Come home translate Turkish
14,301 parallel translation
Did he come home after the party that night?
Parti gecesinden sonra eve geldi mi?
I need you to come home.
Eve dönmene ihtiyacım var.
That's why I need you to come home right now!
Bu yüzden hemen eve gelmene ihtiyacım var.
Sweetheart, I'm sorry, I- - I can't come home yet.
Tatlım, üzgünüm, ben... Ben daha eve gelemem.
I can't come home yet. What's wrong?
Daha eve gelemem.
They'd come home wherever home was that night stinking of some whore's perfume.
Orospunun tekinden bulaşan leş gibi kokuyla o gece hangi evdeysek oraya gelirlerdi.
Why do you think the people who murdered his king at the Red Wedding would decide to let him come home?
Peki Kızıl Düğün'de kralını öldüren insanların neden eve gelmesine izin vereceğini sanıyorsun?
When I was a kid, my dad would come home from the tavern drunk.
Çocukken, babam tavernadan sarhoş bir şekilde eve gelirdi.
He's come home.
Eve geldi.
And if we die, the spirits of our ancestors will tell our families that we tried to come home to them.
Ölürsek de atalarımızın ruhları eve dönmeyi denediğimizi ailelerimize söyleyeceklerdir.
Years of sleeping alone or just lying there in bed wondering if you're gonna come home late, if at all.
Yıllarca geceleri yalnız yattım. Yatağa uzanıp, kim bilir eve kaçta geleceğini merak ettim. O da gelirsen.
" and I'll come home eventually.
Ve eninde sonunda eve döneceğim.
She's come home.
Evine geldi işte.
He can't come home.
Gelemez. Kapıyı açık bırakmışız.
Mommy, when is Daddy gonna come home?
Anne, babam ne zaman eve dönecek?
How about you and the guys grab lunch before you come home?
Siz beyler eve gelmeden önce yiyecek bir şeyler alsanız nasıl olur?
I can't come home with a napkin that he signed? That's all.
Onun imza attığı bir müsvetteyle eve dönemem.
I've come home, papa.
"Eve döndüm baba."
You hardly ever come home.
- Sen eve zar-zor geliyorsun.
I request you to please come home early.
Bir zahmet eve erken gelin bari.
They'll come home safe, I'm sure of it.
Eve sağ salim dönecekler, eminim.
The only thing you have to do to make our family happy is just come home.
Ailemizi mutlu etmek için yapman gereken tek şey eve gelmen.
♪ May you come home ♪ And be OK
Eve dönebilesin ve iyi olasın diye.
♪ For you to come home. ♪
Seni... Yuvana dönmeni.
What I need is to come home.
Benim isteğim eve dönmek.
I might do the bridge walk and then I'm gonna come home.
Gelmişken bir köprüden yürüyüp gelirim.
And since then, 20,000 of our sons have come home in coffins.
Ve o günden bu yana, 20,000 evladımız evine döndü ama tabutlarında.
What I want, when I come home with a problem, is to be able to turn to my wife for help.
İstediğim şey bir sorunla eve geldiğimde yardım için karıma danışabilmek.
He brought flowers and asked me to come home.
Çiçek getirip eve gelmemi istedi.
I will go and ask them to give your brother leave from the army so he can come home and kill the beast.
Abine ordudan izin vermelerini isteyeceğim, böylece gelip aslanı öldürebilir.
I will tell you when I come home and make you my wife.
Eve geri döndüğümde ve seni karım yaptığımda söylerim.
She didn't come home last night, her mother has no idea where she is.
Dün gece eve gelmemiş annesi de nerede olduğunu bilmiyormuş.
If you're so concerned about my losses and pain, why don't you let my kids come home to me?
Kayıplarım ve acıma bu kadar takıyorsan çocuklarımın eve, bana dönmesine niye izin vermiyorsun?
Hey, buddy. You want to come home with me?
Ufaklık, benimle eve gelmek ister misin?
will you come home with me?
Eve beraber dönelim mi?
- She was about to come home!
- Evine dönmek üzereydi.
You want to come home to us?
Bana gelmek ister misin?
He'd come home at 7 : 00 or 8 : 00 at night, eat his dinner, memorize his lines.
Akşamları yedi, sekiz gibi eve gelir, yemeğini yer, repliklerini ezberlerdi.
It was the martinis, you know, getting a drink when he'd come home, having a couple drinks.
Martini içerdi, eve geldiğinde bardağı doldurur birkaç tane içerdi.
Come on. Let's get you home and into bed.
Hadi seni eve ve yatağına götürelim.
I'll run home, get money, come back, pay you.
Eve koşar, parayı alıp gelir, öderim.
You just go home, get your money, then come back and get your coffee.
Evine git, paranı al sonra da gelip kahveni al.
If you hadn't have come, you'd be sitting at home right now, thinking about what could've been instead what is.
Eğer gelmeseydin şimdi evde oturup, gelmiş olsaydın neler yapıyor... olabileceğini düşünüyordun.
Come, I'll drop you home.
- Gel, seni eve bırakayım. - İstemez.
Why don't you go home, get some sleep, huh? Come on.
Neden eve gidip biraz dinlenmiyorsun?
Come into your home.
- Evinize gelin.
You come back to this lovely home, your beautiful wife, your pool.
Ve geri döndün bu şirin evine, güzel karına, havuzuna.
You should have come in, made yourself at home (! )
İçeri girip rahatına baksaydın ya.
I've come to take you home.
- Seni evine götürmek için geldim.
Why? I know, but, I mean, with everything that happened you really think Danny would come back home and face the music?
Tamam da, olan onca şeyi düşününce Danny eve geri dönüp yaptıklarının sonuçlarıyla yüzleşir miydi sence?
I've asked you to come to my home...
- Evime gelmeni istedim...
come home soon 30
come home now 18
come home with me 43
home 1821
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
come home now 18
come home with me 43
home 1821
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
home sweet home 121
homeboy 89
homer simpson 114
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
homeless 99
homesick 24
home sweet home 121
homeboy 89
homer simpson 114
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16