English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Christopher

Christopher translate Turkish

3,817 parallel translation
- Christopher.
- Christopher...
We're trying to do the best for this company, Christopher.
Şirket için en iyisini yapmaya çalışıyoruz Christopher.
I'll talk to Christopher.
Christopher'la ben konuşurum.
Christopher made an impassioned speech about the future of energy.
Christopher, enerjinin geleceği hakkında coşkulu bir konuşma yaptı.
I had your back until you and Christopher decided to play chicken with the company.
Christopher'la şirket üzerine savaşmaya karar verene kadar sana destek olmuştum.
This feud between you and Christopher is out of control.
Christopher'la arandaki kin kontrolden çıktı.
Force me to make a decision now, and I'll go with Christopher.
Şu anda karar vermeye zorlarsan Christopher'dan yana olurum.
But just so we're clear, without the fuel contract, Christopher's technology is just a million-dollar liability sitting in the middle of the gulf.
Ama açık olmak gerekirse, petrol sözleşmesi olmadan Christopher'ın teknolojisi, körfezin ortasında duran milyon dolarlık bir taahhüt.
He's a mechanic on Christopher's pit crew.
Christopher'ın pit tayfasında yer alan bir teknisyen.
Christopher : Something's wrong with the pressure regulator.
Basınç regülatöründe bir şeyler ters gitti.
[Sighs] Christopher won the damn race.
Christopher lanet yarışı kazandı.
My Christopher was a Sergeant too.
Benim Christopher'ım da Başçavuştu.
It's good to see Christopher's medals.
Seni Christopher'ın madalyalarıyla görmek güzel.
- Christopher Traeger.
- Christopher Traeger.
Peter Christopher Reagan.
Peter Christopher Reagan.
Frank, I'm Chris or Christopher.
Frank, ben Chris. Christopher da diyebilirsin.
It's Chris or Christopher.
Christopher da diyebilirsin.
Christopher, right.
Christopher, tamamdır.
Sheila, this is Christopher.
Sheila, bu Christopher.
- Christopher.
- Christopher.
Our relationship is based on honesty, Christopher.
İlişkimiz saf doğrular üzerine kurulu, Christopher.
Before we get carried away, Christopher had a sponsor before me.
Hemen öyle atıp tutmaya başlamadan söyleyeyim Christopher'ın benden önce de bir destekçisi varmış.
And who told you that, Christopher?
Kim söyledi peki bunu sana? Christopher mı?
Christopher.
- Christopher.
- Good night, Christopher.
- İyi geceler Christopher.
Good night, christopher.
İyi geceler, Christopher.
Write that down, christopher.
Yaz bunu, Christopher.
- Well, it just so happens, I was mistaken. Christopher and I have been living together For a year, well over a year.
Madem öyle işe bakın ki ben de yanılmışım Christopher'la ikimiz bir yıldır, hatta daha da uzun bir süredir birlikte yaşıyoruz.
Who left me alone with six kids to raise, While my domestic partner, Mr. Christopher collier, is a clean and sober,
Altı çocuğu başıma bırakarak çekip gitti ama öte yandan ev arkadaşım Bay Christopher'sa tamamen arınmış ve ayık bir halde ülkesinin çalışan bir bireyi.
Christopher!
Christopher!
Christopher, why?
Christopher, neden ama?
- Saint Christopher medal.
- Aziz Christopher'ın madalyası.
Christopher, you okay, son? Annie?
Christopher, iyi misin, oğlum? Annie?
Level Red confirmed, deck 1.
Christopher!
Christopher.
Christopher.
No, Christopher.
Hayır, Christopher.
Christopher Ewing.
Christopher Ewing.
If Christopher is responsible, then we all have to be responsible.
Eğer Christopher sorumluysa, o zaman hepimiz de sorumlu olmalıyız.
I know what you did, Christopher.
Ne yaptığını biliyorum, Christopher.
It's on you, Christopher. Do you want some coffee?
Bu senin yüzünden, Christopher.
Christopher's mother.
Christopher'ın annesi.
This is Christopher Herrmann and Brian Zvonecek.
Bunlar da Christopher Herrmann ve Brian Zvonocek.
Christopher's the one who cooks. - Really?
- Yemeği yapan Christopher'dır.
I mean, I know Christopher's got his mind set on Madrid, but all those enchiladas, I get gassy.
Biliyorum, Christopher kafasına Madrid'i koydu. Ama tüm o acı yemekler yüzünden gaz çıkarıyorum.
That's a conversation you should probably have with Christopher.
Bu, Christopher ile yapman gereken bir konuşma.
You know I miss it, too, sometimes, but I gotta stay true to Christopher.
Bazen ben de özlüyorum. Ama Christopher'a sadık kalmalıyım.
God, please no more about fucking Christopher.
Şu Christopher'ı duymak istemiyorum artık, amına koyayım.
Because Christopher doesn't fucking exist, at least not in your life.
Neden biliyor musun? Çünkü Christopher diye biri yok lan. En azından senin hayatında.
"To my nephew Christopher, " I leave my copy of'The Prince'by Machiavelli.
Yeğenim Christopher'a Machiavelli tarafından yazılan "Prens" kitabımın kopyasını bırakıyorum.
[Sighs ] [ Knock on door] Good morning, Christopher.
Günaydın Christopher.
Christopher! It's Pamela! Help me get this off of her!
Pamela! Şunu onun üstünden çekmeme yardım et! DALLAS - 2x10 Suçluluk ve Masumiyet

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]