Charges were dropped translate Turkish
151 parallel translation
Charges were dropped.
Ceza da düştü.
Charges were dropped when the church didn't turn over the bibles.
Kilise Incilleri geri vermeyince dava düsmüs.
Charges were dropped down.
Suçlamalar geri çekildi.
If the charges were dropped, it's a technicality.
- Hayır. Suçlamalar geri düştüyse bu bir teknik ayrıntıdır.
Anyway, charges were dropped.
Ama dava düşmüş.
The Jason kid disappeared, so the charges were dropped. But Bill resigned anyway.
Suçlamalar geri alınmıştı ama Bill yine de istifa etti.
- The drug charges were dropped!
Uyuşturucu suçlamaları düştü!
I was glad to hear that the charges were dropped.
Suçlamadan vazgeçmesine sevindim.
If she still has her job she'll tell you those charges were dropped.
Hâlâ kovulmamışsa, o suçlamaların geri alındığını söyler.
Dad called Megan after the charges were dropped.
Dava düşünce babam Megan'ı aradı.
- The charges were dropped.
- Suçlamalar düşürüldü.
Those charges were dropped.
Bu suçlamalar düşürüldü.
But the feds didn't have the goods on James, - so the charges were dropped.
James ise savcının elinde yeterli delil olmadığından beraat etti.
- The charges were dropped.
- Suçlamalar düştü.
Those charges were dropped
O dava bitti.
Charges were dropped.
Ceza da düştü. Yemin ederim.
The charges were dropped.
Suçlamalar düştü.
It was all a big fat lie and the charges were dropped.
Koca bir yalandı. Suçlamalar düştü.
Charges were dropped mid-trial 4 months ago.
Suçlamalar 4 ay önce ara celsede düşmüş.
Those charges were dropped.
O suçlamalar düştü.
He's been arrested twice since the accident, although the charges were dropped both times.
Kazadan sonra iki defa tutuklanmış, ikisinde de şikayetler geri çekilmiş.
Well, no evidence that he did ; the charges were dropped.
Yaptığına dair kanıt yoktu ; suçlamalar da düştü.
Man : NO, NO, THE INSIDER TRADING CHARGES WERE DROPPED.
Hayır, iç ticaret oranları durduruldu.
The charges were dropped.
Tüm suçlamaları düşürmüşler.
Charges were dropped.
Suçlamalar düşürüldü.
They must have done it before they knew your charges were dropped.
Hakkındaki suçlamalar düşürülmeden önce yapmış olmalılar.
Those date rape charges were dropped.
O suçlamalar düşürüldü.
But they blamed their go-pills and the charges were dropped.
Ama onlar "haplanmış" olmalarını bahane gösterdiler ve suçlamalar düştü.
- Those charges were dropped.
O suçlamalar düştü.
- Those charges were dropped.
O suçlamalar düşürüldü.
Fredman was arrested seven years ago for assault, and the charges were dropped.
Fredman yedi sene evvel cinayetten ötürü tutuklanmış. Ve hakkında tüm suçlamalar düşürülmüş.
The charges were dropped, but...
- Suçlamalar düşürüldü ama...
All the charges were dropped.
Tüm suçlamalar düştü.
The charges were dropped because you agreed To put yourself in a doctor's care.
Kendini, doktor kontrolüne bırakmayı kabul ettiğin için dava düştü.
Those charges were dropped.
Suçlamalar kaldırıldı.
Yeah, he had sex with a minor- - she was 15 years old- - but then she changed her story, so the charges were dropped.
Evet, reşit olmayan biriyle ilişkiye girmişti, kız 15 yaşındaydı, ama kız sonradan hikayesini değiştirdi ve suçlamalar da düştü.
AII charges were dropped.
Bütün suçlamalar düşürüldü.
Right, and the charges were dropped.
Tamam, suçlamalar da düşmüş zaten.
I heard the charges were dropped.
Suçlamalar düşmüş.
THOSE CHARGES WERE DROPPED.
O suçlamalar düşürüldü.
Does it say that the charges were dropped?
Tüm suçlamaların düştüğü de yazıyor mu?
And every time, the charges were dropped.
- Her seferinde de suçlamalar düşürülmüş.
If Montel Williams was to talk shit some more, he can go fuck himself because those charges were dropped.
Eğer Montel Williams... Sanırım o Bay.
- The charges against you were dropped.
Sana karşı açtıkları davaları kaldırmışlar.
Well, it must have stuck in your craw when the charges against your son-in-law were dropped. Yes.
Damadınıza açılan davaların düşmesi canınızı sıkmış olmalı.
All charges against them were quietly dropped when it was revealed that a key part of the evidence a map that showed the targets they were going to attack, turned out to have been left in their flat by an Australian backpacker
Önemli kanıtlar ortaya çıktığında hakkındaki tüm suçlamalar düşürüldü. Hedeflere nerede saldıracaklarını gösterdiğini sandıkları harita Avustralyalı bir turistin dairelerine bıraktığı sırt çantasından çıkmıştı ve gezeceği turistik alanları gösteriyordu.
All the charges against Wong Po were dropped and he was released.
Wong Po tüm suçlardan aklandı ve serbest bırakıldı.
Then last year the charges were suddenly dropped.
Geçen yıl suçlamalar aniden düşürüldü.
The charges against me were dropped.
Hakkımdaki suçlamalar düştü.
Arrested for the murder of Fey Sommers, all charges against him were dropped after his wife, Claire Meade, turned herself in late last night.
Fey Sommers'ı öldürme suçundan tutuklanmış, ancak eşi Claire Meade dün gece teslim olunca aleyhindeki davalar düşmüştü.
They thought you were going to get those charges dropped.
Senin o suçlamaları düşüreceğini zannediyorlardı.
dropped 29
dropped out 19
charge 380
charger 19
charges 32
charged 65
charging 153
charge to 127
charge me 17
charge again 20
dropped out 19
charge 380
charger 19
charges 32
charged 65
charging 153
charge to 127
charge me 17
charge again 20