Can't be done translate Turkish
761 parallel translation
I'd do anything for miss baring. Oh, can't something be done now? Yes, yes.
Bu işin çözüme kavuşması için her şeyi yaparım.
- No, it can't be done.
- Hayır, bunu yapamam.
Just can't be done anymore, that's all.
Bu iş yürümez, o kadar.
- It can't be done, Denham.
- O olmayacak, Denham.
See here, Vollin, things like this can't be done.
Dinle Vollin, böyle şeyler yapamazsın.
Mr. Carton, I told you this afternoon that it can't be done.
Bay Carton, bu gün size söylediğim gibi bu iş olmaz.
- It can't be done.
- Bu iş olamaz.
No, Rembrandt. It can't be done.
# Hayır Rembrandt, olmaz.
What's done can't be undone.
Olan oldu artık.
The thing can't be done as you imagine it.
Hayal ettiğiniz gibi olması imkansız.
If not, it can't be done.
Yoksa mümkün değil.
Well, that's a pity, because I'm afraid it can't be done.
Çok yazık, korkarım bu mümkün değil.
The trouble is, that can't be done in this climate.
Sorun şu ki, bu iklimde bunu yapmak mümkün değil.
It can't be done.
Olamaz.
Mighty tempting', but I - I'm afraid it can't be done.
Oldukça cazip ama - Sanırım olamaz.
Then see if there ain't something that can be done about it.
Bu konuda yapılabilecek bir şey var mı diye arayabilirim.
- Can't nothing be done about it?
- Yapılabilecek hiçbir şey yok mu?
I can't believe the Lord means for the strong to parade their strength... but I don't mind doing it if it's got to be done.
Tanrının güçten bahsederken kaba kuvveti kastetmediğini biliyorum fakat yapılması gerekeni yapmakta hiç tereddüt etmem.
- It can't be done.
- Böyle bir şey olamaz.
It can't be done.
Bu kesinlikle olmaz.
Can't I make you realize that something has to be done?
Bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkında değil misiniz?
You can see that it's got to be done, can't you?
Bu işin mutlaka yapılması gerek, anladın değil mi?
But I can tell you this... if Mr. Bone had done it, we wouldn't be able to prove it.
Fakat size şunu anlatabilirim ki... Bay Bone bunu yapmış ise, bizim bunu ispatlamamız mümkün değil.
We know what you've done, but you can't be blamed.
Neler yaptığınızı biliyoruz. Fakat suçlanmayacaksınız.
Can't be done, old boy.
Yapılamaz dostum.
It can't be done.
Mümkünatı yok.
- It can't be done.
- İmkansız.
- Can't be done.
- İmkansız.
It can't be done.
Bu yapılamaz.
- Is that any reason why it can't be done?
- Yapılamaması için bir sebep mi bu?
Of course I know that can't be done.
Bunun olamayacağının farkındayım tabii ki.
Why can't it be done?
Niye olamıyormuş?
It can't be done.
Mümkün değil.
You know it can't be done.
Mümkün olmadığını sen de biliyorsun.
It can't be done.
Mümkünü yoktur.
They know it can't be done, not unless they've got an angle.
Mümkün olmadığını bilirler, elbette bir açık yoksa.
Without artillery, it can't be done.
Silahsız hiçbir şey yapamayız.
- It can't be done any other way.
- Başka türlü tamir etmenin yolu yok.
It can't be done.
Bu mümkün değil.
Confidentially, Dan, it can't be done.
Bir sır vereyim Dan, mümkün değil.
Look, Betty, it can't be done.
Yapamam.
- Can't be done. He's under arrest.
- Mümkün değil.
- Can't something be done? - No.
- Hiçbir şey yapılamaz mıymış?
- lt can't be done. But why?
- olamaz. fakat neden?
Can't be done.
Kimse yapamaz.
- But it can't be done that way, Nanny.
- Ama bunu böyle çözemeyiz, Nanny.
I don't know what can be done about it. I'll...
Artık ne yapabilirim bende bilmiyorum.
So you say it can't be done.
- Yani başaramazsınız diyorsun.
I can't do the job that has to be done.
Yapılması gereken şeyi yapamıyorum.
No more old women's tales of why this won't be done or can't be done.
İşin neden bitirilemeyeceğini ya da bitirilemediğini anlatan koca karı masalları duymak istemiyorum.
IT CAN'T BE DONE. YOU DIDN'T SEE IT.
Sen görmemişsindir, anlatmışlardır.
can't be too careful 48
can't believe it 58
can't be sure 17
can't be 155
can't be helped 41
can't believe this 20
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
can't believe it 58
can't be sure 17
can't be 155
can't be helped 41
can't believe this 20
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
can't complain 101
can't talk now 20
can't see 24
can't wait to see you 28
can't 831
can't help it 46
done for 16
done with what 16
done what 44
can't complain 101
can't talk now 20
can't see 24
can't wait to see you 28
can't 831
can't help it 46
can't see anything 20
can't wait 291
can't you see me 22
can't talk 79
can't sleep 141
can't it wait 76
can't talk right now 23
can't you see 340
can't breathe 68
can't hear you 109
can't wait 291
can't you see me 22
can't talk 79
can't sleep 141
can't it wait 76
can't talk right now 23
can't you see 340
can't breathe 68
can't hear you 109