English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Conditioned room

Conditioned room translate Turkish

15 parallel translation
He has to stay in this air-conditioned room.
Bu havalandırmalı odada kalmak zorunda.
Why can't everyone die in an air-conditioned room?
Niye herkes klimalı bir odada ölemiyor?
From today... this moment, I'm leaving this house From today, my air-conditioned room will be Laxman's... and that dilapidated outhouse will be mine!
bugun... ben bu evden ayrılıyorum bugunden itibaren, klimalı oda Laxman ın olacak... ve döküntü dış tuvalet maden olacak!
I was sitting in an air-conditioned room with my tie unloosed, discussing Renaissance poetry.
Bu yeri temizlemeye yoğunlaşmam lazım. Her şeyi bitirmedik.
Says the man in the air-conditioned room.
- Diyor klimalı odadaki adam.
Just sitting in a quiet air-conditioned room, sitting down, eating my lunch with no one touching me, drinking a Diet Sprite, by myself.
Sessiz ve klimalı bir odada oturmayı,... kimse bana dokunmadan öğle yemeğimi yemeyi, .. tek başıma diyet Sprite içmeyi düşünüyorum.
To get to go sit in an air-conditioned room downtown, judging people while my lunch is paid for... ( SIGHS ) That is the life.
Şehir merkezinde klimalı bir odada oturuyor ve insanları yargılıyorsun. Üstüne yemeğinin parası ödeniyor. İşte hayat budur.
For an air-conditioned room to beat off in, I'd pay $ 35 any day.
Otuz bir çekmek için havalandırmalı bir odaya her gün 35 dolar öderdim.
I miss that air-conditioned room at the motel.
Moteldeki o klimalı odayı özlüyorum.
Uh-uh. He or she was sat in a nice little air-conditioned room thousands of miles away, pushing buttons and watching the carnage unfold on-screen.
Erkek veya kız her kimse, binlerce km uzaklıktaki klimalı odasında güzelce oturmuş, düğmelere basarak yaptığı katliamı monitörden izliyordu.
For instance, if you're in a westerly room and you're exposed to the setting sun, our computers increase the flow of air-conditioned air.
Örneğin, batıya bakan bir odadasınız ve batan güneşe maruz kaldınız, bilgisayarlarımız, klima hava akışını hemen artırıyor.
Kimo, I thought this room was supposed to be air-conditioned.
Kimo, Bu sınıfta havalandırma var sanıyordum.
OKAY, WE'RE GONNA HIT THE BRIEFING ROOM AND THEN WE'RE GONNA PATROL IN AIR CONDITIONED COMFORT.
Toplantı odasına gideceğiz ve sonra klimalı konfor içinde devriyeye çıkacağız.
The honors'study room is really nice... fully air-conditioned,
Bu sınıf çok iyi olmalı. Donanımı da iyiymiş.
Or you could stay here in this lovely air-conditioned waiting room until I make sure that your head's okay.
Yoksa burada kalabilirsin bu güzel klimalı bekleme salonunda Eminim kafan tamam o yapana kadar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]