Done what translate Turkish
27,548 parallel translation
I swear to you, Ed, we will find him and make him pay for what he has done.
Sana yemin ederim Ed. Onu bulacağız ve yaptıklarının bedelini ödeteceğiz.
[chuckles] Love what you've done with the place.
- Buraya yaptığını beğendim.
What has Damon done?
Damon ne yaptı?
What's the worst thing you've ever done?
Yaptığın en kötü şey ne?
When I learned the truth about what my sister had done for me, I did the only thing a decent person could do.
Kardeşimin bana yaptığı şeyi öğrendiğimde iyi bir insanın yapabileceği tek şeyi yaptım.
Look, even if we break Sybil's hold, once Damon realizes what he's done, what Elena will think of him, he may not recover.
Bak, Sybil'in kontrolünü kırsak bile Damon yaptıklarını fark ettiği zaman Elena'nın neler hissedeceğini düşününce, kendine gelemeyecek.
Look, I know what damage I've to done to these people.
Bak, bu insanlara ne kadar zarar verdiğimi biliyorum.
I was just asking Peter what's the worst thing he's ever done.
Sadece, Peter'a yaptığı en kötü şeyin ne olduğunu soruyordum.
And your answer to the question what's the worst thing you've ever done is...
Ve yaptığın en kötü şey sorusuna verdiğin cevap ise... " Şey...
What if I can get the job done... faster?
Ya ben bu işi daha hızlı şekilde halledersem?
I'm a punisher, Mother. It's what I've always done.
Ben insanları cezalandırırım, anne.
It's what I've always done.
- Hep yaptığım şey işte.
Who knows what the killer thinks she's done?
Kim bilir katil ne yaptığını sanıyordur?
God only knows what Kimo would've done if he knew I went to see him.
Onu görmeye gittiğimi bilse Kimo'nun ne yapacağını Tanrı bilir.
I'm doing what has to be done, and you've run out of time.
Ben gerekeni yapıyorum ve senin de süren dolu.
What have I done?
Ben ne yaptım?
Oh, it's fine, what's done is done, eh?
- Önemli değil, olan oldu artık. Viski ister misin?
- Why? Are you gonna put me on the naughty step, so I can have a think about what I've done?
Ne kadar kötü bir şey yaptığımı düşünmem için beni nezarete mi atacaksın yoksa?
Or what I've done.
Ya da ne yaptığımı.
You're gonna pay for what you've done.
Yaptığının cezasını çekeceksin.
And what has this person done to deserve death?
- Peki bu insan ölümü hak edicek ne yaptı?
And when it gets out, what he's done, he will be out of business.
Bu açığa çıktığında bu sektördeki işi bitecek.
Oh, now look what you've done. Wha...?
- Senin yüzünden ne hâllere düştük.
You have any idea what she's done?
Onun ne yaptığını biliyor musun?
We were kind of hoping you could do for us what you've done for him.
Ona yaptığınızı bizim için de yaparsınız diye umuyoruz.
John, what have you done?
John, sen ne yaptın?
I'd stay up at night, struggling to put a finger on it, to figure out exactly what I'd done wrong.
Bütün gece uyumayıp tam olarak nasıl bir yanlış yaptığımı hatırlamak için çabaladım.
Do you realise what you've done?
Ne yaptığının farkında mısın?
If you hadn't gone into science, what would you have done?
Eğer bilimle uğraşmasaydın, ne yapardın?
So what have you done?
Peki sen ne yaptın?
What have they done to my school?
Okuluma ne yapmışlar böyle?
And what could you have done differently?
Peki neyi farklı yapabilirdin?
He knows what I've done... and that I would do anything to keep it secret.
Ne yaptığımı ve gizli tutmak için ne gerekiyorsa yapacağımı biliyor.
Tim... what have you done?
Ah Tim! Ne yaptın?
What has he done wrong?
Neyi yanlış yaptı ki?
What have you done?
Peki sen ne yaptın?
Love what you've done with the place!
Çok sevdiğin bir yerdesin gibi!
- Emma, what have you done?
- Emma, ne yaptın sen?
What have you done to me?
Bana ne yaptınız?
- What have you done to me?
- Bana ne yaptınız?
What has he done?
o ne yapıyor?
Oh, Prudie, what have you done?
Oh, Prudie, ne yaptın?
And what have you done?
Ve siz ne yaptınız?
- What's wrong, are you done?
- Neyin var, doydun mu?
What would I have done without you?
Sensiz ne yapardım ben?
What have you done with the android?
Android'e ne yaptın?
What have you done?
Sen ne yaptın?
I appreciate what you've done with the... With the Gypsies and all of that, but I've done enough of this.
Ben çingeneler ve tüm yaptıkların için minnettarım ama gına geldi artık.
Think of what you've done!
Yaptığın şeyi düşün bi!
If he survives long enough, he will try to kill us all for what we've done to him.
Yeterince hayatta kalmayı başarırsa yaptıklarımızı bize ödetmek için hepimizi öldürmeye çalışacak. Neden çalışmasın ki?
I want you to see what you've done.
Ne yaptığına git bir bak.
what 176647
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what are you doing here 13243
what's up 12096
whatever 7954
what are you doing right now 114
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what are you doing here 13243
what's up 12096
whatever 7954
what are you doing right now 114
what did you do today 56
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what do you think 9124
what are you 4599
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
whatcha doing 80
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what do you think 9124
what are you 4599
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
whatcha doing 80
what have you got 603
what's the 204
what is this 7416
what's the matter 6346
what the hell 6066
what is that 6346
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648
what's the 204
what is this 7416
what's the matter 6346
what the hell 6066
what is that 6346
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648