Clears his throat translate Turkish
36 parallel translation
( Watson clears his throat ) Perhaps later.
Belki daha sonra.
He even clears his throat in tune.
Gayet net ve uygun söylüyor.
HE CLEARS HIS THROAT What should I do?
Ben ne yapmalıyım?
( Andy clears his throat ) Awh... sorry. We uh... we hired a SpongeBob?
Affedersin ama Sünger Bob'u mu işe aldık?
Interrupting the silence, he clears his throat and continues in a solemn voice.
Sessizliği bozarak boğazını temizledi ve resmi bir ses tonuyla konuşmaya devam etti.
Hey, um, if-if the lady says it's nothing, it's-it's nothing. ( clears his throat ) Max.
Eğer, eğer bayan özel değildi diyorsa özel değildir.
HE CLEARS HIS THROAT Er, sorry, here are the, er...
Eee, afedersiniz, burada, eeee...
HE CLEARS HIS THROAT
...
All right, if Sam clears his throat any harder, he's gonna break a hip.
Sam boğazını biraz daha sert temizlerse birinin kalçasını kıracak.
[Jack clears his throat] She certainly is.
Muhtemelen günde 10 tane kahve alıyorum.
( Lyn clears his throat ) Am I disturbing about?
Afedersiniz?
( clears his throat ) you want to see The only upside of a cocaine binge?
Kokain cümbüşünün bir de diğer yüzünü görmek ister misin?
ACTOR CLEARS HIS THROAT And... and this is for a play? In the West End?
Bu West End'de oynanacak mı?
- [Tom clears his throat]
Ne oldu? Değil ama.
( Blaine clears his throat ) Oh, hello, Porcelain.
Merhaba, Porselen.
( clears his throat )
( Boğazını temizler )
It's-it's amazing, off the charts, and at the center of their special love is understanding... ( clears his throat )... forgiveness, second chances.
Alışılmışın dışında bir aşk ve bu özel aşklarının merkezinde anlayış bağışlayıcılık ikinci şanslar var.
[Clears Throat] I hold here a contract between myself and one Homer Simpson... pledging me his soul for a doughnut! Which I delivered!
Elimde, bir çörek karşılığı bana ruhunu vaat eden Homer Simpson'la aramdaki kontratı tutuyorum, ki ben payıma düşeni yaptım.
I just hope hunter's hunch is right and some of his council cronies show up to pay their respects. - Brock : It was Boggles'last wish that I read this. [Clears throat]
Sezon 1, Bölüm 0 ( Pilot ) "Turtle Bay'in Korkunç Sırrı"
What's his name? [Monk Clears Throat]
Adı ne?
- [Daniel clears his throat]
Hayır.
[Clears throat] And the lonely king searched far and wide Looking for this woman who would be his queen.
Yalnız kral, kraliçesi olacak bu kadını her yerde aramış.
ARTHUR CLEARS HIS THROAT Arthur!
Arthur!
HE CLEARS HIS THROAT Where's Glickman?
- Glickman nerede?
CLEARS HIS THROAT Is that the new coachman?
- Yeni arabacı mı o?
( clears his throat ) Mr. Kinsella.
- Bay Kinsella.
HE CLEARS HIS THROAT Tomorrow I'll show you around.
Yarın sana etrafı gezdireceğim.
Uh... My ( Clears throat ) Ex-boyfriend Lonnie from spokane has a fondness for vintage porn of me, uh, and decided, after I declined to be his Facebook friend... ( Sighs ) to load our attempt at porn stardom onto the Internet.
Spokane'deki eski erkek arkadaşım Lonnie'nin elinde çektiğimiz bir çeşit porno görüntülerim vardı ve onun Facebook'ta arkadaşlık teklifini reddedince porno yıldızı olalım diye internete yüklemeye karar vermiş.
( clears throat ) Magnolia's clearly folding like a house of cards, and we are the last bastion of hope to keep Daddy from making the biggest mistake of his life!
Magnolia, kağıttan yapılmış ev gibi yıkılıyor, biz de babamı hayatının hatasını yapmaktan alıkoymak için son umut kalesiyiz
( clears throat ) Ceremonial unit is taking sign ups for Honor Guards at Officer Flynn's coffin and radio cars at his residence.
Tören birimi mezardaki Onur Muhafızları ve evindek polis arabaları için kayıt alıyor.
MAN CLEARS HIS THROAT, THE ROOM GOES QUIET
- Hadi!
[Clears throat] "As his eyes fluttered open, the boy saw the sun had already gently nudged awake its captives, yesterday's mistakes vanished to wispy nothings, and the father he thought long dead was standing at his door."
Gözlerini araladığı sırada çocuk, güneşin tutsaklarını hafifçe dürterek uyandırdığını gördü, dün yapılan hatalar hiçliğe karışmıştı ve uzun zaman önce öldüğünü sandığı babası kapının yanında dikiliyordu.
( clears his throat ) All right, I'll see you guys tomorrow.
Yarın görüşürüz.
PATIENT CLEARS HIS THROAT Er, I'm sorry...
Özür dilerim...
throat 39
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52