Christophe translate Turkish

Jean-Christophe!

Jean-Christophe!

Jean-Christophe?

Jean-Christophe!

You hear that?

Jean-Christophe, duydun, değil mi?

Goodbye, Jean-Christophe.

- Hoşça kal, Jean-Christophe. Yarın görüşürüz. - Görüşürüz.

And now it's Christophe's treat at Senequier's.

Şimdi de, Chiristoph'un dediği yere, Senequier'e gidiyoruz.

Nice to meet you, Mr. Ferguson.

Christophe Boisselier.

Christophe Boisselier.

- Ne dediniz? - Biraz acelemiz var.

Christophe showed it to us.

Christophe, bize gösterdi. Muhteşem.

Are you happy with my son Christophe?

Siz Jean-Christophe'tan memnun muydunuz?

Ever hear of "Jean Christophe"?

"Jean Christophe" u hiç duydun mu?

My little medal of St. Christopher, to bring me luck and deliver... Deliver me from evil.

Beni kötülüklerden koruyan uğurum Saint-Christophe madalyonunu kaybettim.

St. Christopher.

Saint-Christophe'umu buldum.

I'm Christopher Columbus without America.

Amerikasız bir Christophe Colomb.

Christophe!

Christophe!

This is the death certificate of Christophe Durand and the doctor's report.

Bu, Christophe Durand'ın ölüm sertifikası..... ve doktor raporu.

That man is Christophe Durand.

Bu adam Christophe Durand.

I understand Christophe Durand, the man whose death certificate I saw he can speak, right?

Anladığım kadarıyla Christophe Durand, ölüm sertifikasını gördüğüm kişi,... -.. konuşabiliyor, değil mi?

Christophe is unique.

Christophe'un eşi yok.

We asked about Christophe Durand.

Christophe Durand'ı sormuştuk.

Someone must have seen Christophe by now.

Şimdiye kadar mutlaka birileri Christophe'u görmüş olmalı.

If he won't help, we'll go to Christophe's village tomorrow.

Eğer yardımcı olmazsa, yarın Christophe'un köyüne gideceğiz.

We asked in Christophe's village, but not even the voodoo priestess would help.

Christophe'un köyünde de soruşturduk, ama vudu rahibesi bile yardımcı olamadı.

The whereabouts of Christophe remained a mystery, until his sister found us.

Christophe'un nerede olduğu bir gizem olarak kalmıştı, ta ki kızkardeşi bizi bulana dek.

Christophe is obsessed with death.

Christophe'ta ölüm saplantısı vardı.

Christophe?

Christophe?

We won't find Christophe tonight - if he's even alive.

Christophe'u bu gece bulamayacağız... tabi eğer hayattaysa.

- Christophe!

- Christophe!

Christophe, it's me.

Christophe, benim.

Christophe.

Christophe.

No, Christophe, you're not dead.

Hayır, Christophe, sen ölü değilsin.

Help us, Christophe.

Yardım et bize Christophe.

Christophe...

Christophe.

We found Christophe.

Christophe'u bulduk.

Strangest of all, in the middle of all this I couldn't get my mind off the zombie, Christophe.

En garibi de, tüm bu olanların ortasındayken bile..... aklımı zombiden, Christophe'tan alamıyordum.

Christophe was more than a patient to you.

Christophe senin için bir hastadan fazlasıydı, değil mi?

Christophe Durand.

Christophe Durand.

- Christophe who?

- Christophe kim?

If you return, you'll be tried for the murder of Christophe's sister.

Eğer dönersen, Christophe'un kızkardeşinin cinayetiyle suçlanacaksın.

The only thing I don't understand is how did Christophe Durand survive?

Anlamadığım şey Christophe Durand'ın nasıl hayatta kaldığı.

- It's Jean-Christophe.

- Bu Jean-Christophe.

- Ah. Yes. Christophe.

- Ah, evet Christophe.

That was Jean-Christophe. He's home from school.

Arayan Jean-Christophe, okuldan eve gelmiş.

- Jean-Christophe is at Vincent's.

- Jean-Christophe Vincent'lerde.

Sorry, Christophe.

Af edersin, Christophe.

But you let me hunt around like an asshole, just to tell me Christophe took it?

Christophe katlanamıyor diye etrafta salak gibi yalnız başıma mı dolaşayım?

The cellist? Christophe?

Çello çalan mı?

No, he understands her.

- Christophe? - Hayır, iyi anlaşıyorlar.

It's Christophe!

Bu Christophe!

Will you come for dinner?

- Christophe, akşam yemeğine gelecek misin? - Evet.

- Less and less. - Can Christophe pick us up?

- Sen, bizi alabilir misin, Christophe?

- Hello, Christophe.

- Merhaba, Christophe.