Careful translate Turkish
33,352 parallel translation
- Be very careful with that.
Çok dikkatli ol.
Dad, Dad, can you please be careful with that? It breaks really easily.
çünkü doların akışkanlığı net değil.
KANAN : It's... ( SIGHS ) dangerous. Careful.
Dikkatli ol.
We don't know what we're gonna find in there, so rule number one is be careful.
İçeride neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Bu yüzden önceliğimiz dikkatli olmak.
Okay, going through a door, be careful.
Kapıdan geçiyorsun, dikkatli ol.
Be careful.
Dikkatli olun.
Just be careful.
Sadece dikkatli ol.
Careful.
Dikkatli ol.
Be careful, Detective.
Dikkatli ol, dedektif.
Careful, Mother.
- Dikkatli ol, anne. - Niye?
Oh. People should really be careful how they use that phrase.
İnsanlar bu kelimeyi rastgele kullanmamalı.
And Mommy's job can be dangerous, but I'm really careful, okay?
Annenin tehlikeli bir işi olabilir ama çok dikkatli davranıyorum, tamam mı?
You be careful.
- Dikkatli ol. - Tamam.
Careful now.
Dikkatli ol.
And after careful deliberation, I've decided to cut the dead weight.
Dikkatli bir tartışma sonucu yük olacakları çıkarmaya karar verdim.
You be careful, babe.
Bebeğim, dikkatli ol.
Careful.
Dikkat etmelisin.
Please be careful.
Lütfen dikkatli ol.
We'll meet you there, just tell your guys be careful.
Bir SWAT ekibi yolda. Orada görüşürüz. Adamlarına dikkatli olmalarını söyle.
be careful, that has pins in it.
Dikkatli ol, içinde iğneler var.
Be careful, it's hot now, okay?
Dikkatli ol, hala sıcak.
We'll be careful out there, man.
- Alışverişte daha dikkatli olacağız.
If I were you, I'd be careful who I hang out with, especially these days.
Yerinde olsam, kiminle takıldığıma dikkat ederdim özellikle de bu günlerde.
I wasn't careful enough.
Ben yeterince dikkatli değildim.
Careful, it's a long way down.
Dikkatli olun, çok yol var.
Careful!
Dikkat et!
Two careful owners, just a few miles on the clock...
İki dikkatli mal sahibi, fazla zamanları yok.
Be careful you don't scratch it!
- Dikkat et de çizme!
Careful.
Dikkat et.
You should just... be careful.
Kendine dikkat etmelisin.
I'd be a little more careful who I had on the payroll.
Kime borç verdiğini düşünmeni isterim.
- Careful there with them city shoes. - Oh, sorry.
- Şehir tozlu ayakkabılarına dikkat et.
- Can't be too careful.
- Fazla dikkat göz çıkarmaz.
- Careful, careful.
Merhaba Tallulah.
- Cheeku be careful!
- Cheeku dikkatli ol!
Careful out there.
Orada dikkatli olun.
Careful with that little dance.
Dans ederken dikkatli ol.
Careful, son, careful!
Dikkatli ol, oğlum. Dikkatli.
- Be careful not to be seen.
- Görülmemeye dikkat edin.
Be careful, it's hot.
Dikkatli ol. Çok sıcak.
Be careful what you say.
Ne söylediğine dikkat et.
Please be very careful.
Lütfen, dikkatli olun.
I mean, I can send you out for any audition that you want, but you have to be careful about burning yourself out.
Seni her istediğin seçmeye gönderebilirim ama yüzünü eskitmemelisin.
Supergirl, be careful.
Supergirl, dikkatli ol.
Yes, I'm being careful.
Evet, dikkatli oluyorum.
Taran, please.. careful.
- Taran, dikkatli ol.
This is time for very careful consideration of our actions and the consequences of those actions.
Yapacağımız şeylerin sonuçlarını çok dikkatlice düşünme zamanı.
Um.... be careful out there.
Orada dikkatli ol.
Careful.
Elindekine dikkat et.
Careful...
Dikkatlice...
Be careful.
Dikkatli ol.