read this 25
by the end of the day 31
by the book 43
by the by 46
by the year 20
by the look of it 40
by the looks of things 18
by the time i was 17